Ömrün zirvesinde sıratın hayal köprüsünün ince telinde kendimi geçirecek boynuzlu koçu ararken, geriye dönüp zirvenin tabanına baktığımda günah ve sevapların muhasebesini yazacak kalemin boyasının bittiğini düşünmedim.

80’ninde de olsa sadakat ve samimiyetimden bir boşluk bırakmadan sevgimi devam ettirdim. Ömrümüzün son basamağına adım atarken geride kalan tatlı hatıralar seraplaşsa da renklerinden herhangi bir solukluk olmadı ve de olmaz.

Ömrümün 4’te 3’ü bana şükür tavsiye edenlerin, şaşalı yaşantılarını şamatayla geçirdim. Camız yoğurdunu hiç tatmadım, kestane balının tadını bilemedim, tavsiye edilen kahvaltı beni hiç görmedi veya bana hiç denk gelmedi.

İşte tarih ve kültür şehri diye övündüğümüz Kırşehirimiz yıllardır yerinde saymaya, hatta geriye gidiyor. Bu ilde siyaset yapanlar, iktidarın nimetlerini getiremeyenler, ya da getirmemek için kırk dereden kırk su akıtanlar hiç düşünüyorlar mı ki oturdukları koltuklar kimseye baki değildir. Onlara da kalmayacaktır.

Bu memlekete hizmet edenleri de ihanet edenleri de bu millet unutmadı, unutmayacak.

Kırşehirimiz ne zaman gelişip kalkınacak, büyüyecek?

Ne zaman milletvekili sayısı 2’den 3’e çıkacak?

Bir yılın daha sonuna gedik. Kırşehir olarak elimize ne geldi, ne geçti? Hiç düşünüyor muyuz?

Bırakın Kırşehir olarak yatırım almayı, gelişi kalkınmayı da millet olarak çok kötü bir yılı daha geride bırakıyoruz.

İnsanlar sanki açlığa mahkûm edilmiş, sefilleri oynuyor. İşçi, memur, emekli artan hayat pahalılığı altında inim inim inlerken, boş vererek bu milleti oyalamaya devam ediyor.

Evet, her yeni yılın başlangıcında önceki yılı arayarak refah yaşantı hayalleriyle uyandım bugün ve maalesef bir türlü bulamadım. Beni uyutanları, hayat pahalılığı altında ezenleri iyi niyet anlayışıyla alkışladım veya alkışlayanlara katıldım. Özlediğim refahlı hayatı ileriye erteleyenler, merkebin boynuna bağlanan çayır misali yürüdükçe uzaklaşan havuca bir türlü ulaşamadım.

Her koltuğa oturanların martaval ve yalanlarını ümitle “belki!” diyerek sabırla dinledim ve bekledim. Hiç bir çıkar ve menfaat gözetmeden dostlukların devamını gelecek nesillere aktarırsak belki yaşam direncini motife etmiş olurduk.

Buradan herkese selamlar olsun, bütün dost ve arkadaşlarıma. Yeni yılınızı kutlarken, daha nice yeni yıllar diler, uzatılan havuca ulaşmanızı temenni ederim.