Son yazılarımda Kırşehir’in sorunlarından uzak durmaya çalıştım. Suya sabuna dokunmadım. Meğer böylesi rahatmış, ne başım ağrıdı, ne migren atağına yakalandım, ne strese girdim, nede beni görünce yüzünü ekşitenler oldu demiştim.
İnşallah bu şekilde yazılar yazar, rahat ederim, hayat böyle güzelmiş diye düşünüyordum ama her zaman olduğu gibi evdeki hesap çarşıya uymadı.
Geçtiğimiz hafta Kırşehirspor’da teknik ekip değişikliğiyle ilgili basın toplantısına davet edildim. “Davete icabet sünnettir” diyerek toplantıya katıldım. Toplantıda Başkan Çağatay Han Torun’a bir dokundum, bin ah işittim.
Çağatay Başkan konuştukça üzülüyor, yaptığı her türlü fedakarlıklara rağmen uğradığı hakaretler ve haksızlıklar nedeniyle gözleri doluyordu. Kendisine hak vermemek elde değildi. Aylarca evinden, işinden ayrı kalıp, fedakârlık yapacak, gündüz-gece demeden zamanını Kırşehirspor’a ayıracak, cebinden para harcayacak, siyasetçiler, milletvekilleri, ilin valisi, iş adamları, sivil toplum kuruluşları başkanlarından destek görmeyecek, karşılığında hakarete uğrayacak, ağır ithamlarla eleştirilecek, istifaya davet edilecek.
Nasıl sitem etmesin, gözleri dolmasın?
Kırşehirspor’da teknik ekiple ilgili basın toplantısından sonra bilgisayarın karşısına geçip, “Kırşehir’in bir evladı olarak Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirmemek, suya sabuna dokunmamak, elini taşın altına koymamak, gündelik ve yüzeysel işlerle uğraşmak, sünepe, mızmız, uyuz bir yazı yazmak ve yaşamak bana yakışmaz diyerek başta Kırşehirspor olmak üzere en iyisi Kırşehir’in sorunlarını yazmaya devam edeyim dedim.
Kırşehir’in sahipsiz olduğu gerçeğini Kırşehirspor’un oynadığı müsabakalarda sürekli görüyor, gördüğüm eksiklikleri gündeme getiriyorum. Lakin bu şekilde yazılar yazdığım zaman birileri surat ekşitiyor, birileri şov yaparak reklam yaptığımı söylüyorlar. Birileri de can damarına bastığım için selam vermiyorlar.
Kocaman şehrin takımına ilimiz yöneticileri, bürokratları, milletvekilleri, parti il başkanları, sivil toplum kuruluşları başkanları, iş insanları sahip çıkmıyorlar. Hal böyle olunca müsabakaları yöneten hakemler istedikleri gibi at oynatıyorlar. Bunun birinci örneğini Vanspor ile oynanan müsabakada karşılaşma golsüz devam ederken, lehimize verilmeyen yüzde yüz penaltıda gördük. Son örneğini geçtiğimiz Cumartesi günü Kırşehir’de oynanan ve çokta iyi futbol oynadığımız Ankaraspor karşılaşmasında yine verilmeyen yüzde yüz penaltıda gördük.
Memleketin Valisi, Belediye Başkanı, milletvekilleri, parti il başkanları, Emniyet Müdürü, Jandarma Alay Komutanı, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, iş insanları Kırşehirspor’a sahip çıkmaz ve maçlara gelmezse karşılaşmanın hakemi bakar bu takım sahipsiz istediği gibi at oynatır, penaltınızı da vermez, aleyhinize kararlar verir, düdüğü yenilmeniz için çalar. Karşılaşma bittikten sonra emniyet güçlerinin kolları arasında elini kolunu sallayarak gider, olan Kırşehirspor’a ve onun sevdalısı olan taraftarına olur.
Bu köşemde Kırşehir’de ayrışmayı bitirmediğimiz, benden veya benden olmayan dediğimiz, birlik ve beraberliği sağlayamadığımız sürece Kırşehir gelişemez, kalkınamaz. O nedenle Kırşehir için birlikte hareket edelim, elimizi taşın altına koyalım diye defalarca yazdım. Yazdım ama bir arpa boyu mesafe alamadım. Herkes kendi havasında, kendi egosunda. Kırşehir’i düşünen yok.
Hadi diyelim ki Kırşehirspor’a sahip çıkmıyorsunuz, müsabakalara gelmiyorsunuz ama Kırşehir’in diğer sorunları için neler yaptınız, planlarınız, projeleriniz nedir, anlatabilir ve sorularıma cevap verebilir misiniz?
Örneğin, yılan hikâyesine dönen çevre yolu için neler düşünüyorsunuz?
Otel sayılarını arttırarak Kırşehir’e turist getirmek ve jeotermalden daha çok yararlanmak için neler düşünüyorsunuz?
İşsizliği azaltmak ve göçü durdurmak için neler düşünüyorsunuz?
Kırşehir’in çehresini değiştirecek değişik hizmetler konusunda neler düşünüyorsunuz?
