İlahi dinler içerisinde en eski dinler arasında yer alan Yahudilik aynı zamanda etnik bir dindir. Diğer dinlerde olunduğu gibi irade yoluyla geçiş pek söz konusu değildir. Yaklaşık 15 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük onuncu dinidir. Diğer dinlerde olduğu gibi dini yayma amacı gütmez.
Dini kaynaklarından hareketle Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş, özel bir millettir. Din ile etnik yapı iç içe geçtiği için kendilerini millet olarak da seçilmiş görmeleri bazılarınca kaçınılmaz olmuştur. Mevcut Tevrat’a göre( Kur’an’ a göre değiştirilenlerdendir. Tarihi açıdan ise Tevrat’ın orijinal hali Babil Hükümdarı Nebukadnezar tarafından yakılmıştır.) Yeniden yazılan Tevrat’ a göre Allah Yahudiler’ e şöyle seslenir: “Bana ait olmanız için sizi öbür halklardan ayrı tuttum.( Levililer,20: 26)” “Siz Tanrı’nız Rab için kutsal bir halksınız. Tanrı’nız Rab öz halkı olmanız için yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti.(Tesniye,7: 6) “Tanrı’nız Rab, sizi övgüde, ünde, onurda yarattığı bütün uluslardan üstün kılacağını, verdiği söz uyarınca kendisi için kutsal bir halk olacağınızı açıkladı. ( Tesniye, 26: 19)
Dinin yukarıda söylediğim gibi diğer dinlerdeki gibi ‘yayma, davet etme’ gayesi yoktur. Bunun yerine “ Tanrı tarafından kendisine vadedilen toprakları ele geçirip asıl topraklarda ibadet edebilme ve tüm insanlığa hükmetme’ amacı vardır. Söz konusu bu vadedilen bu topraklar Nil ırmağı ile Fırat ırmağı arasında kalan toprakları içerir. Özellikle eski adı Kenan Diyarı olarak bilinen bu günkü Filistin toprakları ve Kudüs çok önemli ve onlar için kutsal bir yere sahiptir.(Tekvin, 12: 7, 15: 18-21, 17: 18)
Ayrıca savaş, zulüm noktasında Tevrat’ta şiddete meylettiren ayetler yer alır. Bunlardan bazıları şöyledir: “ Rab dedi: Sen benim savaş topuzum ve cenk silahımsın. Ve seninle milletleri kıracağım ve seninle ülkeler helak edeceğim ve seninle erkeği ve kadını kıracağım ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım ve ere varmamış kızı ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım ve seninle valileri ve kaymakamları kıracağım.( Yeremya, 51: 20-23)”
“Ancak Tanrınız Rabbin miras olarak size vereceği bu halkların kentlerinde soluk alan hiçbir canlıyı yaşatmayacaksınız. Tanrınız Rabbin size buyurduğu gibi onları tümüyle yok edeceksiniz.(Tesniye, 20: 16-17)”
“Ele geçen her adamın gövdesi delik deşik edilecek ve tutulan her adam kılıçla düşecek. Yavruları gözleri önünde parçalanacak, evleri yağmalanacak, kadınlarının ırzına geçilecek Yavruları da karıları da kirletilecek... Ve okları gençleri yere çalacak ve rahmin semeresine acımayacaklar; gözleri çocukları esirgemeyecek.( İşaya 13:15-18)”
“ Ve Yahudiler bütün düşmanlarını kılıçtan geçirdiler ve öldürdüler ve yok ettiler. Ve kendilerinden nefret edenlerden istedikleri gibi yaptılar. Ve kendilerinden nefret edenlerden 75 bin kişiyi öldürdüler.( Ester, 9:5-6)”
“ Ey Kenan, ey Filistinliler diyarı, Rabbin sözü size karşıdır: Seni yok edeceğim. Öyle ki artık sende oturan kimse olmayacak.( Sefenya 2: 5)”
