İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve  dört ilçe belediye başkanlarının tutuklanması ile başlayan  protestolar neticesinde tutuklanan 301 genç bu yazıyı kaleme aldığım 5 Nisan’dan bu yana  anne-baba ve okullarından  uzaktalar.  Bayram öncesi   sosyal medyadan paylaştığım mesajımda ‘bayramın yüzü gözü hürmetine  tutuklu gençleri  serbest bırakın bu jest Ak Partiye olumlu puan kazandırır’ demiştim. Maalesef sosyal medyada buna benzer yüzlerce  mesaj paylaşıldı ama, gençleri serbest bırakma gibi bir gelişme olmadı.

  Gençlerin protestolarına müdahale eden polislerin bir genç kıza copla vururken dayak yiyen kızın polise  “ama sen şehit olduğunda ben ağlardım” sözü sosyal medyada çalkalandı; bunu okuyan yüzbinlerce insanın   duygulandığını tahmin etmemek mümkün değil.  Protestocu kızımıza şiddet uygulayan polisimizin bu sözü duyduktan sonra  onun da duygulandığını  ve şiddet uygulamaktan vazgeçmiş olduğuna şüphem yok.

  Belediye başkanlarının tutuklanması neticesinde gençlerin bir kısmı Silivri, bir kısmı da  Metris cezaevinde tutuklu. Gazete ve sosyal medyaya yansıyan haberlerde bu gençlerin azılı katillerle, bir kısmıda tecavüzcüler ve uyuşturucu tacirleriyle aynı koğuşlarda  kalmaları kabul edilemez. Bu tutuklu gençler, ailerinin yanında pırlanta hüviyetinde. Onlara of demeyen anne ve babalarının biricik evlatları. Bu gençlerle  yapılan anketlerde yüzde yetmiş, seksen cıvarında hiçbirinin sabit bir partisi olmadığı görüldü. Ama şu da bir gerçek ki, insanların siyasi görüşleri her zaman değişebiliyor. Daha önce Ak Partiye mualif olan partilere üye,  kamuoyunca malum  onlarca  kişi Ak Partiye katıldılar veya binlercesi  seçmeni oldular. Şimdiki  siyasi tercihler  zamanla değişebilir.O halde bu gençleri şimdiki duruşları ile irdelememek gerekir. Protestolara katılan onbinler, günümüzde  karşı olduğu  iktidar partisi içinde yer alabilir. Bu gerçeği bizi  yönetenler hiç unutmamalı, ülkeyi  gerecek söylem ve yaptırımlardan vaçgeçmeli.

  Belediye Başkanlarının tutuklanması neticesinde yapılan protestoları bilimsel açıdan incelersek şu sonuca varabiliriz. Muhalefet bir bütün olarak iktidarı sarsmak ve onu test etmek istiyor. İktidarın da bu protestolar neticesinde sarsılmadığını göstermek ve ülke genelinde yapılan bu  şiddetin ne kadar sürebileceğini sabırsızlıkla  bekleyerek muhalefeti bu şekilden test etmek isteyebilir. Kısacası her ikisi de (Cumhur İttifakı- Türkiye İttifakı) güç gösterisinde bulunuyorlar. Hangi ittifakın amacına ulaşacağı  konusunda tahmin yürütmek zor.

  Benim temennim ülkeyi fazla germeden gençlerin serbest bırakılması.