Üniversite tercihi yapacak öğrenci kardeşlerim bilmelisiniz ki! Kırşehir sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleriyle bin yıllık Anadolu Türk tarihi içerisinde çok ayrı ve önemi olan bir şehirdir.

Anadolu Selçuklu Beylikler ve Osmanlı Devletinin kuruluş dönemlerinde yıldızı parlayan buram, buram tarih kokan bilim ve kültür merkezi olup; özünde, akıl, ahlak, bilim, çalışma, birlik, hoşgörü, dayanışma gibi milli ve evrensel değerleri taşıyan Ahilik teşkilatı ve bu teşkilatın kurucusu Ahi Evran-ı Veli, Türk dili ve edebiyatı tarihine adlarını “İlk Türkçeciler“ olarak altın harflerle yazdıran Aşıkpaşa ve Gülşehri ile on üçüncü yüzyıldan beri Türk Milletinin gönlünde taht kurmuş, halkın Türkçe sesi olmuş Yunus Emre olmak üzere, Anadolu’ da Türk birliğinin temeline ilk harcı koyan Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana’nın Kırşehir’deki temsilcisi Süleyman-ı Türkmani gibi nice değerleri bağrında yetiştirmiştir Kırşehir.Kırşehir onların fikir ve teşkilatlarıyla yoğrulmuş bir şehirdir.

Büyük Atatürk’ün “Türk çocuğu Ecdadını tanıdıkça büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” sözü gereği, sahip olduğumuz değerleri bilmek ve yeni nesillere aktarmak, öğretmek ve tanıtmak zorundayız. 

Kırşehir Ahi Evran’ın kurduğu Ahilik teşkilatıyla Ahiliğin Başkentidir. 

Kırşehir Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacının kadın teşkilatının kurulduğu şehirdir.

Kırşehir Ahi Evran önderliğinde Osmanlı Devleti'ni kuran çok özel şehirdir.

Kırşehir Türkçe yazılan ilk üç eserin Kırşehir’de yazılmasından dolayı Türkçeci ve Tarihçi araştırmacıların Türk Dilinin Başkenti ilan ettiği şehirdir.

Bakın bunu sadece ben demiyorum. Bunu yıllardır Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde çalışmış, Kırşehir’e, Ahiliğe ve Ahi Evran Üniversitesine büyük hizmetler vermiş, kalıcı eserler bırakmış, aslen Kayserili olmasına rağmen içinde büyük bir Kırşehir sevdası olan şu an İstanbul Kültür Üniversitesinde görev yapan Profesör Doktor Mehmet Fatih Köksal Hocamda söyleyereküniversite tercihi yapacak öğrencilere şu şekilde sesleniyor:

“Kırşehir'de yaşıyor olmak, Türklük şuuru taşıyan her Türk için büyük bir nimettir. Türk'ün ve Türkçenin Anadolu'daki tarihinin ön sözüdür Kırşehir.Horasan erenleri, AhmedYesevî'den aldığı emaneti ilk önce bu topraklara teslim etmişler, Türk Tarihinin en büyük devletinin ruh ve fikir tohumlarını burada ekmişlerdir. Ahi Evran-ı Velî ile Anadolu'da ilmek ilmek dokunan Ahilik, şecaat ile mahviyeti buluşturmuş, “alan değil veren el olmak” felsefesini zamanla bütün Türk dünyasına yaymıştır. Türk'ün “delikanlı” yanı, mayasında zaten var olan fütüvvetin sevgi, saygı, cömertlik, digergâmlık, hoşgörü, liyâkat ve adalet değerleriyle birleşince Ahilik felsefesi, Türk tarihinin Kırşehir mahreçli şeref sayfalarına altın harflerle yazılmıştır. 

“Türk Dilinin Anadolu'daki ilk büyük soluğu olan 10 bin 600 beyitlik "Garibnâme"siyle Âşık Paşa-yı Velî de bu topraklarda metfun Türk Büyüklerindendir. “Âşık Paşa Dîvânı” olarak da tanınan Garibnâme, sadece hacmiyle değil, tamamen telif bir kitap ve çok orijinal bir tasnif sistemine sahip olmasıyla da son derece önemli bir eserdir. Ama Garibnâme’nin asıl değeri, Türk topraklarında Türkçenin horlandığı bir devirde Türk’e kendi öz diliyle seslenen bir şaheser olmasından kaynaklanmaktadır. Keza Ahi Evran'ın halifesi olduğu bilinen ve Anadolu'da Garibnâme'den sonra yazılan en büyük manzum eser olan Mantıku't-tayr'ı (Kuş Dili) kaleme alan şair Ahmed-i Gülşehrî de Kırşehir'in yetiştirdiği büyük şahsiyetlerdendir. Şairin bu mahlasını Kırşehir'in halk arasında o zamanki adı olan "Gülşehir"den aldığını biliyoruz. 

