Bahar gelmemiş gibi. Mevsimlerde bir gariplik var.

Bakın Mayıs ayı geldi bile.

Baharın yeşili huzursuz, güneşin sıcaklığı fersiz...

Sanki dünya yasta. Yeryüzünde ardı ardına yaşanan felaketler, acılar,iklim değişiklikleri ile birlikte, yeryüzündeki canlı cansız varlıkların nevri dönmüş halde. Kedimiz Pamuk da buna şahit. Bahar geldi mi, daha ortalık tam aydınlanmadan kapının önünde nöbet tutmaya başlardı...

Her yerde bir huzursuzluk var. Ben bu var olan her şeyin ayar bozulmasını küresel ısınmaya bağlıyorum.

Şöyle ki;

Yapılan araştırmalar insanlığın tüketim-atık hızının, doğanın kendisini yenileyebilme kapasitesinin oldukça üstüne çıktığını gösteriyor. Bu durum bilim insanlarına göre büyük bir tehlikenin habercisi.

Bu tehlikenin adı; Küresel ısınma.

Küresel ısınma artık gelecekte olabilecek bir ihtimal değil, bugün tüm çıplaklığıyla yaşadığımız bir gerçeklik. Hava sıcaklıkları rekorlar kırıyor, buzullar geri dönüşü olmayan bir hızla eriyor, denizler yükseliyor ve doğa artık alarm veriyor. Aşırı hava olayları, yalnızca ekran başında izlediğimiz uzak felaketler değil; kapımızın önünde, mahallemizde, tarlamızda yaşanıyor. Kuraklık tarımı tehdit ederken, sel felaketleri altyapımızı çaresiz bırakıyor.

Dünya bize bir şeyler anlatıyor ama biz onu gerçekten dinliyor muyuz?

İşte bunu kanıtlayan bazı önemli güncel gerçekler;

1. Aşırı Hava Olaylarında Artış

Son yıllarda sıcak hava dalgaları, sel felaketleri, orman yangınları ve kuraklık sayısında belirgin bir artış yaşanıyor.

Örneğin: 2023 yazı, dünyanın kayıtlardaki en sıcak yazı olarak tarihe geçti. Akdeniz ülkelerinde sıcaklıklar 45°C'yi aştı.

2. Deniz Seviyesi Yükseliyor

Buzullar hızla eriyor; Grönland ve Antarktika’daki erime, deniz seviyesinin her yıl yaklaşık 3.3 mm yükselmesine neden oluyor.

Bu durum, kıyı şehirleri için büyük bir tehdit.

3. Ekosistemler Tehlikede

Mercan resifleri, artan sıcaklık ve okyanus asitlenmesi nedeniyle büyük oranda yok oluyor.

Birçok hayvan türü, yaşam alanları yok olduğu için göç etmek ya da yok olmak zorunda kalıyor.

4. Tarım ve Su Kaynakları Zorlanıyor

Kuraklık, tarımsal verimi düşürüyor. Özellikle Cennet Yurdumuzun su kaynakları ciddi tehdit altında.

Barajlardaki doluluk oranları düşüyor, çiftçiler sulama suyu bulmakta zorlanıyor.

5. Sağlık Üzerindeki Etkiler

Artan sıcaklıklar, kalp krizi, solunum yolu hastalıkları ve ısı çarpması gibi sağlık sorunlarını artırıyor.

Ayrıca sivrisinek gibi hastalık taşıyan türler daha geniş bölgelere yayılıyor (sıtma gibi vb.hastalıklar).

Bu durum karşısında doğa ile ilişkimizi yerelde ve genelde hemen şimdiden sorunları ve çözumleri acilen ele alarak;

Çevremiz,Ülkemiz ve Dünyamız için, tüm canlılar için, geleceğimiz için, torunlarımız için mücadele gecikmemelidir.

Son cümle; Temel hizmetlerin her alanında devreye girilmeli  ve cambaza bak masalları bırakılmalı...

Yerel ve genel yöneticilerin içinde bulunduğu etkin iş birliği sağlanmalı ve uygulamaya yönelik siyasi iradenin- muhalefetin hiç kimsenin, hiçbir yerin geride kalmaması için hepimiz rol üstlenmeliyiz.

İçi boş anlamsız nutuklar kaderimiz değil.

Bu gelmiş , gelen hayret( !) dolu kötü gidiş karşısında kafa yormalı,durmalı, bakmalı, görmeli ve duymalıyız.