Geçtiğimiz hafta Kırşehir’de üç önemli program vardı. Davet edildiğim bu programlara “Davete İcabet Sünnettir” diyerek katıldım.
İlk olarak 22 Mayıs 2024 Çarşamba günü Kırşehir Ahi Evran Üniversite Rektörü Sayın Mustafa Kasım Karahocagil’in düzenlemiş olduğu basın toplantısına katıldım. Rektör Hoca hem Ahi Evran Üniversitesinin kurulduğu tarihten, hem kendisinin göreve geldiği tarihten itibaren yapılan çalışmaları sinevizyon eşliğinde anlatarak bilgiler verdi.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in akıcı, sade ve anlaşılır üslubuyla anlattığı çalışmalarda Ahi Evran Üniversitesinin kurulduğu günden bugüne kadar yatırım, eğitim, Ar-Ge ve kalite gibi konularda büyüdüğünü, geliştiğini ve çok fazla yol aldığını gördüm. Rektör Hoca’nın anlatımlarında bazen ağzından çıkan birkaç sözlerden bile çok büyük anlamlar çıkararak, 2006 yılında kurulmasına rağmen kendisiyle aynı dönemlerde kurulan ve çok önceden kurulmuş olan üniversiteleri geride bıraktığı kanaatine sahip oldum.
Yıllardır Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’ne giden, basın toplantılarına, programlara ve etkinliklere katılan birisi olarak üniversitede görev yapan çok sayıda öğretim üyelerini tanıyorum. Zaman zaman kendileriyle toplantılara, sohbetlere katılıyorum. İçlerinde kız kardeşim kadar sevdiğim değerli kadın akademisyen hocalarımız var. Yine saygı duyduğum çok değerli erkek akademisyen hocalarımız var. Hepsi birbirinden çalışkan, bilgili, özverili akademisyenlerdir, üniversite ve öğrenciler için her türlü fedakârlıkları yapmaktadırlar, akademisyen hoca olmanın yanında bazen abla, bazen ağabey olarak öğrencilerin her türlü problemlerini çözmektedirler.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi bir tabela üniversitesi olmamakla birlikte gelişen, büyüyen, tanınan, tercih edilen üniversite olma yolunda çok büyük mesafe almıştır.
Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in verdiği bilgiler ışığında önümüzdeki yıllarda Ahi Evran Üniversitesi’nin daha çok gelişeceği, büyüyeceği, kaliteli eğitimiyle adını duyurarak öğrenciler tarafından tercih edilen üniversite konumuna geleceği bir gerçektir.
Ayrıca Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in basın toplantısında Profesörlük, Doçentli gibi akademik unvanları hak ettikleri halde yıllardır kadroları verilmeyen, mağdur edilen akademisyen hocaların kadrolarının verildiğini söylemesi çok önemli ve sevindiriciydi.
Bu konuda gerek önceki Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya döneminde, gerek Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’in göreve yeni başladığı günlerde bu durumu gündeme getirmiş ve kadroları verilmeyen akademisyen hocalara yazık edildiğini, çalışma şevklerinin kırıldığını, kul hakkına girildiğini o nedenle Profesörlük ve Doçentlik gibi unvanları hak ettikleri halde mağdur edilen hocalarımızın kadrolarının verilmesinin doğru olacağını köşemde yazmıştım. Rektör Hocamızın akademisyen hocalarımızın mağduriyetlerinin giderilerek haklarının verildiğini ve bundan sonra bu konuda daha dikkatli hareket ederek akademisyen hocaların mağdur edilmeyeceğini söylemesi çok önemlidir.
Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil’e düzenlediği basın toplantısı, verdiği önemli bilgilerden dolayı teşekkür ediyor, bu tür basın toplantılarının sürekli yapılmasının faydalı olacağını belirtmek istiyorum.
Bir konuda da Rektör hocamıza seslenmek istiyorum. “Değerli hocam zaman zaman sizinle birlikte toplantılara, sohbetlere katıldığım için sizi tanıyan birisiyim. Seslenmek istediğim konu; hiçbir siyasi baskının, cemaatlerin, sivil toplum örgütlerinin ve değişik dış etkenlerin baskısı altında kalmadan T.C. Devletinin ve Ahi Evran Üniversitesi’nin Rektörü olarak hizmet ettiğiniz takdirde yanınızda olduğumu, aksi durumda karşınızda olacağımı bilmenizi istiyorum.
Ahi Evran Üniversitesi’nden söz açmışken gerek Kırşehir içindeki, gerek Kırşehir dışındaki Kırşehirli iş insanlarına sesleniyor ve üniversite yönetimiyle görüşerek ihtiyaç olan binaların, yatırımların yapılması, çeşitli araç ve gereçlerin alınması gibi konularda yardımcı olmalarının bir Kırşehirlilik bilinci ve görevi olduğunu belirtmek istiyorum.
* * *
İkinci olarak 23 Mayıs 2024 Perşembe günü Kırşehir Fatma Muzaffer Mermer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin düzenlemiş olduğu “TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarına” katıldım.