“Osman Gazi'nin kayınbabası Şeyh Edebali’nin da aslında Kırşehir'in İnaç köyünden olup, sonradan Kırıkkale Balışeyh'e yerleştiğine dair belgeler bugün elimizdedir. Özellikle Hacı Bektaş, Şeyh Edebali ve Ahi Evran'ın yakınlıklarına ilişkin kaynaklar peyderpey gün yüzüne çıkmaktadır.  Sınırlarını hukuk ve kılıcın değil kalemin çizdiği ülkeler ne kadar ruhsuz ve köksüz ise, mülkî ve idarî taksimatı tarih ve kültür yerine siyasî kazanç, kin, intikam gibi faktörlerle belirlenen yerler de öylesine köksüz ve buruktur. Demokrat Parti'nin intikam saikiyle kaza (ilçe) merkezine dönüştürdüğü Kırşehir, bu hazin macerayı büyük zararlarla atlatmıştır. Eski kazaları Avanos, Kozaklı ve Hacıbektaş, birkaç yıl süren bu demokrasi ayıbı neticesinde belirlenen yeni taksimatta Nevşehir'e bırakılmıştır. Dememiz şudur ki, türbesi, eski adı Sulucakarahöyük olan Hacıbektaş ilçesinde bulunan veliler velisi Hacı Bektaş-ı Velî de, Âşık Paşa gibi, Ahi Evran gibi Kırşehir'in öp öz evladıdır. 

“En büyük Türk şairlerinden, Türk tasavvuf edebiyatının şahikası Yunus Emre de bu topraklarda yaşamıştır. Büyük bir ihtimalle de Kırşehir-Aksaray sınırında yer alanSulhanlı (Ulupınar) köyündeki Ziyarettepe’de yaptırılan türbede ebedî istirahatine çekilmiş olan bizim Yûnus’u zaten herkse tanır; hakkında fazla söze mahal yok. 

“Şeyh Süleymân-ı Türkmanî, Kaya Şeyhi gibi pek çok evliyayı bağrına basan Kırşehir nihayet bugün gönül adamı büyük sanatkâr Neşet Ertaş’la da tanınmaktadır.Âşık Paşa’dan Neşet Ertaş’a uzanan gönül köprüsünün adıdır Kırşehir.  Şu hâlde ey Üniversite tercihi yapacak öğrenci kardeşim, Kırşehir’e yüksek öğrenim için gelen genç kardeşim; 

Eğlenmek, gezmek, tozmak senin de hakkın. Ama ne olur, kafelerde, lokantalarda, caddelerde verdiğin pozları Âşık Paşa Türbesi’nde vermekten imtina etme! Gel türbesinin başında Garîbnâme’den üç beş beyti karıştır Fatiha’larının arasına. Onun ruhunu taziz et ki, sen de huzur bulursun. 

“Alışveriş yaptığın esnaftan şikâyetin varsa, gel Ahi Evran Türbesi’ne, sür yüzünü ayağına ve “Ey Ahi Baba’m! Bu muydu senin öğrettiğin Ahilik! Bak torunların unutmuş bütün felsefeni.” diye müşteki ol onlardan. Gözyaşı dök istersen; saatlerce çıkma yanından, makam o makamdır çünkü.  Cababey’e git. Git ki ecdadın ne hâldeymiş, sen ne hâldesin, gör. Hayranlıkla, şaşkınlıkla seyrederken Medrese’nin muhteşem mimarisini, biraz düşün. 800 yıl önce uzay gözlemlerinin yapıldığı bu şehrin üniversitesinde fizik bölümünün öğrenci bulamadığına hayıflan! Ve sorgula. 

“Hacı Bektaş’ı hele hiç ihmal etme. Aslanla geyiği bir kucağa oturtan felsefeden bugün komşunun komşuya tahammül edemediği zihniyete nasıl geldiğimizin muhasebesini yap. O, çok büyük bir adam. Makamından gerisin geri çıkmayı da unutma. Müze’yi gez; Hacı Bektaş ve Bektaşîlik hakkında bir şeyler öğrenirsin hiç değilse. Aslanlı Çeşme’den su içme nostaljisi dışında da anlamları olduğunu düşün oraların. Bir teslim taşında serinlet alnını; “Lâ fetâ illâ Ali”nin manasını öğren, “Lâ seyfe illâ Zulfikar” deyip sallanan teberleri gözünün önüne getir; müttekasına dayanmış bir derviş ol orada; keşkûlüne üç beş parça şey doldur, pîr aşkına. 

İmaret Camisi desem. Hiç duymadın değil mi? İmaret Mezarlığı’nı da bilmezsin sen. Büyük Mevlevî şeyhi Süleymân-ı Türkmânî o küçük mezarlık içindeki o ufacık mescidin bitişiğinde, mütevazı makamında seni bekliyor. Ona da uğra kardeşim, eksik etme duanı. 

“Gülşehrî mi? İz bırakmamış o. Ama bildiğinden emin olduğum, Kırşehir’in tek sinemasının hemen karşısındaki küçücük park var ya. Adını isabetli bir tercihle Ahmed-i Gülşehrî Parkı koymuşlar. İşte o park içinde Gülşehrî adına bir de temsili mezar yapılmış. Kendisinden orada eser yoksa da, ona da bir merhaba de. Hiç değilse matine saatini beklerken, beş dakikacık. Bir fotograf da orada çektir de paylaş, ne olur? 

