Genel seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu, İl Seçim Kurulları ve ilçe Seçim Kurulları ve seçim bölgesi Sandık Kurulları sorumludurlar. Oy kullandırma işlemi için, sandık başkanı belirlenir. Sandık başkanı, sandık kurulunu oluşturur.
Üyelerine dürüst görev yapmaları için yemin ettirir. Oy kullanma saati gelince seçmenlere oyları kullandırılır. Oylama tamamlanınca da sandık kurulları sonuçları ilan eder. Belgeler ilçe seçim kuruluna, sandık kurulu başkanı ve yanında bir üye ile birlikte teslim eder. Sandık kurullundakilerin yanlış yapmalarına olanak yoktur. Bir kere sandık başkanı var. Dört partiden de birer temsilci kurul üyesi vardır. Yanlış sayım yapılmasına izin veren olmaz.
Seçimlerde sandık kurullarının yaptığı ve yaptırdığı seçimler doğrudur. Bu işlemlerde yanlışlık yapılamaz. Çünkü sandık kurulu, sayım döküm işini yaptığı ve seçim yerinden ayrılacağı zaman, her sandık kurulu üyesi, sayım tutanaklarından birer nüsha alır ve ilgili bağlı olduğu merkeze, listelerini götürür. Bir liste ilçe seçim kuruluna, birer nüsha da en az dört ayrı merkeze, imzalı olarak belgeler gider.
Cumhuriyetin temel ruhu demokrasidir. Demokrasinin ana ilkeleri eşitlik, dürüstlük, bağımsızlık, özgürlük ilkelerine bağlılıktır. Seçimlerin ve sayımların dürüstlük bağımsızlık ve eşitlik ilkelerine bağlı olarak yapıldığını anlatmaya çalıştım. Bu işlemlerde genel seçim sonuçlarının aynasıdır. Bazı sandıklarda seçmenlere paralar vererek, hatır kullanarak, korku saçarak, dağlarda eli silahlı kişiler varken, yönetim gücünü kullanarak veya muhalefet ağırlığı koyularak, hatta çeşitli vaatler kullanılarak, seçmenlerin oy kullanmaları sağlanır. Seçmenin özgürlük anlayışına ters olarak oy kullanacakları görülebilir. Örneğin Doğu’da, Orta Anadolu’da, Güney’de, Kuzey’de blok oylar görülüyor. Bu blok oylar özgür oylar değil. Bağımsız oylar değildir. Bu durum seçimlerde yapılan birinci yolsuzluktur.
Özgür oy, bağımsız oy, dürüst oy, olabilmesi için ne yapılabilir? Bence, sandık kurulları, oyların sayımını kendileri yapmamalı. Her türlü tutanağı düzenleyip, belgeleri doğrudan ilçe seçim kuruluna götürmeli, sandık kurulu başkanları ve ilçe seçim kurulu görevlileri zarfları açmalılar. Yanlış sayımlara meydan verilmeden, usulüne uygun sayımları yapmalılar. Böyle yapılırsa küçük yerleşim yerlerinde, mezralarda, apartmanlarda, mahallelerde, seçmenlerin kime oy verdiği bilinmez. Bilinmezlik olduğu zaman, seçmenlerin gerçek oylarını kullanmış olmaları sağlanır. Yoksa her sandık, tek kendi sayımını yaparsa, kimin kime oy verdiği bilinir. Bu bilinme de özgür oy verme, bağımsız oy verme, eşit oy verme, dürüst oy verme ilkesi yara alır.
Tekrar söylüyorum. Sandık kurulları her işlemi yapmaları, ancak sayım işini kendi seçim yerinde yapmamalı. Bu konu yasa ile düzenlenmeli. Genel seçime kadar bu konu ile ilgili yasa çıkarılmalıdır.
Seçim konusu siyasilerin vazgeçilmezidir. Sayılara itiraz yapılmaz. İnsanların zihnini karıştırmak için söylemler üretmeye başlar. Demokrasiyi savunduğu için değil. Seçim yenilgisini, yalanlar üzerine kurduğu için. Söylemlerle kendilerini avutmaya çalıştıkları için. Bu cumhuriyeti ve demokrasiyi savunma adına yaptıkları söylemler değildir.
Seçim sonucunda oyların doğru olmadığı durumlar oluyor. İlçe, il ve yüksek seçim kurulları, sandık kurullarının oy sonuçlarını doğru toplamadıkları ve seçim sonucu oylarını hileli ilan ettikleri görülüyor. Bir ilimizde 16 bin oy farkı olduğu halde neden seçim yenilenmesine karar verildi? Muhalefet sayımlarda, hileli sonuç açıklamasına izin vermedi. Fark 800 bin olarak açıklandı. Bu durum da ikinci seçim hilesidir. Bu hileyi yapan bilinir. Ver bir on yıl, otuz yıl ceza. Sayım hilesi yapan çıkabilir mi?
Seçimler konusunda bir konuyu da anlatmak istiyorum. Seçim, seçmen, adaylar gibi konular, seçim dönemleride üç ayın içine sığdırılmalıdır. Cumhurbaşkanı, siyasi parti seçimleri, belediye başkanları seçimler, il genel meclisi üyeliği seçimleri, belediye meclisi üyeliği seçimleri ve muhtarlar ve ihtiyar heyeti seçimleri, hepsi aynı günde yaptırılmalı ve seçimler tamamlanmalıdır. Beş yılda bir yapılmalıdır. Bu durum çok önemlidir. Çünkü “seçim”, “erken seçim” çağrıları karın doyurmuyor.