Paris Olimpiyat Oyunları, acısıyla tatlısıyla geride kaldı.
Geçmiş olimpiyat oyunlarına baktığımızda, madalya açısından en başarısız olimpiyat oyunlarını yaşadık.
Ulusal basında yazan ünlü bir gazeteci olayı “sadece madalya sayısına indirgememek doğru değil!” diyor.
“Bu çocukların hepsi olimpiyat barajlarını geçerek buralara geldiler. O nedenle bence hepsi başarılı sayılır” diyor.
Ben bu görüşe asla katılmıyorum. Buraya gelen bütün sporcular bu barajı geçip geliyorlar ve temel ölçü. Olimpiyatlarda alınan madalyalardır.
Biz olimpiyatlarda 3 gümüş, 5 bronz madalyalarla en başarısız olimpiyatları yaşadık.
Düşünün zamanında güreşte dünyayı titreten Türkiye, güreşte bile altın madalya alamadı.
Bana göre olimpiyatlarda en başarılı ekibimiz Bayan Voleybol takımımız.
Bir ilke imza attılar ve ilk kez olimpiyatlarda ülkemizi yarı finale taşıdılar ve kendilerini yürekten kutluyorum.
Benim bir türlü anlayamadığım, hiçbir başarısı olmayan futbol takımını 5 uçakla izlemeye giden sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kızlarımızı izlemeye gitmez?
Bir de, muhaliften maçları izlemeye gidenleri eleştirenler var. Bunu anlamak mümkün değil.
Bundan doğal ne olabilir ki?
Keşke Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan da gitseydi. Mutlu olurdum!
Bana göre, başarısızlığın altında yatan sporda da liyakate değil, biat kültürüne dayanan atamalar, spor dallarının tümünde gerçekten bu görevler hak edenlere verilseydi durum çok farklı olabilirdi.
Darısı önümüzdeki OLİM (BİAT)’lara…
YENİ SEZON…
Kırşehirspor gecikmeli olsa teknik ekibini bulup sezonu açtılar ve bu kısa sürede 2 hazırlık müsabakası oynadı. Bu 2 hazırlık maçı da 1-1 berabere bitti.
Bunların ölçü olabilmesi için vakit çok erken. Yani hazırlık maçlarına kesinlikle takılmayalım.
Bekleyip göreceğiz.
***
Benim asıl mutlu olduğum başka bir konu var. Bu benim olmazsa olmazım!
Yöneticilerin altyapı çalışmalarını izlemeleri, onlarla ilgilenmeleri. Bu çok olumlu bir gelişme. Umarım geçmişte olduğu gibi göz boyama değildir.
Gelecek kendi çocuklarımız da.
Bu konuya gerçekten ciddi anlamda önem veriliyorsa yönetimi kutlarım.
BURASI MİLTENBERG
Almanya’da küçük bir kasaba. Her taraftar olduğu gibi tarih burada da korunmuş. Ya da adamların paraları yok, bu köhne binaları yıkıp yerine gökdelenler dikemiyorlar!!!
Şimdi size şu fotoğrafı yayınlıyorum.
Yukarıdaki bu fotoğraftaki yer Miltenberg.
Bu bina, 1854 yılında inşa edilmiş.
Ve olduğu gibi günümüze kadar yaşanmış ve hala yaşanıyor, korunuyor. Şu anda bile otel olarak hizmet veriyor.
Bunun gibi o kadar çok örnek var ki, şimdilik bunu paylaşıyorum.
Almanya’dan sevgiler…
