Annesi ölmüş bebek yaşıyor. Enkazın altında bir avuç hayat. Öleceğini anlayan annesi evladının yaşaması için son ana kadar direnmiş ve evladını dünyaya getirip son nefesini vermiş. Bu acı olay, sevginin en güçlü ifadesidir. Bu anne, kendini kurtarmak yerine, evladını kurtarmak için son kez bir adım daha atmıştır.
Güçsüz vücuduyla hamile anne, depremde yıkılan evin enkazı altında yapayalnız kaldı. Deprem sırasında kendisini ve çocuğunu korumaya çalışmıştır, ama ne yazık ki ev onları ezmiştir. Yavaş yavaş enerjisi tükenirken, son enerjisiyle çocuğunu doğurmaya karar vermiştir. O anda kalbinin hızlandığını hissetmiştir ve çocuğunu dünyaya getirmiştir.
Çocuğun güçlü hışıltısı, hamile annenin kalbinin hızını yavaşlatmıştır. O anda çocuğunu belki görmüştür ve belki de ilk ve son kez ona bakabilmiştir. Evladının bebek gülüşü, belki annenin yüzünde ufacık bir gülümseme oluşturmuştur. O an, onun sevgisi çocuğuna geçmiştir ve son nefesini vermiştir.
Hayatını kaybeden bu annenin ana sevgisi, belki de en zor anında çocuğuna koruyucu bir kalkan olmuştur. Kendi hayatını yitirirken, çocuğuna hayat bahşeden bu ulu anne, ebedi hayata göç ederken çocuğuna da en önemli armağanı vermiştir: Hayat!
Anne sevgisi, en güçlü, en içten ve en koruyucu sevgilerden biridir. Anne, çocuğunu doğduğu andan itibaren hayatının merkezine koyar ve onun için her şeyi yapar. Anne, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamaya, onu güvende tutmaya, ona rehberlik etmeye çalışır ve onu sevmek için her zaman çocuğunun yanında olur.
Anne sevgisi, zamanla değişmez ve hiç bitmez. Çocuk büyüdükçe ve hayatındaki rolleri değişse bile, anne sevgisi hâlâ aynı kalır. Anne, çocuğunun hayatındaki başarılarını ve zorluklarını her zaman destekler ve onun yanındadır.
Anne sevgisi, çocuğun hayatında en önemli faktörlerden biridir ve onun gelişimine ve mutluluğuna büyük katkıda bulunur. Çocuklar anne sevgisini hissettiğinde, kendilerini güvende, sevilen ve kabul edilen hissederler.
Anne sevgisi, kelimelere dökülemez ama hissedilebilir. Anne ve çocuğu arasındaki bağ, en güçlü ve en sıcak duygulardan biridir ve hayat boyunca sürer. Bu anne, çocuğunun mutlu ve güvende olduğundan emin olamazdı, ama umudunu kaybetmedi ve ona hayat verdi. Bu olay, sevginin güçlü ve sonsuz olduğunu göstermektedir.
Bu çocuğa ve onun gibi depremde öksüz kalan tüm çocuklara iyi bir gelecek hazırlamak, ana sevgisinden mahrum kalan bu çocuklara şefkat, merhamet ve sevgi dolu bir geleceği mümkün kılmak, artık devletimizin görevidir.
Böyle buyuruyor Gerontoloji, bizden söylemesi…