Bu sabah Ömer Abiyle (Ömer Filizgök) görüştüm. Sesi son derece sağlıklı ve neşeli geldi. Çok ağır bir hastalığın pençesinden kurtuldu. Her geçen gün sağlığına tekrar kavuşuyor. Şükürler olsun! Sağlığı veren Allah’a hamdolsun. Futbolcuyken de mücadelenin, direnmenin ve azmin timsali idi Ömer Abi. Onun o hali bize de ilhamdı, mücadele ve direnme azmi aşılardı.

O dönem çok az güzel gün gördük. Yokluklarla dolu yıllardı. Barınmadan, beslenmeye, yatakhaneden deplasmana, spor malzemesinden topa her şeyimiz eksikti. Aşçı Ali; peynirin yanına bal verebilirse keyiflenir, hele bir de yumurta da varsa kahvaltımız şölene dönüşürdü.

Deplasman yolunda en tenha, ışığı az tesislerde durulur, kıyıda köşede izbe otellerde konaklanırdı. Ama o deplasman ev sahibine dar edilirdi! Lojmanda kömür sobaları vardı, ama kömür yok odun yoktu. Antrenman sonrası kapalı spor salonundan odun kömür çuvallanır lojmanda yakılırdı. O hafta Ahi Stadı’na gelen takım da yanardı!

Antrenmanda eşofman var, yağmurluk yok, kaban yok, bere, eldiven zaten yok. Başımıza ayrım yeleklerini dolar soğuktan korunurduk ama o hafta rakibi de ancak Allah korurdu. Deplasmana Belediye otobüsü ile gidilirdi. Bir Sivas deplasmanı öncesi Belediye Otobüs vermedi 12.04.1992 sabah 05:00’te yola çıkıldı, dört tana binek Toros, bir de bagajlı Toros! Bagajlı Toros’ta maç malzemeleri. Her arabada beş kişi, 4 Eylül Stadına indiğimizde hakemler sahadaydı, ucu ucuna yetişmiştik maça. Hemen formalar giyildi sahaya çıkıldı tribünler tam dolu Sivas şampiyonluğa oynuyor. Maç sonucu SİVASSPOR: 0 – KIRŞEHİRSPOR: 2 (Bakınız: tff.org.tr.-Bilgi Bankası-Tüm Maçlar- Kırşehirspor- tümü-1991-1992 sezonu-ARA)

Üzerimize çullanan yokluğun altından kalkabilmek için başarılı olmalıydık, buna mecburduk. Çünkü, hem kendi onurumuzu, hem formanın ve hem de şehrin onurunu sırtımıza almıştık. Bunun için hepimiz takatımızın sonuna kadar savaşmıştık. Düsturumuz en az rakip kadar hatta rakipten daha fazla koşmak olmuştu.

Bugünlerde saha dışında birkaç güzel adamın gayretlerine tanık oluyoruz. Takımı biraz daha ileri götürebilmek için çabalıyorlar. Yalnız da olsalar, destekçileri de olmasa gayretleri takdire layıktır. Maalesef saha içinde çabası, gayreti, özverisi olmayan insanlar seyrediyoruz.

Yukarıda da belirtmeye çalıştım. Varsa gaflete düşmüş kardeşlerimi uyarıyorum! Bu şehrin onuru ve o formanın bir ağırlığı var! Yere düşürmeyin! Herkes aklını başına alsın, Hocası, futbolcusu herkes! Hiçbir şeyi beceremiyorsanız en azından koşun! Mücadele edin! Gayretinizi, mücadelenizi görelim en azından!