Medyamız kahrediyor. Onun kahırları bizi kahrediyor. Medyamızın kahreden olaylarla kahırlar içinde olması hepimizi kahırlara boğuyor. Medya, kendisini kahreden olayları bizi kahretmek için yayınlamıyor. Habercilik anlayışı, gazetecilik etiği, toplumu aydınlatma isteği ile hareket eden medyamızın kelime haznesinde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Medyamız, kendini kahreden olayları, ancak kahır kelimesiyle ifade edilebileceği için manşetleri standartlaştırmış: “Kahreden olay.”

Kahreden olay haberleriyle dolup taşan medyamızın internet sitelerindeki reklamlara aldırış etmeyin. Kahır içindeki medyamızın aktörleri, reklamları para için değil kahrını ve kahrımızı bir nebze olsun azaltmak için yayınlıyor. İşte birkaç örnek:

“Kahreden olay: 2 Kardeş boğuldu.”

“Kahreden olay: Baba ve kızını ölüm ayırdı.”

“Kahreden olay: Nikâh saatinde cenaze namazı kılındı.”

“Kahreden olay: Otomobilde unutulan çocuk yaşamını yitirdi.”

“Kahreden olay: 4 gencin sonu oldu.”

“İstanbul Eyüpsultan’da kahreden olay.”

“Kahreden olay: Drenaj kuyusu 3 kardeşe mezar oldu.”

“Kahreden olay: Anne, karnındaki bebeği ile defnedildi.”

“Piknikte kahreden olay.”

“Kahreden olay: Eşini yatak odasında öldürdü.”

“Kahreden olay: Kurşundan kaçarken balkondan ölüme atladı.”

Mesele kahreden olayları önlenmek değildir. Asıl hedef, medyamızı kahreden olaylardan kurtarmak olmalıdır. Ne yapalım ki, medyamızın aktörleri bu kahırdan kurtulsun, yüzü gülsün? Bir çözüm yolu şu olabilir: Medyamızı kahreden olaylara sebebiyet verebilecek kişilerin henüz kahreden olaya sebep olmadan önce ikaz edilmeleri, “Bak senin yüzünden medya kahrolacak, lütfen medyamızı düşün ve dikkat et” demektir. Bu açıdan bakıldığında medyamızı kahırdan kurtarmanın yolu, olası kahredici olayların kahramanlarını ikaz etmekten geçiyor.

Fakat kahreden olayların aktörleri bazen istemeden kahreden olaya karışıyor. Kadıncağız yolda kendi halinde yürürken, eski kocası kadını delik deşik edip kaçıyor. Şimdi bu kadının kahreden olayın aktörlerinden biri olması, onun medyamızı kahrettiği anlamına gelmez. Medyamızı kahreden kadının kocasıdır, başaktör odur. O, medyamızı kahretmiştir. Kadın ise kahreden olayın sadece figüranıdır.

Medyamızın kahırlar içinde olmasından dolayı kahroluyorum. Hepimiz el birliği ile medyamızı kahreden olaylardan kurtarmanın yolunu bulmalıyız. Mesela medyamızı kahredecek olayları cep telefonuna kaydedip, hiçbir karşılık beklemeden medyaya aktaranlar, bundan vazgeçebilir. Medyanın kahreden haberden haberi olmazsa, o zaman kahrolmaktan da kurtulur. Kendinizi düşünmüyorsanız kahrolan medya aktörleriyle empati yapın ve onların kahrına ortak olun.

Kahreden olayların başaktörleri ve figüranları, genellikle genç ve orta yaşlıdır. Bunların arasında, yaşlanamayacak ve yaşlanmasını hapiste geçirecek olanlar ayırt edilebilir. Mezarlıklar özellikle genç kadınlarla dolarken, hapishaneler ise kahreden olayların yaşlanan başaktörleri ile dolup taşıyor.