Neşet’e büyük bir ihtimalle uğramışsındır. Uğramadın mı? Fakültene yayan 5 dakika mesafededir. Aç son model telefonunu, Türkü Kafe’lerde dinlediğin bozlaklardan birini, onun kabri başında dinle…  Bunları yap evlat.  Kırşehir’i sev. Kırşehir güzeldir ve Türklük şuuru olan her Türk için çok özeldir bu şehir.”

Üniversite tercihi yapacak öğrenci kardeşlerim  İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal Hocamızın Kırşehir için söyledikleri  yukarıda belirttiğim gibidir  İnşallah şaşırmamışınızdır.

Bu samimiyet ve içtenlik kokan yazısından dolayı Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal’a kaleminize sağlık hocam diyor, teşekkür ediyorum.

Tüm bunlarla birlikte bende ayrıca Melik Gazi, Muhterem Hatun, Fatma Hatun ve Kalender babanın türbelerine de uğrayarak selam vermeyi, Fatiha okumayı, selfi yapmayı ihmal etmeyin diyorum.

Yine Ahi Evran Camii’nin karşısına yeni yapılarak hizmete açılan ve hafta içi mesai saatlerinde her gün açık olan Ahilik Müzesini de gezmeyi, yetkililerden bilgi almayı, sosyal medyandan canlı yayın yapmayı ihmal etmeyin diyorum. Ahilik Müzesini gezerken hayranlığını gizleyemeyeceksin.

Anadolu Gönül Sultanları Müzesini mutlaka gezmelisin. Gezdiğin zaman size “Hoş Geldiniz” diyerek “Neredesin sen” türküsünü söyleyen Neşet Ertaş’ın bal mumu heykelini görünce şaşkınlığını gizleyemeyeceksin. Lütfen hemen telefonu eline alarak canlı yayın yapmayı ihmal etme Neşet Ertaş’ı. Sosyal medyanda paylaşmak ve selfi yapmakta senin işindir.

Öğrenci Kardeşim, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi bir tabela üniversitesi değildir. Kırşehir’ i ve Ahi Evran Üniversitesini tercih etmekten korkma ve tereddüt etme. Ahi Evran Üniversitesi; Kampüsüyle, Tıp Fakültesiyle, diğer fakülteleri ve yüksekokullarıyla, kütüphanesiyle, spor alanlarıyla, AR-GE ve Kalite çalışmalarıyla, kaliteli eğitimiyle, hepsi birbirinden değerli, güler yüzlü üst düzey öğretim üyeleriyle Anadolu’nun parlayan yıldızı bir üniversite haline gelmiş, gelişmeye ve büyümeye devam eden yenilikçi üniversitededir.

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Türk Patent ve Marka Kurumundan patenti alınmış eğitimde kalite güvence sistemiyle eğitim yapan Türkiye’nin tek üniversitesi olması, yine patenti olan bir yönetim sistemiyle yönetiliyor olması, YÖKAK tarafından 2006 yılından sonra kurulan üniversiteler içerisinde tek beş yıllık akreditasyona sahip olması ve bölgesel kalkınmada ilk beş üniversiteden biri olması, çok değişik konularda AR-GE ve Kalite çalışmalarının devam ediyor olması, sürekli faydalanabileceğiniz bir kütüphanesi olması, değişik alanlarda yatırımların devam etmesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinin  tercih yapılması gereken özellikleri fazlasıyla taşıması ve sizlerin tercih etmesi için etkileyici ve ayrıcalıklı şartları fazlasıyla taşıyan üniversitedir.

Kalacak yer sorunu yoktur, ulaşımı kolaydır, günün ve gecenin her saatinde rahatlıkla gezebileceğin güvenli ve modern şehirdir Kırşehir.

Kırşehir’e geldiğinizde başta Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara olmak üzere Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ile Rektör Prof. Dr. Mustafa Karahocagil’in kapılarının sizlere sonuna kadar açık olduğunu görecek ve, bir sıkıntınız, sorununuz olduğunda hemen  çözüleceğinden emin olabilirsiniz. Eğer olurda ulaşacak hiç kimseyi bulamazsanız 0544 593 87 40 nolu cep telefonumdan bana veya gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”e ulaşarak sorunlarınızı iletebilirsiniz. Ondan sonra çözüme kavuşturmak bizim işimizdir.

Kırşehirlilerin öğrenci dostu olduğundan şüpheniz olmasın. Üniversite tercihi yapacak öğrenci kardeşim, Türkçe’nin öncüsü, Türk Dilinin ve Ahiliğin Başkenti buram-buram tarih ve kültür kokan Kırşehir ve Türkiye ile Anadolu’nun parlayan yıldızı, yenilikçi Ahi Evran Üniversitesi sizleri bekliyor.