Sarılıyorum kederlerime, onlardır benim

Sırrım-sırdaşım

Yürüyorum keder dalgalılarından

Bütün dallarım kırık belki varırım

Bir deniz fenerine

Yazıyorum en ateşli mektuplarımı

Çok derinlerdedir sevdam

Biraz ışık biraz ümit

Yürüyorum bütün yollar benim

Bulutlar, yağmurlar hepimizin

Ağlıyorum gece-gündüz kederler senin

Gözyaşları benim

Uzanıyorum yanan topraklara

Hasretten.. Gülen çocuklar benim

Zehirli kadehler senindir

Umudum kalmadı dağlarda-vadilerde

Şükrediyorum geride kalan kederlerime

Yürüdüm onlarla yürüyebildiğim kadar

Bitmiyor yolculuğum usandı kederlerim

Gönlümü avutmaktan, artık yeter dedim

Kesildim takattan

Dünyada çok çabuk göçüyor insan

Bir dala konmadan, koşuyor ölüme

İhtiyaç var mı, yok mu demeden

Koşuyor karanlığa, aydınlığa doymadan!

Sevinçlerim aşka varmadan güze kalıyor

Yaz ortasında

 Baharı görmeden

Keder bu, ne zaman yakalar belli olmaz

Gizlenir kalbinde-zindanda

Gelir bulur seni en sevecen anında bile

Ne yapsam, kader yok etsem seni

Geri gelir mi canlarım; Ceyhun’um, Özgür’üm

Gecelerim hep dursa

Yürümese gündüzlerim

Acep biter mi acılarım?