Benim yazılarımı takip eden okuyucularım yazımızın konusunu niye yarım bırakıp başka konulara değindiğimi merak etmişlerdir. Yazıma başlamadan önce bu konuda açıklama yapma gereği duyuyorum. Bir müddet ülkemizin beka sorunu olarak nitelendirilen ve her ağzı olanın (bilgisi olsun olmasın ) fikir beyanında bulunduğu Türkiye’nin tapusu Lozan ve Talat Paşa hakında cahilce konuşmalar ve beyanlar olduğunda benim, bu iki önemli konu hakında yazı yazmaya zorunlu olduğumu hissettim ve bulduğum kaynaklardan gazetemizde yayınlanmak üzere 3 ay süren haftalık yazılarımı kaleme aldım. Tabii bu süre içinde Atatürk’ün liderlik özellikleri konulu yazıma ara vermek zorunda kaldım.

Bu haftadan itibaran Yeniçağ Gazetesi’nde tefrika halinde yıllar önce yayınlanan “Atatürk’ün Liderlik özelliği” konusuna gazete arşivimden yararlanarak devam edeceğim

Mustafa Kemal’ın Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği şifreli mesajında kara ve deniz silah arkadaşlarından istediği hususlar:

1. 31 Mart gününden önce, İstanbul’daki deniz ve kara kıtaları ve gemilerde görevli bütün general, amiral, üst subay subayların yeniden kıtalarına iade olunmalarına engel olmayarak, bunların amirlerine körü körüne itaat edeceklerine, siyasi işlere karışmayacaklarına, yalnız askeri görevleri ile uğraşacaklarına yemin ettirileceklerdir.

2. Ordumuzca alınacak ayaklanmayı bastırma tedbirlerine karışılmayacak. Kendilerini aldatanlarla hafiyeleri kendi subaylarına bildireceklerdir.

Görüldüğü üzere millet için ölüm –kalım hali baş gösterdiğinde Mustafa Kemal, üstün yetenekli bir lider olarak meydana çıkmaktadır. Düşünür, Tatbik eder. En güzel ve verimli sonucu da alır.

Trablusgarp savaşları ile Balkan Savaşından da, O’nun liderliği için örnekler verilebilir. Ancak daha fazla uzatmakta bir yarar görmüyoruz.

Birinci Dünya Savaşından Milli Mücadeleye Kadar: Atatürk, Çanakkale savaşlarında büyük zaferler kazanır. Kurulmakta olan bir tümenin kumandanı olarak gittiği Çanakkale Savaşlarında on bir tümen, bir süvarı tugayı gibi büyük kuvvetlere kumanda eder. Hem de bu kuvvetlerin kumandanlığını, zorla alır. İlk başarılarından sonra, Arıburnu ve Anafartalar kumandanlığını ister. Cephe kumandanı Alman’dır. Telefonla konuşulur. Durumu soran Alman kumandanına: “Bir anlık vaktimiz var. Bunu iyi kullandığımız takdirde başarıya ulaşırız. Bunun içinde cephedeki kuvvetlerin tamamının benim emrime verilmesi icap eder” der. Alman komutan “çok gelmez mi?” der. Mustafa Kemal ise; Az gelir”diyerek, tekmil kuvvetlerin kumandasını eline alır.

Lider, neyi, nerede, nasıl kullanacağını çok iyi bildiği için, böylece bir anlık zamanı yüce liderliğinin verdiği güvenle kullanır. Büyük insiyatif gücüyle de başarıya ulaşır. Kumandanlık emri ise, bu 11 tümen ve süvari tugayına bilfiil kumanda ettikten bir süre sonra gelecektir. D. edecek