Ülkemizde iki dini bayramımız vardır. Ramazan Bayramımızı iki ay önce kutladık. Kurban bayramımızı da 9 Temmuz günü kutlayacağız.
Kurban Bayramında insanlarımız kurban keserler. Koyun, koç, keçi, teke, inek, tosun, deve gibi hayvanlar, yaş ve besi durumlarına göre kesimler yapılır. Kurban kesimleri senede bir yapıldığı için, hem Allah’ın rızasını kazanmak, hem de ile fertlerinin hiç olmazsa, senede bir gün doyasıya et yiyebilmeleri için kurban kesimi yapılır. Hem kesim için, hem de, kesmeyenlere yardımda bulunmak için kurban kesilir.
Kurban bağışlamak, hatta yurt dışındaki Müslüman ülkelere bağışta bulunmak adetlerimizdendir. Bu güzel gün sevinçlere, heyecanlarla, hayır dualarla ve gelecek yıllarda kurban bayramlarına kavuşmak dilekleriyle, bu ibadetler yapılır. Ben de bu bayramımızın kutlu olmasını Allah’tan diliyorum.
Kurban kesim gününde on binlerce davar ve sığırlar kesilir. Bu kesim ülkemizde hayvanlarımızın sayısının azalması, giderek yok edilmesi amacıyla bu ibadet yapılmaz. Koyun ve sığır sayılarımızın daha çok artması için ve çok daha iyi bakım ve beslenme ve üremede daha çok başarı sağlamak için kurbanlar kesilir. Kurban mutlulukları ve kurban heyecanları yaşamak için kurban ibadetlerimizi yaparız. Ve kesimle beraber doyasıya et yemek için insanlar, dört gün süresince Kurban Bayramını yaşarlar.
Benim asıl anlatmak istediğim konuya gelirsek. Et insanların sağlıklı olmasında ve beslenmesinde, etin önemi sayılamayacak kadar çoktur. Et ile beslenen insanlar daha akıllı olurlar. Daha güçlü olurlar. Daha sağlıklı olurlar. Bunun böyle olduğunu bildiğimiz için insanlarımız özellikle ailelerimiz daha ucuz fiyatlarla ve daha sağlıklı etlerle beslenmelidir. Bunun için yönetimler olarak üzerimize düşen görevleri ziyadesiyle yapmamız gerekir.
Bakın bu önemi iyi anlaşılması için şu sözüme dikkat ediniz. Et ile beslenen canlılar, ot ile beslenen canlılara göre daha akıllı olurlar. Daha güçlü olurlar. Bir yere et ile beslenen, kurt, çakal ve otla beslenen bir fil, bir sığır gibi dev cüsseli hayvanı bir araya koyun. Sonuçta et yiyen kurt, çakal, fili olsun sığırı olsun yer. İnsanlar için de bu geçerlidir. Et ile beslenen insanlar et yemeyen, et ile beslenemeyen insanlara karşı daha başarılı olurlar.
Sözümün burasında ülkemizde yapılan uygulamalara bakalım. Hayvanların daha sağlıklı olmaları için, daha iyi beslenmeleri için, karnında kuzusu, oğlağı, danası, malağı olanların korunması ve kesimlerinin yaptırılmaması için çalışmak gerekmektedir. Özellikle dişi hayvanların kesilmesine çok dikkat edilmelidir. Ülkemizde sorumluluğu olan görevlilerimiz bu konuya kesin engel olmaları gerekir. Oysa bu görevlerini yapmazlar. Üreticiler ihtiyaç durumlarına göre, alma işlerini ve satma işlerini yaparlar. Hayvan pazarlarında karnında kuzusu, oğlağı, buzağısı, malağı olana hayvanlar alınır satılır. Oysa olması gereken, sorumluğu olan yöneticiler bu alım ve satım işlemlerini çok dikkatli taklip etmelidirler. Bu durumda satımı gerçekleştirilen ve kesime götürülen hayvanları üreticiden almaları, onların paralarını ödemeleri ve hayvan sayılarının gelecek yıllara bırakmalıdırlar.
Şunu da iyi bilmeliyiz. Anadolu’muz bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Hayvanlarımız dağlarda, yaylalarda ve ovalarda yaylım yapılarak beslenmelidir. Oysa mandıralarda hazır yem, hazır yonca, hazır çayır, hazır saplarla beslenmektedir. Uzmanları konuştuklarında yaylım hayvanlarının etlerini daha sağlıklı olduklarını söylemektedirler. Hem de yaylım yapan üreticilerin daha ekonomik hayvan besledikleri bilinmektedir. Sistem bu yaylım işinden üreticilerimiz uzak tutmaktadırlar. Bir avuç yem üreticilerini özendirmektedir. Hollanda gibi, Almanya gibi, Fransa gibi hayvancılığı özendirmektedirler. Oysa bizim ülkemizde hayvan besiciliğine onlarınki gibi uygun değildir. Bu konuda yeniden ele alınmalı ve insanlarımız sadece kurban bayramlarında et yiyebilen, diğer zamanlarda et alamayan insanlar olmaktan kurtarılmalıdır.
Şimdiden bütün okurlarımın ve hemşehrilerimin bayramını gönülden kutluyor, mutlu bayramlar diliyorum.