8 Mart Birleşmiş Milletler tarafından kadınlar günü olarak ilan edilmiştir. Bu münasebetle İslam’da kadın haklarını dillendireceğim, Anayasa’nın 10. Maddesinde ki hükmü İslam’ın onbeş asır önce kadınlara tanıdığını ispat edeceğim. Anayasa’nın 10. Maddesinde : ‘’ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.’’ Denilmiştir. Kuran bu kuralı, daha mükemmel olarak beyan etmiştir.

Kadın gerek yaratılış ve gerekse hak ve sorumluluk yönünden erkekle eşit konumda yaratılmıştır. Ayrım yoktur. Ne erkeğin kadına ve nede kadının erkeğe üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak; takva iledir. Nitekim Peygamber efendimiz,  ‘’ İnsanların benim gözümde en üstün olanları kim olursa olsunlar ve hangi makam ve mevkide bulunurlarsa bulunsunlar, takva sahibi olanlardır.’’ Buyurmuştur. Cenab-ı Allah da, Hucurat suresinin 13. Ayetinde : ‘’Şüphesiz allah katında sizin en üstün olanınız ( Kerim ve değerli sayılanınız, ırk ya da soyca değil), takvaca ( kötülükten sakınma ,iyilikte yarışma konusunda)  en ileride bulunanlarınızdır...’’ Buyurmuştur. Keza, Bakara suresinin 228. ayetinde; "Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Bu hakları adalet ölçüsünde eşittir." Buyrulmuştur. Kadının mali hakları Nisa suresinde düzenlenmiştir. Buna göre; kadın, mirasçı olma, mesken edinme, ticareti yapma, mülk edinme, hukuki tasarruflarda bulunma, tahsil yapma, çalışabilme haklarına sahiptir. Yine muhteşem kitabımıza göre kadın erkekten farklı olarak nafaka, mehir gibi haklara sahip olduğu gibi, evlenme ve boşanma haklarına da sahiptir.(  Hanefi mezhebine göre, nikah icra edilirken kadın boşanma hakkının tanınmasını isterse, erkeği boşar. Diğer mezheplerde ise, boşanma hakkı tanınmasa bile, kadın erkeği boşar.)

Yüce peygamberimiz: "Sizin hayırlılarınız kadınlar haklarında hayırlı olanlarınızdır." Buyurmuştur (büyük İslam ilmi hali Ömer Nasuhi Bilmen Çelik yayınları sahife 497). Yine adı geçen eser ve aynı sahifede, yüce Peygamber: "Kadınlara ancak kerim olanlar ikram, kötü olanlar da ihanet eder." buyurmuştur. Nisa suresinin 34, Talak suresinin birinci ayetlerine göre kadının dövülmesi yasaklanmıştır. Peygamberimiz; "Allah sizden kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister...” buyurmuştur İslam'ın geldiği çağda kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor, Avrupa'da ve dünyanın diğer yerlerinde mal gibi alınıp satılıyordu. 15 asır önce İslam peygamberi; "Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimseler değer verir, onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür." Buyurmuştur. Yine Allah Resulü bir başka hadisinde: "Hanımını döven, Allah ve Resulü'ne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum." buyurmuştur. Bu sözler ancak büyük bir peygambere yaraşır. Görüldüğü üzere İslam dini kadına yönelik şiddeti yasaklamıştır. İslam; insan haklarını erkeğe tanıdığı gibi kadına da eşit olarak tanımıştır.

İslam’da kadına insan hakları tanınmamıştır diyenler, utansınlar.