-AK PARTİ HÜKÜMETLERİ NEDEN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA BİR TÜRLÜ HAKİM OLAMIYOR?

1992 yılında Tiflis Başkonsolosluğumuzu açmak bendenize kısmet oldu.

Kasım-1992’de Tiflis Başkonsolosluğumuz Bakanlar Kurulu kararıyla Büyükelçilik seviyesine yükseltildi.

Ankara-İstanbul-Moskova-Suhumi ve Batum üzerinden ancak 1 hafta süren maceralı bir yolculuktan sonra Tiflis’e vasıl olduk.

SSCB lideri Brejnev tarafından bizzat açılışı yapılan ACARA OTELİ’nin 705 numaralı odasında Başkonsolosluğumuzu hizmete açtık.

Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı, Sovyetler Birliği’nin efsane Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze’yi ziyaret ettik.

Şevardnadze nereli olduğumu sordu.

“Kapadokyalıyım” dedim.

Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı Şevardnadze Kapadokya hrıstiyanlığın yayıldığı ilk yer dedi.

Yine Şevardnadze Gürcü olup olmadığımı sordu.

Türkmenim dedim.

Yok yok Sen de Gürcü tipi var diye espri yaptı.

29 Ekim 1992 tarihinde Tiflis’te 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını 5 yıldızlı Metechi Palace Otelinde kutladık.

10 Ekim 1992 tarihinde Gürcistan Parlamento ve Devlet Başkanı seçilen Eduard Şevardnadze davetimize bizzat kalabalık resmi bir heyetle icabet etti.

Sohbet sırasında Şevardnadze aynen:

“ Sayın Özdemir Cumhurbaşkanı Özal mevcut makamından memnun değilmiş. İstifa edip yeni bir parti kuracakmış. Bu durumda kim Cumhurbaşkanı olabilir?” diye sordu.

Anında ve hiç düşünmeden “Başbakan Demirel rahatlıkla Cumhurbaşkanı seçilebilir.” cevabını verdim.

Sohbetimiz 30 dakika kadar sürdü.

Tercümeyi de daha sonra Ankara’ya Büyükelçi olarak atanan ve Ankara’da vefat eden Prof.Dr.Nodar Komahidze yapmıştı.

Şevardnadze’nin Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gönderdiği mesajların Türkçe metnini ben bizzat kaleme alıyordum.

Şevardnadze’nin Danışmanları Türkçe yazdığım metinleri Gürcüce ve İngilizce’ye tercüme ediyorlardı.

Bir defasında Başbakan Demirel’e gönderilen mesajlardan birisine aynen

“Sayın Başbakan,

Zat-Devletleri sadece Türkiye’nin babası değil, bölge halklarının da babasıdır.

Çocuklarımız gıdasızlıktan ve ilaçsızlıktan maalesef ölüyorlar.

Ağanın eli tutulmaz. İnsani yardımlarınızı dört gözle bekliyoruz.”diye yazmıştım.

Bu cümlem Şevardnadze’nin çok hoşuna gitmiş.

Kısa bir süre sonra uçak, gemi ve TIR’larla bol miktarda insani yardım Gürcistan’a ulaştı.

Gürcistan Parlamento ve Devlet Başkanı Şevardnadze ile aramızda samimi bir dostluk oluştu.

Baba ve oğul gibiydik.

Sık sık ziyaret ediyorduk.

Türkgözü ve Aktaş sınır kapılarının bir an önce hizmete açılabilmesi için taleplerimizi müteaddit defalar tekrarladık.

35, Chavchavadze Caddesindeki DOĞA MÜZESİ’nin TİFLİS BÜYÜKELÇİLİĞİMİZE tahsisi için en az 15 defa Şevardnadze nezdinde girişimde bulundum.

Sonunda Şevardnadze DOĞA MÜZESİNİ TÜRKİYE’NİN TİFLİS BÜYÜKELÇİLİĞİNE tahsis etti.

Çevreciler DOĞA MÜZESİ’nin Türkiye’ye tahsis edilmesini şiddetle protesto ettiler.

Tiflis’teki 1 yıllık görev süremde 4 ay kadar GEÇİCİ MASLAHATGÜZAR’lık da yaptım.

4 defa basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’nin Gürcistan’a yapmış olduğu insani yardımları medya mensuplarıyla paylaştım.

Devrin Gürcistan Dışişleri Bakanı şahsımla ilgili olarak Dışişleri Bakanımız Hikmet Çetin’e övücü bir mesaj gönderdi.

Özal’ın cenaze törenine katılmak için Türkiye’ye giden Şevardnadze Tiflis Havalimanında bana bir arzum olup olmadığını sordu.

Türkiye’de bulunan eşim ile henüz 17 aylık oğlumu beraberinde Tiflis’e getirebilirlerse müteşekkir kalacağımı söyledim.

Şevardnadze Tiflis’e dönerken eşimi ve 17 aylık oğlum Uğur’u beraberinde özel uçağıyla getirdi.

Hatta Şevardnadze oğlum Uğur’u bir süre kucağına alıp sevmiş bile.

Şevardnadze’nin kızı Manana ile yakın dostluğumuz vardı.

Şevardnadze ailesi bizi ailece konutlarına çay içmeye dahi davet ettiler.

2021 yılında özel bir ziyaret için Tiflis’e gittim.

Şevardnadze’nin Türkiye’ye tahsis ettiği yeni kançılarya binamızı görmek ve Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan’ın acı bir kahvesini içmek için randevu talebinde bulundum.

1 hafta bekledim.

Randevu talebime olumlu veya olumsuz bir cevap gelmedi.

Büyükelçi Yazgan’ın atlı spor kulübünde olduğunu, ata bindiğini, at sporu yaptığını, çok yoğun olduğunu veya Gürcistan Dışişleri Bakanlığında toplantılarda olduğuna dair gerçeklerle bağdaşmayan türlü mazeretlerle karşılaştım.

Israrım üzerine alt düzeyde genç bir diplomat tarafından zoraki olarak kabul edildim ve bir çayını içtim.

Genç diplomat çayımı yudumlarken bir an önce gitmem için gözümün içine bakıyordu.

Yeni La Haye Büyükelçimiz Fatma Ceren Yazgan’ı tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum.

Yazgan’ın Tiflis’teki hatalarını La Haye’de tekrarlamaktan ısrarla kaçınacağını ümit ediyorum.

Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımız beni yakinen ve ismen tanırlar.

Bendenize “KADİM DOSTUM VAHİT BEY” diye hitap ederlerdi.

AK PARTİ Hükümetleri bütün kurum ve kuruluşlara hakim oldular ancak DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA bir türlü hakim olamadılar.

RAHMETLİ OSMAN BÖLÜKBAŞI’NIN DEYİMİYLE “ESKİ TAS, ESKİ HAMAM.SADECE TELLAKLAR DEĞİŞTİ.”

NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir

Emekli Diplomatik Kariyer Memuru (1975-2015)

ÇARIKLI DİPLOMAT KİTABININ YAZARI