Devlet Bahçeli, “Ülkemizde ekonomik kriz olduğunu söylemek deli saçması!” diyor.

Muhalifler bu yolla vatandaşı kışkırtmaya çalışıyormuş!

Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz Sayın Bahçeli?

Bu alenen bir akıl tutulması. Ya da yine bizi aptal yerine koymaktan başka bir şey değildir.

Ülkemizde ekonomi açısından her şey ateş pahası olmuş. Geçinmek için insanlar inim inim inlerken bu nasıl ifadedir?

Şu anda ülkemizde ekonominin iyi olduğunu gösteren bir örnek verin de biz de deli saçmasına inanalım.

Ülkeyi yönetenler bile bu krizin olduğunu kabul ediyor ve buradan çıkmak için çaba sarf ediyorlar.

Mehmet Şimşek, neden ekonominin başına getirildi? Bunu sorgulasanız ülkedeki ekonomik krizi görmenize yeter de artar bile.

Sayın Bahçeli bence sizin de siyasetten çekilmenizin zamanı geldi. Bu ayıp değil ki.

Bakın ABD’de Biden de adaylıktan çekildi. Hadi siz de yapın bunu ki gençlerin önü açılsın.

Bahçeli’nin yine ifade ettiğine göre, ellerinde 154 kişilik bir liste varmış. Kimler yok ki bu listede?

Siyasiler, gazeteciler, ekonomistler, filan…

Bu 154 kişilik grup MHP’yi küçük düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlarmış!

Şu soruyu soralım kendisine. Böyle bir liste olduğunu söylemek belli çevrelere bir mesaj mı?

Böyle bir söylem o insanları hedef haline getirmez mi?

Zaman umarım bizi yanıltır.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Ben erken sabah erken saatlerde Kent Park’ta sabah sporu yapıyorum. Oturulan çardaklarda genellikle gençler oturuyorlar akşamüstü. Yiyorlar, içiyorlar, çekirdek çitliyorlar ve atıklarını bir adım ötedeki çöp kutularına atmıyorlar!

Çekirdek kabukları, sigara izmaritleri, meşrubat kutuları hep yerlerde!

Utanç verici bir görüntü!

Az da olsa bunu yapmayanlar da var. Onların tenzih ediyorum. İnanın ben yürüyüş yaparken, yerlerde gördüğüm çöpleri alıp çöp kutusuna atıyorum.

Bir de Terminale doğru Kılıçözü Çayı boyunca olan yolda insanlar yiyip içiyorlar!

Oradaki manzara daha da vahim!

Her yer boş şişe ve kutu dolu. Oraya giden insanlar atıklarını pek ala poşetlere toplayıp, çöp kutularına atabilirler. O ırmak boyunu yine kendileri kullanıyorlar.

İnsanoğlu kullandığı bu alanları nasıl bu kadar kirletir anlayamıyorum.

Yıllar önce Aksaray Orhan Ağaçlı Tesisleri’ndeki bir kamelyada oturuyorum. 

Bir minibüs dolusu Japon turist geldi. Yaşlı bir Japon bayan benim oturduğum yere oturdu. Elinde sigara vardı. Yerler izmarit dolu. Kadın sigarasını bitirdi, sağa sola bakınıp duruyor. Ne arıyor diye şaşırdım. Sonra kalktı bir çöp kutusunda sigarasını söndürdü ve yere atmadı izmariti.

Biraz sonra bir bey geldi. O da sanırım aynı kafileden. O da aynısını yaptı. İzmaritini çöp kutusuna attı.

Bizim kirlettiğimiz kirli alanları Japon vatandaşı koruma içgüdüsüyle yerlere atmadılar izmaritleri…

Bu bana büyük bir ders oldu. O günden sonra ben yere en küçük bir şeyi bile atmıyorum.

Her şeyin başı eğitim.

                   ***

Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki, “SGK’ya borcu olan belediyelerin borcunu kaynağından tahsil edeceğiz!”

“Öyle 25 kuruşa simit yok!” diyor!..

Acaba bu sadece CHP’li belediyeleri mi kapsıyor?

Yoksa AKP’li ve diğer belediyeler de dahil mi buna?

Şayet öyle ise çok doğru bir karar!

Ama bana öyle geliyor ki, hedef CHP’li belediyeleri köşe sıkıştırmak, hizmet ettirmemek ve dolaylı yoldan başarısız kılarak vatandaşı cezalandırmak!

Bekleyip göreceğiz.

                   ***

Kırşehirspor Teknik Direktör olarak eski Trabzonspor’lu Hamdi Zıvaoğlu ile anlaşmış. Hayırlı olsun. Umarım iyi olur.

Sağlıkla kalın!..