Bir yanda emperyalist güçlerin Ortadoğu çıkarları için kurmak istediği büyük Kürdistan bir yanda Ortadoğu’nun eş başkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti ve başarısız muhalefet partileri. Bir yanda hukuksuzluğun, bozuk ekonominin, baskının arasında sıkışıp kalan halk.

Bir yanda terör örgütü lideri diye bahsedilen yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu, bir yanda üniter bir ülkeye yakışmayan Nevruz kutlaması, terör örgütü lideri posterleri. Ülkücü lider Bahçeli’nin Öcalan’ı meclise çağırması, terörün kaynağı emperyalist devletler iken Öcalan’a ‘terörü bitir’ çağrısı yapması. İmamoğlu’nun tutuklanması neticesinde engellenmek istenen protestolar.

 Tüm bunlardan ve önceden de dile getirildiğinden anayasanın değiştirilmesine ihtiyaç var. Çünkü mevcut anayasaya göre Ortadoğu eş başkanı Erdoğan’ın olacak yeni seçimde aday olması mümkün değildir. Yeniden aday olmak için anayasa değişikliğine, 402’ye ihtiyacı var. Yani diğer muhalefet partileri ile anlaşmak zorunda ve anlaşmış gibi de görünüyor.

 Halk ise huzur, ekonomik rahatlama, yurttaş sevgisi istiyor. Kendi içinde Edirne’den Kars’a birlik, beraberlik ve bütünlük içinde. Dümendekiler ise bir “Kürt Sorunu” türküsü tutturmuş gidiyor. Oysa bu ülkede Kürt Sorunu yoktur. Bu sadece emperyalizmin planı ve ihtiyacıdır. Vatanımız ve milletimiz için milletin ayrılmaz bir parçası olan Kürtler için de çok tehlikelidir. Çünkü güç emir aldığı yere aittir. Kürdistan projesinin silahlı gücü de emirleri emperyalistlerden alır. Görevleri emperyalistlere savaş sebebi vermektir. Halkı ateşe atmaktır. Sorunumuz büyük resimde bağımsızlığa işaret ediyor gibidir. Vatan, millet sevgisizliğine, hukuksuzluğa işaret etmektedir.

 Bu gün kendi ülkemizde anayasal hakkımız olan gösteri ve yürüyüş hakkımızı kullanamıyoruz. Yasaklanıyoruz. Polisimizle karşı karşıya geliyoruz. Bu gün polis cop ve biber gazıyla karşılık veriyor ama yarın eğer emir alırsa kurşunla karşılık vermeyeceğinin garantisi var mı?

Hükümetler gelir geçer. Kalıcı olan vatandır. Atatürk’ün dediği gibi: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Önemli olan halktır çünkü bu ülkede egemenlik millete aittir. Görüyoruz ki Ortadoğu eş başkanlığı da yasama ve yargıyı müdahale edilen boyuta getiren başkanlık sistemi de millete hukuksuzluk getirmiştir. Mutsuzluk, kargaşa, huzursuzluk getirmiştir. Bozuk ekonomi getirmiştir. Çünkü yürütme ister istemez iktidarının çıkarına yönelik kararlar almıştır. Hukuksuz kararlar aldıkça da ekonomimizin belini kırmaktadır.

 Zor zamanlardan geçiyoruz, ensemizde bir ağırlık var. Hava puslu, hava serin… Güven dağının tepesinde yabancı bulutlar… Geyik geldi. Kurt geldi. Kartal ortada. Gemi bir, gemi diri, gemi şahbaz. Coğrafya dersi değiliz,  yedi bölgeye ayrılan…