Aristo’nun temel eserleri, mantık ve bilgi kuramı üzerine altı incelemeden oluşan Organ on, doğa felsefesini açıkladığı Gökler Üzerine, fizik ve Varlığa Geliş ve Yok oluş Üzerinedir. Psikoloji konusundaki iki temel eseri, Hayvana Dairle, Parva Naturalia olan Aristo’nun varlık konusundaki ünlü eseri Metafiziktir. Siyaset felsefesi alanında Politikayı, estetik alanında, Poetika ve Retoriki yazmış olan filozofun, ahlak alanındaki temel kitabı Nikomakhos Ahlaktır. Temel İlkeleri: Aristo bir filozof olarak en önemli özelliği, onun sağduyuya olabildiğince yakın bir düşünür olmasıdır. Hem Platonun İdealarına ve hem de Demokritos’un maddi atom görüşüne karşı çıkan Aristo, hem ahlaki değerleri teminat altına alacak bir teori ve hem de bilimsel doğruları ortaya koyacak bir kuram ortaya koymuştur. Bilime ve ahlaka hakkını verebilmek için, atomlar veya İdealar benzeri gözle görülemez varlıkların varoluşunu öne sürmeyecek bir teori arayışı içinde olmuştur. Onun bulduğu çözüm töz öğretisidir.

Buna göre, tözler tüm özellikler için dayanak olan nihai gerçeklik ve öznelerdir. Söz konusu nihai gerçeklikler somut şeylerdir ve somut şeyler için de Aristo’nun gözde örnekleri biyolojik bireylerdir. Tözler nihai gerçekliklerdir, zira tözler var olmadığı takdirde, başka hiçbir şey, tözün özellikleri olarak tümeller de var olmayacaktır. Bu varlık öğretisiyle Aristoteles, Platonun İdealarının, onun yanlışlıkla bireyler olarak gördüğü tümeller olduğunu öne sürer. Tümeller gerçekten de vardırlar, fakat onlar varoluşları için tikel nesnelere, bireysel şeylere bağlıdırlar. Gerçekten var olanlar tümeller değil de, ağaçlar ve kediler benzeri, dış dünyada karşılaştığımız nesnelerdir. Mantık: Aristoteles, mantık alanında, mantık çalışmalarına on dokuzuncu yüzyıla kadar temel olmuş bir mantık sistemi kurmuştur. Mantığı her türden bilgi edinme süreci için bir araç olarak gören Aristo mantığının en önemli yönü, belli şeyler kabul edildiğinde, başka şeylerin onlardan zorunlulukla çıktığı bir konuşma olarak tanımlanan tasımdır. Aristoteles, bir önermedeki öznenin, yüklemine on farklı şekilde bağlandığını gösteren on kategoriden söz eder. Onun mantığı yalnızca insan zihnindeki düşünce faaliyetlerini betimlemekle ve dile ilişkin gramatikal bir analiz sağlamakla yetinmeyip, aktüel şeyler arasındaki ilişkilerle ilgili bir kuramı ifade eder. Bilgi: Aristo’ya göre, bilgi tümel olanın, formun bilgisidir, bu nedenle yargıda dile getirilebilir olan bir bilgi, formlar arasındaki özsel bağlantılara ilişkin bir kavrayıştan meydana gelir.

M.Ö. 344 yılında, komşu Lesbos (Midilli) adasının Doğu kıyısındaki Metilene (Midilli) kentine varır. Bu sırada oğlu İskender (Büyük İskender) için iyi bir öğretmen arayan II. Philip görevi, Assos'taki okulun kurucusu ve yöneticisi olan Aristo'ya önerir ve o da bu öneriyi severek kabul ederek, II. Philip'in oturmakta olduğu Pella'ya gider.

Dostu Hermenias'ın Persler tarafından çarmıha gerilerek öldürüldüğünü Pella'da öğrenir ve M.Ö. 343'de onun anısına bir kaside yazar. Günümüzde Assos felsefeciler için hala önemini koruyor. Bunda Assos'da Felsefe toplantılarını başlatan Örsan K. Öymen'in katkısı büyüktür. Kendisi 2000 yılından beri Assos'da felsefe toplantıları düzenliyor. Assos'ta Felsefe Toplantıları Assos'ta Felsefe etkinliğinin fikir babası, kurucusu ve direktörü Örsan K. Öymen’dir. Kendisi FMV Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi. ODTÜ'deki öğrencilik yıllarında hayalini kurduğu Assos'ta Felsefe'nin ilk buluşmasını Eylül 2000'de gerçekleştirmiş. Assos'ta Felsefe toplantılarına kendisinin başkanlık etmiş, bu toplantılar Felsefe Sanat Bilim Derneği tarafından organize ediliyor.

Felsefe tutkunlarının Assos'ta buluşturarak, yapaylıktan uzak, doğal bir tartışma, diyalog, karşılıklı etkileşim ortamı yaratmayı hedefliyor. Aristoteles'in burada felsefe dersleri verdiği yıllardan sonra, yani binlerce yıl sonra, Assos'a felsefeyi yeniden getiren ilk hareket olma  özelliğini taşıyor.

Toplantılara katılan herkes isterse konuşur, düşüncelerini aktarma ve geliştirme şansına sahip olurlar. Konuşmacının sunuşundan sonra, yaklaşık bir saat süren sunuş süresi kadar bir zamanı, soru ve yanıtlara, konuşma üzerine yapılan yorumlara, karşılıklı düşünce alışverişine ayırıyorlar. Amaç sadece konuşmak veya "vaaz vermek" değil, tartışmak, diyalog, karşılıklı etkileşim ve düşünce alışverişi olarak belirlenmiş.

Katılımcılar, ağırlıklı olarak çeşitli üniversitelerin felsefe bölümlerinden hocalar, öğrenciler, mezunlar ve felsefe severler katılıyor.

Not: Aristo’nun asıl adı Aristoteles’dir, Araplar Aristo dediği için bizlerde Aristo diyoruz. Bu tıpkı İbrahim’e İbo demek gibi bir şey. Yine Araplar Platon’a Arapça da p harfi olmadığı için Eflatun demişler bizlerde onların etkisiyle Eflatun diyoruz.