Hani bir zamanlar uzun sarı saçların, minyon tipinle öyle canlar yakıyordun ki, burnundan kıl aldırmıyordun.

Hep böyle kalırım sandın. O gençlik yıllarında ne eşin ne çocukların ne de parasal sorunun vardı. Yıllar çok hızlı geçti. Yılların değil de insanların hayatınızdan çok şey çalacağını bilemedin.. Bilemedin...

O burnundan kıl aldırmamak niye ? Bunlar hep gençlik ve arkandaki güçtü. Acı çekmedin, yoksulluk kapından geçmedi. Paralar cebine sığmıyor ve etrafında binlerce arkadaşın vardı.

Hayat böyle gider sandık. Ah be hayat ! Ben yaşadıklarımı yazarım da, sen yaşattıklarını okuyabilecek misin ?

Bir anda ne oldum delisi oldun. Etrafında sayılmayacak kadar eş, dost ve akrabalar arkadaşlar vardı. Çokta merhametliydin canım.

"Merhameti bol olanın, sırtından vuranı çok olur."

Hani dedik ya ! Boy, endam, güzellik hepsi sende. Herkes hatırını sayıyor. Eşin ve çocukların yollarını gözlüyor. Çocuklarıyın ve yakınlarıyın bir dediğini iki etmiyorsun. Çünkü güzelliğiyin yanı sıra paran da var.

Var.. Var amma, bir gün o güzelliğin, gücün tükenirse, birden değil de yavaş yavaş yoksullaşırsan. Hele bir de yaşın ilerlerse göğsüne bir önlük bağlarlar... Niçin mi ? Ellerin titrer yemek yerken. Dişlerin çeneyin zayıflığından yerinde oynamaya başlar ve garip sesler çıkarır. İşte o zaman eşiyin ve çocuklarıyın ağız tamburasını seyret.

"Bir insanın gerçek yüzünü; seninle ilgili tüm menfaati bittiğinde görürsün."

Çocukların büyüdüler. İşlerini yoluna koydular. Eşinde sayende itibar kazandı. Ya sen ? Şimdi orta oğlanı gibi dolaşıp durursun. Kimse hatırını bile sormaz. Neredesin ? Öldün mü, kaldın mı diyenin olmaz,,

O kadar iyiliklere rağmen karşılığını görmemek ne kadar acı bilir misiniz ?

Düş de gör !!

Halin vaktin yerinde iken kendi horantanı bırak, herkes eş, dost ve ahbaptır.Bir an zarurete düş de gör ! Herkes bacağına sarılır. Gırtlağını sıkar, düşünemediğin sözler söyler ...

Düçar kaldığın zaman ; önce sevdiğin terk eder seni. Ardından da uykun.Sonra ne sevdiğin gelir ne de uykun.

Biz hayal kırıklığına bağışıklık kazanmış insanlarız. Varlığı görmediysek, yokluğu herkesten fazla gördük. Kendimize ait olan hayatı başkaları için harcamamaya çalıştık. Lakin yine de dayanamayıp sonumuzu düşünmeden iyilik yapmaktan kaçınmadık ve bedel ödedik.

Şimdi herkesin kolayca gelip çattığı, öfkesini bizden aldığı, azarlanarak şamar oğlanı olduk. Çünkü ne gençliğimizin kıymetini bilebildik, ne de kazandıklarımızı tasarruf etmeyi.

Genç olursan, durumun iyi olursa insanlar en çok senin iyi niyetini kullanırlar. Yaptıklarından dolayı kendine küsersen gelip barıştıranda olmuyor. Vurun tekmeyi deyip gülüp geçiyorlar.

İşte geldik gidiyoruz sevgili dostlar. En büyük servet nedir bilir misiniz ? Gülen bir arkadaş, kendini iyi hissettiren bir dost ve bedenindeki sağlık.

"Faydasız insandan boş sözler dinlemek, şifasız ilaca benzer."

Eş, dost, akraba, arkadaş ve çocuklarınıza muhtaç olmak istemiyorsanız, bazı harcamalarınızdan kısıtlama yaparak tasarruf edin. Çocuklarınızın eline bakmayın. Bir gün yamalı elbise ile gezerseniz çocuklarınız bile size sahip çıkmaz, tanımamazlıktan gelir.

Bob Marley der ki ;

"Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. Çünkü insan büyüdükçe, komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında."

Sözün özü ;

Kimin yarasına merhem olursan ol. İyileştiği zaman seni bir kenara atacaktır. Bunun içindir ki, yakınlarımıza ve çocuklarımıza muhtaç olmamak için sağlıklı yaşamaya gayret göstermeliyiz. Nerede olursak olalım kendimizi zor zamanlarda kurtaracak kadar bir tasarrufumuz olsun.

Kayanın içinden ağaç yeşerten Allah, sıkıntılarınızı giderir inşallah. Sıkıntı dedik ya ! Binlerce sıkıntı çekerek sizleri büyütmüş, elinize ekmek vermiş insanları asla hor görmeyin. İncitmeyin. Düşkünlere ve yaşlılara saygı gösterin. Bir gün sizlerde yaşalanacaksınız. Belki de elinizdeki serveti kaybedeceksiniz. Bunun içindir ki asla tedbiri elden bırakmayın ve sizi seven insanları kırmayın. Hele bu kişiler baba ve anneniz olursa....

Sevgili dostlarım!

"Düşene sevinmeyin. Zamanın size ne sakladığını bilemezsiniz."

Saygı, sevgi, hürmet ve en kalbi muhabbetlerimle efendim....