Kanada dönüşü ilk kez canlı izlediğim Kırşehirspor bana hiç umut vermedi. İşimiz gerçekten çok zor bu ekiple…

         Bir puanı 90+6’da kurtardık ama bu büyük bir şahıs puanı idi. Üstelik bizim bir puanlara değil. Hele hele sahamızda oynadığımız maçlarda 3 puanlara ihtiyacımız var.

         İşimiz çok zor derken, bir şansımız da üstteki takımlarla aramızda çok puan farkı olmaması. Ancak yine de bu ekiple her şey çok zor.

         Devre arasında yapılacak çok akılcı transferlerle ancak düze çıkabiliriz. Bu da menajerlerin getireceği futbolcularla olmaz. Onlar futbolcu satıp kazanacağı paraya bakar. Bunun için her zaman söylediğim gibi alınacak futbolcuyu kendimiz belirlemeliyiz. Bu da sezon boyunca futbolcu izlemekle mümkün.

         Şu anda yapılacak transferleri yönetim daha önceden belirledi mi acaba?

         Bir başka sorun da devre arası futbolcuları sıkıntılı olur. Ya da iyisi için çok para dökmeniz gerekir.

         Sezon başı alınan futbolcuları bir polis menajerin getirdiği söyleniyor.

         Devre arasında yine onun getireceği futbolculara mı mecbur kalacağız? Şayet öyle ise işimiz gerçekten çok çok zor. Çünkü sezon başı getirdikleri ortada!

         Bir santrafor getirmiş dünyanın parası ödenmiş, adam oynadığı maçlarda bile kayıp. Üstelik sakat olduğu söyleniyor. Karacabey maçında da sahada göremedik. Aldığımız bilgilere de olmadığı daha da iyi.

         Maçla ilgili söylenecek hiçbir şey bulamıyorum. İlk yarının ortalarında biraz denge sağlanır gibi oldu. Ama ikinci yarı topla oynayan, hatta tek kale oynayan Karacabeyspor’du.

Bu koşullarda gol atmak mümkün değil. Ama son dakika şansı yüzümüze güldü de bir puanı kurtardık.

Bu kadar pasif oyuna rağmen hocamız da maşallah çok sakin! Hiçbir heyecan yaşamıyor maç içinde! Tarzı bu olabilir.

İlk yarı Ahmet’le bir pozisyon bulduk. Ama maç boyu beceriksizliği yine devrede idi ve golü atamadı. Bu futbolcuyu kim önerdi, ne diye alındı. Hoca bu oyuncuya 60 dakika nasım sabredebildi anlayamadım. Bunun bu takım eksik oynuyor.

Bir tek eksik bununla kalsa o da iyi. İnsan bir pası kendi takım arkadaşına atamaz mı?

Bunu yapamayan sadece o mu?

Benim gördüğüm işe yarar iki-üç kişi var takımda. Kaleci Kadem Burak, Zihni ve ikinci yarıda oyluna giren Hakan Erçelik.

Doğacan’a iyi diyorlardı, ben nasıl iyi olduğunu çözemedim. Hocanın maç içinde yaptığı doğru bir hareket. Geç kalmasına rağmen Ahmet ve Savaş’ı oyundan alması idi. Hatta bunların oynatılması bile yanlış.

Bir de kaptanımız Savaş defansta Sinan evlere şenlik! Hangi birini eleştirelim ki!

İşimiz gerçekten çok zor!

***

İlimizi temsil eden bir takımımız da Mucurgücü. Onların maçlarını da takip ediyorum ama ne yazık ki onların durumu da hiç iç açıcı değil. Umarım toparlanırlar.

         ***

Bayan Hentbol takımımız sahasında mağlup oldu. Umutlu bir bekleyiş içinde idik, hedefimiz bu yıl yine play-off ama sahamızda böyle maç verirsek burada da işimiz zora girer.

***

         Altyapı takımlarımızda ağbileri gibi gelene gidene yeniliyorlar. Oysa Kırşehirspor altyapısı ile oynayan takımların bizden ürkmesi lazım. İleride altyapı hocalarımızla da ilgili bir yazı kaleme almayı düşünüyorum.

         Kona sadece altyapı hocaları değil, imimizde yaşayan bu işi yapan futbol adamlarıyla ilgili…

         ***

         Kırşehirce unutulanlar…

         İlahne: Lahana.

         Hıyar: Salatalık.

Merkep: Eşek.

Habar: Haber.

Şinci: Şimdi-hemen.

Seyirtmek: Koşmak

Komaz: Koymaz.

Heç: Hiç.