Zurnasının zırtı bitmeyen garip bir topluluk
Her hangi bir topluluk, bir parti veya bir dernek kurulurken tüzüğü hazırlanır, kendi yasası yapılır ve başına bir başkan yönetici seçilir.
Her kuruluş gibi partinin de bir hizmet yarısı içerisinde varlığını devam ettirir. Ama ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda görev alan ve ülkeyi düşmanlardan kurtaran güzelim ülkeyi bizlere emanet eden şahısların kurduğu partiye karşı has meyhane davranışlarıyla ve hatta küfürler eden tarikat kuruluşları, yasaların boşluğunda yararlanarak T.B.M.M.’sine girmeyi başardılar. Temennimiz odur ki yanlış bir davranışta bulunmayarak, ülkeye hizmet yarışında çaba sarf ederler.
Her seçim sonrası doğurganlığını bir türlü bırakmayan ana muhalefet partimiz yine doğum sancısıyla kıvranmaya başladı. Başarısızlığı sanki bir başarı olarak taraftarına lanse etmeye çalışma yerine istifa etmeyi bir türlü anlamamak farklı düşünmemizin sebebi olmaya başladı.
Kendi tüzük ve programlarına uymayan ve yaşlanacak liman arayan siyaset cambazlarına önderlik ve yataklık yaparak, kuruluş felsefesine tamamen ters profesör yaftalı bazı şahısların maskarası olmaya ne kadar daha alet olunur bilemeyiz. Nesnelerin isimlerinin önüne Prof. Dr. gibi harfler koyarak, kendince bir ayrıcalık tanıyan kimseleri oldum olası sevmem.
Hangi meslek ve sanat ehli olursa olsun, takdirini başkaları değerlendirsin. Diploma şahısları yüceltmez değerlendirmeyi başkaları yaparsa o kimse toplum içerisinde daha saygınlı olur ve her gittiği yerde başköşeyi kapar.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan azadından kurtularak rakip partinin meyvesiz dallarında ziftlenmeye çalışıp, seçim öncesi saflarına katıldığı partiye övgüler yağdıran, bir siyasetçi son seçimde umduğunu bulamayınca mızıkçılığa başlayıp son zamanlarda sövgüler yağdırarak sadakatini ispatladı. Kendisine yakışmayan sözlerle, köşecilerin ve TV yorumcularının maskarası oldu.
Ne demek bir siyasetçinin ve hatta hasbel kader bakanlık bile yapan şahsın ağzında hiçte mevki ve yaftasına yakışmayan laflar işitmek, büyük bir çoğunluğun desteklediği ve gönül verdiği partiyle kafa bulmak….geçmek.
Hiçte yakışmadı ve siyasi hayatını bitirdi. İyi ki bitirdi, böyle kimselerin kahrını ve geçimini üstlenmeyi hak etmeyen Türk Milleti gereken cevabı bir gün verir kendisine.
Gelişen olaylarda dersini almış olma işliğin gereğini yaparak tez elden yenilenme ve gençlere yermelerini görmek isteriz. Bu istek bütün partiler için geçerli. Artık eli bastonlu miladini tamamlamış ve asalak yasama alışkanlığında vazgeçmek istemeyen kimselerle, hızla gelişen dünyanın arkasında yetişmek mümkün değildir. Okuyucuların geçmiş bayramını kutlarda nice bayramlar görmelerini Cenabıhak’tan dilerim.