“ Ve Rabbin Yehova sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin; Gözün onlara acımayacak. Ve Rab Yehova onları senin önünde ele verecek ve onları helak edinceye kadar büyük kırgınla kıracak ve onların krallarını senin eline verecek. Adlarını göklerin altından yok edeceksin; sen onları yok edinceye kadar kimse senin önünde duramayacak.( Tesniye,7:16-24)”
“ Şimdi git Amaleklilere saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın, erkek, çoluk, çocuk, öküz, koyun, deve, eşek, hepsini öldür.( Samuel, 15: 3)”
“ O zaman Rab bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız, Ayak tabanlarınızın bastığı her yer sizin olacak. Sınırınız çölden, Lübnan’dan, ırmaktan, Fırat Irmağı’ndan garp denizine kadar sizin olacaktır. Önünüzde kimse duramayacaktır. Tanrınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır.( Tesniye, 11: 24)”
“ Tanrınız Rab mülk edinmek üzere gideceğiniz ülkeye sizi götürdüğünde, önünüzden birçok ulusu kovacak. Tanrınız Rab, bu ulusları elinize teslim ettiğinde, onları bozguna uğrattığınızda tümünü yok etmelisiniz. Bu uluslarla anlaşma yapmayacaksınız; onlara acımayacaksınız.( Tesniye,7: 1-2)”
“Musa şöyle dedi: “ Rab diyor ki: ‘ Herkes kılıcını kuşansın. Ordugahta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün.( Mısır’dan çıkış, 32: 22)”… şeklinde devam etmektedir.
Tarihte Yeşu ve Ay katliamlarında nefes alan bir canlı bırakılmamıştır. Ay katliamında kılıçtan geçirilmenin ardından katledilenler yakılmıştır. Tıpkı 27 Mayıs’ta Rafah’taki sivil çadırlarda olduğu gibi. İsrail katliamın durdurulması gerektiği kararına Rafah’ta çadırlara sığınan sivilleri yakarak cevap vermiştir.
Aynı zamanda tüm dinlerde olduğu gibi Yahudilik de mezheplere ayrılmıştır. Tüm Yahudilere bu bakış açısıyla ön yargı üretmek son derece yanlıştır. Bu gün İsrail’de ve tüm dünyada yaşayan pek çok Yahudi Netenyahu’nun katliamını desteklememekte, Netenyahu’ya karşı çıkmaktadır. Asıl sorun din adı altında yeniden yazılan ve kendini diğer uluslardan üstün gören bakış açısındadır. Bu bakış açısına sahip idealist, aşırı varlıklı Yahudiler dünyada pek çok kurum ve kişileri ekonomik ve çıkarcı vaadlerle avuçlarının içine almışlardır. Netenyahu ve İsrail’in dini politikasında en büyük destekçileridir. Bu gün Biden’ıNetenyahu ile kucaklaştıran güçte olduğu gibi ve müzikten edebiyata, sinemaya pek çok alanda varlıklarını bazı holuvud yıldızları ödül törenlerinde dile getirmiştir. Epistein Adası olayı bile bu politikanın yöntemlerinden biri olarak yorumlanmış, ifade edilmiştir. Uluslararası şarkı yarışmasında Netanyahu katliamı gerçeğine rağmen beşincilik satın alınmıştır. Yeniden yazılan Tevrat’ta ortaya konulan amaç dünya halklarına hükmetmek amacını taşıdığından sadece Filistin ve amaç edinilen toprakların problemi değildir. Tüm dünyanın problemidir.Netanyahu ve hükümetinin canlı bomba ile masum insanları öldürüp kutsallığa ulaşma zihniyetinde olanlardan bir farkı yoktur. Hatta Netanyahu devlet sisteminin başında olduğundan daha da tehlikelidir. Artık Amerika destekçisi olmamalıdır. Diğer Avrupa devletleri ve diğer ülkeler de çünkü bu katliamlar kanıta gerek kalmayan katliamlar olarak tarihe geçmiştir.Uluslarası hukuk yaptırımını bir an önce yapmalıdır. Dünyanın yönetilen halklarının büyük çoğunluğu bu katliamın durmasını istemektedir. Rafah katliamı neticesinde bu açıkça görülmüştür. Devletler çıkarlarını insanlık adına gözden geçirmelidir.