İstanbuldayım. Hava gerçekten çok soğuk. Sabiha Gökçen Hava alanı mı çok tenha, ben mi çok değişik görüyorum bilmem. Kimsenin yüzü gülmüyor. İnanır mısınız günaydın diyebileceğim , gülümseyen tek bir insan yüzü göremedim. Herkes düşünceli. Tabi otuz bir yıl önceki diplomalar iptal edilirse nasıl gülsün insanlar. O diplomalar kolay mı alınıyor. Diploması olmayanlar bunu anlayamaz.
Gece hiç düzgün uyuyamadım. Çok kırıldım. Kendimi yerine koydum. İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanının gözaltına alındığını kızım telefondan gördü. Çok şaşırdık, çok da üzüldük. Çok şaşırdım. İçimden bağırsam mı, ağlasam mı? İsyan ediyorum isyan Bunca iyilik yapan, görevini çok iyi yapan insanı göz altına al. Neyin hırsı bu. Bir seçim yapılacak. Birisi seçilecek, biri de gidecek. Liyakat sahibi biri de gelecek. Ben bu yaşıma kadar böyle bir şey görmedim.
Şu dünyanın düzenine bak. Biri gider, biri gelir. Her şey geçici. Her şey de boş. Bir gün de önemli olan ne biliyor musunuz? Arkanızdan çok iyi insandı, mekanı cennet olsun dedirtebilmek. Gideceğiz esas yerimize. Kimseye kalmayan dünya bize mi kalacak, size mi kalacak.
Şu mübarek gün de insanların kalbini onarılamayacak şekilde kırdınız, üzdünüz. Nasıl rahat yaşıyorsunuz, nasıl rahat uyuyorsunuz? Yazıklar olsun size.
“ Böyle mi esecekti son günüm de bu rüzgar
Bütün kuşlar vefasız, mevsim artık sonbahar.
Dileğim bu kara günleri de kolayca atlatmamız. “Geçmez bu günler tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz.”
Sağlıkla geçecek güzel günler diliyorum canım arkadaşlarım.