Açılışını Kırşehir Vali Yardımcısı Sayın İsmail Çetinkaya’nın yaptığı fuarda okul öğrencileri konuşma üsluplarıyla, kıyafetleriyle, saygılarıyla, gülen yüzleriyle adeta bir güneş gibi parlıyorlardı. Okullarını ve kendilerini en güzel şekilde temsil ettiler. Konuştuğum bazı öğrencilerin ders dışında çok kitap okuduklarını söylemeleri de beni fazlasıyla mutlu etti.
Tamamen ilime, bilime, teknolojiye, üretime, tasarrufa, yönelik fuarda sergilenen her şey okul öğretmenlerinin ve öğrencilerinin kendi eserleriydi.
Gördüğüm kadarıyla Kız Meslek Lisesi dışarıdan anlatıldığı gibi sıradan bir okul değil, öğretmen kadrosuyla, eğitimiyle, öğrencileriyle kaliteli, seviyeli bir okul olup, her öğrenciye tavsiye edilecek kalitededir.
Bu güzel fuarın hazırlanmasında emek harcayan okul müdürü Nuri Çiftçioğlu’na, okul müdür yardımcılarına, öğretmenlerine, öğrencilerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca benimle yakından ilgilenen Servet Altıntaş, Canan Köksal ve Nurgül Uçar Tunçbilek hocalarımız ile okul memurları Neslihan Çelik ve Özden Aşçı’ya ayrı-ayrı teşekkür ediyorum.
Burada biraz da Vali Yardımcısı Sayın İsmail Çetinkaya’ya da değinmek istiyorum. Kendisini yakinen tanıdığım, saygı duyduğum ve zaman-zaman toplantılara birlikte katıldığımız Sayın Vali Yardımcımız İsmail Çetinkaya Kırşehir’de göreve başladığı günden itibaren kapısını herkese açmıştır. Kırşehir cadde ve sokaklarında tek başına sade vatandaş gibi gezip, vatandaşlarla sohbet ederek, gülen yüzünü, mütevaziliğini esirgememiştir.
Sayın Vali Yardımcımız İsmail Çetinkaya Fatma-Muzaffer Mermer Mesleki ve Teknik Anadolu Kız Meslek Lisesinde öğrencilerle konuşurken de aynı şekilde gülen yüzünü, mütevaziliğini göstermiştir.
Kokteyl esnasında öğretmenlerle ve benimle konuşurken Kırşehir için çok güzel sözler söylemesi, Kırşehir’in tarihini ve kültürünü anlatması beni sevindirmiştir.
Bu güzel konuşmalarından ve sözlerinden dolayı Sayın Valimiz İsmail Çetinkaya’ya teşekkür ediyorum.
* * *
Üçüncü ve son olarak 24 Mayıs 2024 Cuma günü Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde KADEM-AFAD işbirliğiyle düzenlenen “Temel Afet Bilinci Farkındalık Eğitimi” programına katıldım. Temsilciliğini Diş Hastanesi Başhekimi Dr. Müge Şebnem Şahin’in yaptığı program Ahi Evran Üniversite Öğretim Üyesi ve KADEM Danışmanı Doç. Dr. Emine Şener tarafından organize edilmiştir. Programda konuşan Kırşehir AFAD İl Müdürü Uğur Olgun ile AFAD personeli İdris Çetin afet öncesinde ve sonrasında bireylerin ve toplulukların deprem, yangın, sel felaketi gibi doğal afetlere karşı nasıl hareket etmeleri, neler yapmaları ve nasıl hazırlanmaları konularında bilgiler verdiler.
Anlatılan her bilgi günlük hayatta herkese lazım olan çok önemli bilgilerdi. Anlatılanları dinledikçe kendi kendime “Biz ülke olarak tesadüfen yaşıyoruz” demekten kendimi alamadım.
Üniversite öğrencilerin yoğun katılım sağladığı, sorular sorduğu, kendi şehirlerinde 6 Şubat depremini yaşayan öğrencilerin gözleri dolarak duygulu anlar yaşadığı bu program sadece üniversitelerde değil, tüm okullarda, kurumlarda ve hatta her hafta sonu belirli sokaklarda uygun alanlarda anlatılması insanların faydasına olacaktır.
Böylesine önemli programın hazırlanmasında emeği geçen KADEM Kırşehir Temsilcisi ve Diş Hastanesi Başhekimi Dr. Müge Şebnem Şahin’e ve programı organize eden, benim yanımda ayrı ve özel bir yeri olan, çok sevdiğim, saygı duyduğum, kız kardeşim dediğim, buram-buram asalet kokan Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve KADEM Danışmanı Doç. Dr. Emine Şener’e, teşekkür ediyorum. Ayrıca konferansta konuşarak bizleri çok önemli konularda bilgilendiren Kırşehir AFAD İl Müdürü Uğur Olgun ile AFAD personeli İdris Çetin’e ve emek veren diğer AFAD personellerine teşekkür ediyorum.