Organize Sanayi Bölgesini cazip hale getirecek çalışma, plan ve projeleriniz var mı, bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Hani müjdeler vererek duyurduğunuz Organize Sanayi Bölgesi’nin, Petlas Lastik Fabrikası istikametine doğru genişletme çalışmalarınız vardı. Ne oldu, neyi bekliyor, neler düşünüyorsunuz?
Demiryolu ve hızlı tren gelmesi için girişimleriniz var mı, bu konu da neler düşünüyorsunuz?
Her zaman kendi şehrinde horlanan dışlanan, sahipsiz kalan, ezilen Kırşehir insanının geleceği için neler düşünüyorsunuz?
Kırşehir’de bir türlü şehirlisiyle, köylüsüyle, Kamanlısıyla, Mucurlusuyla, Çiçekdağılısıyla, diğer ilçeleriyle birliktelik sağlanamıyor, bu birlikteliği sağlamak ve Kırşehir ile ilçelerini sarmaş, dolaş kucaklaştırmak için neler düşünüyorsunuz?
Eline kimselerin su dökemeyeceği Kırşehir’in kaliteli beyinleri siyaset uğruna arka taraflara itildi. Olur ya kaderin cilvesiyle bir yere gelen Kırşehirliler de siyasetçiler yüzünden pasif görevlere getirildi. Bu çarpıklıkları düzeltmek, Kırşehir insanına, Kırşehir’e ve Kırşehirspor’a sahip çıkmak için neler düşünüyorsunuz?
İlin yöneticileri, siyasetçileri, milletvekilleri, belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları olarak Petlas Lastik Fabrikasına giderek “Süper Lig’te oynanan müsabakalara büyük paralarla reklam veriyorsunuz, değişik spor ve sanat organizasyonuna sponsor oluyorsunuz, o halde toprağında baca tüttürdüğünüz Kırşehir’in tek futbol takımı için de maddi destek verin diyebildiniz mi, bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Ankara ve Kayseri arasına sıkışmış Kırşehir’den ve Kırşehirliden bir şey olmaz anlayışını yıkarak Kırşehir’in gelişmesine katkı bulunmak için neler düşünüyorsunuz?
Kırşehir’de ayrışmayı bitirip, birlik ve beraberliği sağlamak için neler düşünüyorsunuz?
Bakalım ilimiz yöneticileri, milletvekilleri, siyasi parti il başkanları, sivil toplum kuruluşları sorularıma cevap verebilecekler mi veya yazımı dikkate alarak Kırşehirspor’a sahip çıkıp, Kırşehir’in ihtiyacı olan hizmetleri getirecekler mi?
Sizler ne düşünürsünüz bilmiyorum ama benim tek bildiğim görevi, unvanı ne olursa olsun hiç kimsenin Kırşehir, Kırşehir insanı ve Kırşehirspor için hiçbir şey düşünmediğidir.
Herkes kendi egosunda, kendi havasında, kendi menfaatindedir.
Zaman zaman nedir Kırşehir’in ve Kırşehirlinin eksiklikleri diye sorduğumda cevabını bir türlü bulamıyorum.
Şehrimizde birilerinin bu kadar sorumsuz, vurdumduymaz olmaları nedendir?
Maalesef Kırşehir siyasetçilerin şahsi hırs ve kinleri yüzünden dışlanarak, itilerek, arka plana atılarak pasifleştirilmiştir.
Hükümetlerin, siyasetçilerin Kırşehir’e karşı bu tutumları:
Necip Fazıl Kısakürek'in;
Vicdan azabına eş kayna, kayna Sakarya.
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
dizelerini aklıma getirmektedir.
Sanki Kırşehir Türkiye’nin seksen bir vilayetinden biri değil.
Büyük yaşamış, büyük düşünmüş Kırşehir 1954 yılında ilçe yapılmasından itibaren siyasetçilerin yanlış ve akıl almaz kararları yüzünden bir türlü kabuğunu kıramıyor, kalkınma ve gelişme kalıplarına giremiyor. Sadece zorunlu kamu hizmeti veren eski binaların yıkılarak yenilerinin yapılması hizmet olarak gösteriliyor.
Son olarak İlimiz Valisine, Belediye Başkanına, Milletvekillerine, siyasi parti il başkanlarına, sivil toplum kuruluşları başkanlarına, iş insanlarına, Kırşehir’e, Kırşehir insanına ve Kırşehirspor’a sahip çıkmak ve yapılması gereken hizmetler için, neleri bekliyorsunuz, neler düşünüyorsunuz? Sorularını soruyor ve cevap bekliyorum.
Ama herkes görecek ki, gelecek yıl mart ayında yapılacak yerel seçimlere kısa bir süre kalan milletvekilleri, Belediye Başkanları, siyasi partilerin başkan ve yöneticileri şeref tribününde yerlerini alacaklar ve Kırşehirspor’u, yeşil-beyazlı renkleri ve taraftarları ne kadar çok sevdiklerini gösterecekler ve biz saflar da onlara inanıp, oy vereceğiz!
İyi günde, kötü günde ortada gözükmeyenler seçim öncesi yanımıza gelecekler! Ne güzel değil mi?
Kırşehirsporumuzun inşallah önümüzdeki süreçte alacağı başarılı sonuçlarla layık olduğu yere geleceğine inanıyor, başarılar diliyorum.