Cumartesi günü oynanan Hentbol maçında kız hentbol takımımız Samsun ekibini farklı mağlup etti.
Maçın başında başa baş geçen maçın ilerleyen dakikalarında aradaki farkı açarak maçı çok rahat kazandı. Bu maçla ilgili, takımın hocasıyla ilgili bir çift laf etmek gerekir. Bir ara maçta fark 10’a çıktı. Ancak rakip takım peşpeşe attığı gollerle farkı 5’e kadar indirdi. Ama hocamızdan hiçbir tepki göremedik.
Bir mola alınabilir, ya da maç içinde sporcular uyarılar, tepki verilir bu gevşemenin önüne geçilmeye çalışılır.
Ama bizim hoca haddinden fazla tepkisiz. Garip bir durum.
Üçte üç
Kız hentbol takımından sonra Kırşehirspor Futbol Takımı ve Mucurgücü de galip gelerek haftayı 3’te 3 yaparak kapattı.
Hentbol maçından sonra darısı futbol takımının başına demiştik ve duamız kabul oldu. Kastamonuspor’u 2-0’la geçtik.
Açık söylemem gerekirse Mucurgücü lig başından bu yana ilk galibiyetini, hem de deplasmandaBaşakkentŞafakspor’a karşı 3-2 kazanarak büyük bir sürprize imza attılar.
Dileğimiz devamının gelmesi ve bu ligte kalması.
***
Kırşehirspor’u bu sezon ikinci kez izleyişim ve ilk maça göre takımımızı bu kez istekli ve iyi futbol oynamaya çabalarken gördüm.
Ancak 10-15 dakika sonra yine aynı düzene döndük. Ama ilk izlediğim maça göre daha iyi bir görüntü verdiler.
Kastamonu takımını hiç iyi görmedim. Daha iyi bir ekip bekliyordum. Yalnız onlarda da son haftalarda büyük düşüş var.
Bizim için önemli olan bu maçtan 3 puanla ayrılmaktı ve bunu zor da olsa başardık.
Dakika 70’ler civarında hakem aleyhimize bir penaltı kararı verdi. Karar doğru. Elle oynama var ve pozisyon ceza sahası içinde. Yardımcı hakem de penaltıyı onaydı ve kale çizgisine gitti.
Sonra yoğun itirazlar sonucu yardımcı hakemle konuşan hakem penaltıyı iptal etti. Gerekçe 4-5 pozisyon önce yardımcı hakemin ofsayt bayrağı vardı. Orta hakem ya görmedi, ya da avantaj uygulayıp oyunu devam ettirdi. Bu durumda penaltı iptali hakem adına tam bir fiyasko! Tabi bizim adımıza sevindirici bir durum.
Bu olay maçın dönüm noktası oldu ve maçı 2-0 kazandık.
Hakemin bir garip kararı da sahadaki iki toptan birini dışarı vuran oyuncumuza sarı kart göstermesi idi. Kısaca geçmiş maçlarda gördüğümüz hakem zavallılığı bu maçta da kendini gösterdi.
Gelelim bizim hocamıza…
Bir hocanın maç boyu seyirci gibi oyunu izlemesi tuhaf. Hiç mi futbolcusunu uyaran konuşma, işaretle müdahale olmaz. İki maçtır ben bunu izliyorum.
Bunu hocanın tarzı kabul edelim. Asıl sıkıntı seyircinin istemesi ile oyuncu değiştirilmesi!
Sevgili hocam kendini hiç savunamaz. Çünkü olayı bizzat yaşadık. Seyircinin ısrarla Ahmet’in çıkarılmasını istediğinde hemen oyuncuyu oyundan almasını anlamak mümkün değil!
Seyirci isteği ile oyuncu değiştiren hocanın ben teknik adamlığını sorgularım. Hiç kimse kusura bakmasın.
Bir başka konu ben de bu oyuncuyu iki maçtır izliyorum. Bana sorarsanız bu oyuncuyu hiç kadroya almam.
Alternatif yok derseniz yerine giren Hacı Mustafa Karabulut ondan çok daha bir görüntü sergiledi ve hatta bir de bu oyuncu gol attı.
Hocam hiç kusura bakma doğrusu hiç hoş olmadı.
Her şeye rağmen galibiyet özlemimizi giderip sonunda üç puanı aldık. Bu herkes için çok iyi oldu.
***
Hafta sonu biten Dünya Şampiyonası’nda Fransa’yı penaltı atışları sonucu yenen Arjantin Dünya Şampiyonu oldu. Arjantin’i kutluyorum.
Final maçı son yıllarda izlediğimiz çok zevkli bir maç oldu. Artı benim öngörüm de gerçekleşmiş oldu. Şampiyona başında Arjantin’in şampiyon olacağını tahmin etmiştim.
***
Kadınlar Dünya Voleybol finalinde İtalyan takımına 3-1 yenilen Vakıfbank Dünya İkincisi oldu. Sevinemedim. Çünkü ben Vakıfbank’tan şampiyonluk bekliyordum. Yine de kızlarımızı kutluyorum.
Atletizmde skandal
Olimpiyatlara katılabilmek için her branşta baraj dereceleri var. Yaptığınız yarışmalarda bu baraj derecelerini geçemezseniz olimpiyatlara katılamazsınız.
Peki bizim uyanık Atletizm Federasyonu nasıl çözmüş?
Pes yani! Her işimizde kokuşmuşluk had safhada. Dereceleri olimpiyatlara göre ayarlamak için elektronik ölçüm cihazlarında oynama yaparak olimpiyat derecelerine göre ayarlama yapmışlar!
Ama “yalancının mumu yatsıya kadar yanar” denir ya bizim yalancılar da yakalanmışlar ve bizimkiler ülkemizi dünyaya rezil etmişler. Yazıklar olsun!
Peki sorumlular ne yapmışlar? Hiçbir şey, koltuklarında pişkin pişkin oturmaya devam ediyorlar!
Bir kez daha pes!
