Yaz geldi sıcak havalar kanımızı kaynatıyor. Okulların da kapanması ile birlikte tatil sezonu açıldı. Çocuklar analarının, babalarının başını ditmeye başladı.

“Anne tatile gidecek miyiz? Nereye gideceğiz?”,“Baba denize ne zaman gideceğiz?”

Analar, babalar “Gideceğiz oğlum, gideceğiz kızım, ayarlıyorum.” diye kaçamak cevaplar veriyorlar ama bir yandan da kara kara düşünüyorlar. Tatil maliyetleri öyle bir arttı ki… Evden dışarı çıkılacak hal kalmadı. Benzin parası aldı başını gitti. Konaklama ücretlerini hiç sormayın… Otelleri bırakın, pansiyonların bile yanına yaklaşılmıyor. Çadır kiralasam bizimkiler sinekten, böcekten korkar, ölseler kalmazlar çadırda… Konaklama işi koca bir dert. Hadi onu hallettik ve gittik diyelim; yemek işleri nasıl olacak? Beş kişi lokantaya otursak… Beş gün bir öğün dışarıda yemek yesek ne tutar? Abooo! Çocuklar gezerken dondurma, mısır, limonata, çekirdek… ister.

Hesaplıyorum, hesaplıyorum, evdeki hesap bir türlü çarşıyı tutmuyor. Bir de tatil öncesi alışveriş yapmak lazım. Mayo, terlik, güreş kremi… almak lazım.

Denize mi gireceğiz yoksa boğazımıza kadar borç batağına mı?

Abartmayın canım siz de, diyorsanız, demek ki siz asgari ücretle çalışmıyorsunuz. Asgari ücretle çalışanın, emeklinin, tek maaşla ev geçindirmeye çalışanların tatilde ne işi mi var? Doğru, haklısınız! Sizinki can, bizimki patlıcan… Sizinkiler çocuk, bizimkiler dış kapının mandalı…

Boşa koyuyorsun dolmuyor, doluya koyuyorsun almıyor… Sabahlara kadar hesap yapıyorum. En iyisi sıla-i rahim yapalım. Alayım çocukları gideyim memlekete. Ana, baba kalmadı bizde ama amcaoğulları var. Çalayım birinin kapısını, biz geldik, diyeyim. Ne yapacak? Kapıya koyacak hali yok ya… Üç, dört gün kalırız, birlikte yer içeriz. Eskileri yâd ederiz. Hem çocuklara bir değişiklik olur hem de bize… Alın size tatil, derim. Oh be! Çok şükür, çözümü buldum.

Aradım amcaoğlunu, çok sevindi. Daha ben konuya girmeden, ben de seni arayacaktım, dedi. “Hayırdır” dedim. “Sizi ziyarete geleceğiz de…”, “Buyurun buyurun.” dedim. “Önce siz bize buyurun, sonra da biz size…” Her ikimiz de çözümü bulmanın mutluluğunu yaşadık. Bu tatil planımız sayesinde hem olmayan paramız cebimizde kalacak hem de tatil yapmış olacağız.

Sevinçli haberi hanıma müjdeledim. Hanım “Nee!” diye bir çığlık attı. Sonra da kollarıma bayılıverdi. “Mutluluktandır mutluluktan!.. Başka neden olacak? Çok mutlu oldu tabii ki…” Hanımı kanepeye yatırdım, sonra da ortalıktan sıvışıverdim. Gözlerini açınca beni karşısında görmesin… Yoksa paralar beni alimallah…

Parasız, pulsuz gezmenin tadı da bir başka oluyor canım!

Ya toprak ol

Ya da su

Sakın ateş olma