Güz mevsimi gelince içimi bir hüzün kaplar. Yapraklarından soyunmuş çıplak gibi görünen ağaçlar... Bir sağa bir sola uçuşan kurumuş, gazele dönmüş yapraklar... Asık yüzlü hava... İçimdeki tüm yaşam enerjisini alır götürür.
Ölümü hatırlarım. Kimi zaman görmezden gelmek istediğimiz kimi zamansa üzerine uğramadığımız bir gerçektir ölüm. "Her doğan canlı ölümü tadacaktır." der Ayet. Yüce Yaradan dışında her şey ölümlüdür vesselam.
Ölüm hayatın bir gerçeği bu doğru ama yaşam da her canlının hakkı. Koskoca dünya, gül gibi yaşayıp gitsek, sevsek sevilsek, yaşayıp yaşatsak olmaz mı?
İnsan... İnsan doyumsuz bir varlık. Hep daha fazlasını hep daha fazlasını istiyor. İstediklerini alabilmek için ise güç kullanıyor, hem de ne güç!
Vicdanı var ama o vicdansızlığı seçiyor. Duygusal yaratılmış ama o duygularını kullanmamayı tercih ediyor. Sevmesi, merhamet etmesi beklenirken o zalimlik yapıyor. Yaşatması, beslemesi, büyütmesi gerekirken, masum canlara kastediyor.
“Yakışıyor mu bu bize” diye bağırmak istiyorum. “İnsanlık nerede, öldü mü” diye feryat etmek istiyorum. Günlerdir masum kanı dökülüyor. Bebekler, çocuklar, kadınlar, insanlar ölüyor... İnsanlık ölüyor. Ama... Ama bizim elimizden hiçbir şey gelmiyor. Sadece dua ediyoruz.
“Bir kedinin, bir köpeğin, bir hayvanın bile yaşam hakkı olduğunu savunanlar nerede” diye sormadan edemiyorum. Bir sineği, bir böceği bile öldürmekten çekinenler binlerce masum insan ölürken niye seslerini çıkarmıyor? Haktan, hukuktan, adaletten bahsedenler nerede? Neden müdahale etmek yerine seyrediyorlar? Bu suskunluk niye?
İnsanım... İnsanlığı sorguluyorum. Nerede kaldı bizim insanlığımız?
Vicdanlar nerede? Yurtsuz yuvasız, anasız babasız kalan bunca insan varken siz nasıl rahat uyku uyuyabiliyorsunuz? Hiç mi yüreğiniz sızlamıyor? Çocuklar aç sefil, perişanken yediğiniz yemekler boğazınıza dizilmiyor mu? Bir yanda ölüm kalım savaşı verilirken diğer yanda nasıl saltanat sürer insan?
Masum insanları katleden bu cellatlara dur denilsin artık! Bir an önce bu savaş bitsin!
Ya toprak ol
Ya da su
Sakın ateş olma
