1975-1978 yıllarında Brüksel Başkonsolosluğumuzda görev yaptım.
1977 yılında Brüksel Büyükelçimiz Sulhi Dişlioğlu beni makamına çağırdı.
Büyükelçi’nin makamına korkarak gittim.
Brüksel Büyükelçimiz beni sıcak bir şekilde karşıladı bana sade kahve ve maden suyu ikram etti.
Hemen konuya giren Büyükelçi “Evladım Vahit Sana özel ve gizli bir görev vereceğim.
Türkiye’de tanınmış bir ses san’atçısı şu anda Zürih’te.
Ameliyatını tanınmış beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil yapacak.
Senin uçak biletini aldık ve 5 yıldızlı bir otelde adına rezervasyon yapıldı.
Sana 15 gün kadar yetecek harcırah da vereceğiz.
Senin birinci görevin Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile tanışmak, benim selam ve saygılarımı iletmek.
Hasta VİP hasta.
Bern Büyükelçiliğimiz, Cenevre ve Zürih Başkonsolosluğumuz ile sakın temasa geçme.
Gazetecilerle görüşme.
Prof.Dr. Gazi Yaşargil ile dostane ilişki kurmaya,
VİP hastaya da moral vermeye çalış.
Daha önce Fransa’da öğrenciyken bir-kaç defa Bern, Lozan, Cenevre ve Zürih’e gitmiştim ama öğrenci yurtlarında cebimde 100-200 İsviçre frangı olduğu halde sokaklarda sürünmüştüm.
Şimdi ise cebimde kırmızı diplomatik pasaportum ve Büyükelçimizin bir zarf içerisinde verdiği harcırah olduğu halde uçakla Zürih’e gidecektim.
Sevincim sonsuzdu.
Brüksel’den uçakla Zürih’e ulaştım ve 5 yıldızlı otelime yerleştim.
Bir-iki günlük sinir harbinden sonra san’atçımızın beyin ameliyatını yapacak olan Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e güçlükle ulaştım.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil beni soğuk karşıladı, hatta beni birazcık da fırçaladı.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile en az 5-6 defa görüşme fırsatım oldu.
Hocamızın sohbet sırasında bana anlattıklarını aşağıda özetlemeye çalışacağım:
-“Beni ne için ziyarete geldiğini biliyorum.
Sevgilisi tarafından takunya ile dövülen ve beyninde hasar oluşan san’atçıyı en iyi şekilde ameliyat etmeye çalışacağım.
-Türkiye benim kıymetimi bilmedi/bilemedi ve beni askerliğimi yapmadığım gerekçesiyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından attı. Şu anda ben resmen HAYMATLOS’um, yani vatansızım.
-Oysa ben Türkoğlu Türk’üm.
Beypazarlı tanınmış bir Türkmen ailesine mensubum.
-Babam Kaymakam iken Diyarbakır’ın Lice ilçesinde doğdum. (1925)
-Kürt isyancılar ben ana kucağında küçük çocuk iken devletimize şantaj yapmak için beni kaçırmışlar.
-İsyancılar insaflı davranıyorlar ve beni küçük çocuğu olan bir Kürt Ana’ya teslim ediyorlar.
-Kürt Ana bir süre bana öz evladı gibi bakıyor, beni emziriyor ve mutlak bir ölümden kurtarıyor.
-Dolayısıyla ben de birazcık Kürt kanı var diyebiliriz.
-1950 yılından beri kızarmış patatesi kesinlikle yemiyorum.
-Yaşlıların kendilerini üşütmemelerini ve düşerek bir yerlerini kırmamalarını hararetle tavsiye ediyorum.”
Eskiden 1111 sayılı kanunun 25-Ç maddesi gereğince askerliğini yapmayan T.C vatandaşları maalesef vatandaşlığımızdan çıkarıyorlardı.
Bu kabul edilemez bir durum.
Rahmetli Menderes’in deyimiyle fahiş bir hata.
Beypazarı Askerlik Şubesi Prof.Dr. Gazi Yaşargil’in durumunu Ankara Asker Alma Başkanlığına, Ankara Asker Alma Daire Başkanlığı ise keyfiyeti Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Daire Başkanlığına ( ASAL ) bildirmiştir.
Milli Savunma Bakanlığı Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in dosyasını İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğüne göndermiştir.
Prof.Dr. Gazi Yaşargil gibi olan diğer asker kaçakları da böylece Bakanlar Kurulu kararıyla T.C vatandaşlığından çıkarılmışlardır.
Rahmetli Özal devleti, bürokrasiyi ve özel sektörü çok iyi bilen akıllı bir devlet adamıydı.
Prof.Dr. Gazi Yaşargil ile Cem Karaca’nın mağduriyetlerini Özal giderdi.
Tanınmış ses san’atçımız Prof. Dr. Yaşargil’in sihirli elleri sayesinde şifa buldu.
Prof. Dr. Yaşargil’e arz-vedaya ve teşekküre gittiğimde Türkiye’den bir emri olup olmadığını sordum.
Vaki sorum üzerine Prof.Dr. Yaşargil “ MÜMKÜNSE BANA TÜRKİYE’DEN BİR KÜRT KİLİMİ GETİR! “ dedi.
Van’dan güçlükle temin ettiğimiz Kürt kilimini Dünya çapında bir beyin cerrahı olan Prof. Dr. Gazi Yaşargil Hocamıza ulaştırdık.
Türkiye’de KÜRT KİLİMİ olarak bilinen kilim İran’da SİNE VEYA SENENDEJ KİLİMİ olarak biliniyor.
Tanınmış ses san’atçısının tedavi giderlerinin Amerikalı McDonald’s adına fatura edildiğini de teyiden yüksek bilgilerine sunuyor, Muhterem Hocamıza Allah’tan rahmetler diliyorum.
Cennet mekanı olsun inşaAllah.