AK parti tarafından meclise sunulan, kamuoyunda “sokak köpekleri” olarak bilinen on yedi maddelik “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin pek çok maddesi mecliste kabul edildi.  Sahiplenilmeyen hayvanların öldürülme ihtimali hayvan severlerce tepkiyle karşılandı.

Hepimiz iyi biliriz ki hayvanlarda içgüdü insanlarda ise akıl vardır. Hayvanların insanlara zarar vermesi yok denecek kadar azdır. Sorun sadece köpekler değildir. Kediler de dahil olmak üzere zarar verdiği gerekçesiyle diğer hayvan türlerine yapılacak yok edici eylemlere de zemin hazırlamaktadır. Aynı zamanda insanlar hayvanların saldırılarına da maruz bırakılmamalıdır lakin öldürmeye, katletmeye yönelik bir çözüm anlayışı ise kabul edilebilir değildir. Hayvan verdiği zarardan sorumlu değildir. İnsandır verdiği zarardan sorumlu olan. Eğer hayvan zarar veriyorsa bu insanın oluşturduğu ortamdandır.

 Bu toprakların insanları asırlarca hayvanlar ile iç içe yaşamışlardır. Mimarilerini hayvanları ve ihtiyaçlarını düşünerek yapmışlardır. Modern olmaya çalışan toplumun aynı zamanda vicdanlı olması da şarttır. Modern toplum hayvanlarına da iyi olanak sağlamalıdır. Barınaklarımızın büyük çoğunluğu vicdan ve merhametten ne yazık ki uzaktır. Hayvanlara kötü muamale gösteren toplama kamplarıdır. Oysa bu alanların hayvanlar için ciddi anlamda iyi bir yaşam alanı olması gerekmektedir.

 İnancımıza ve kültürümüze göre hayvanlar bizlerin koruyucuları ve yardımcıları olurlar. Yaşamımıza destek olanlardır. İnsan bu günkü haline ulaşmak için hayvanları kullanmıştır. Kullanmaya da devam etmektedir.

 Hayvanlar ve duyularının üstünlüğünü bu çağda bir cihaz yakalayamamıştır zira hala deprem ülkesinde yaşayan bizler depremin olacağını, olma zamanındaki yakınlığı onlar sayesinde fark ederiz. Enkaz altında kalanların yerini yine onlar sayesinde buluruz.

 Sokak güvenliği noktasında atılan bu adım vahşete ve kötü niyete davetiye çıkaracağından yanlış, dinen ve vicdanen günahtır. Tespit edilen 182 vaka için 4 milyon canı vahşete açık hale getirmek bu milletin hayvan hakları tarihinde önemli ve utanç duyulası bir sapmadır. Bu ülkemizin hayvan türüne soy kırım adımıdır. Psikopat ruhları heyecanlandıracak ve harekete geçirecektir.

 Keşke hükümetimiz ve milletvekilleri ekonomik anlamda faizde gösterdiği dini hassasiyeti asıl bu konuda gösterseydi. Barınakları iyileştirme yoluna gitselerdi, hayvanlar için daha yaşanılır bir hale getirmek için adım atsalardı daha güzel olurdu diye düşünüyorum.

 Bir yandan da sokak güvenliği adına kendime sormadan edemiyorum. Hayvanlara yapılanlar kolaydır peki ya sokak güvenliği anlamında sapıklar ne olacaktır?  Ağaçlara, arabalara, çocuklara, hayvanlara, kadınlara, elektrik direklerine tecavüz eden sapıklar hayvan olmadıkları için şanslı mıdır?