Değerli okuyucularımız, herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum. Gerçekten bugün gerçekleri dile getirebiliyor muyuz? Tarafsız ve objektif bir bakışla, küresel ve ülkesel platformlarda cereyan eden konu ve gelişmelere, adil ve yapıcı katkılar sunmak adına reel ve rasyonel bir anlayışa sahip miyiz? Yoksa tamamen günü kurtarmak, sadece menfaate dayalı bir niyetle mi hareket ediyoruz? İşte bu sorulara cevap vermek, küresel ve yerel bağlamda çözüm üretmek, gerçek ülke ve insan ağıyla cereyan eden konu ve olaylara tam hakim bir anlayışla birer hakemlik yaparak, vicdan ve insani değerlerin yara almaması adına sorumlu ve vazifedar olmanın idrakında mıyız?

Yerelden genele cereyan eden rasyonel bir düşünce ve bu düşünce ve niyetin, bir atmosfer gibi halkla buluşup, geride akıllarda soru işareti bırakmayacak birer kırmızı çizgilerimiz, olmazsa olmazlarımız olmalıdır. Bugün küresel dünyada zuhur eden bütün sosyolojik, yönetsel, ekonomik, diplomatik savaşlar, adaletsizlik, gözyaşı, açlık ve yoksulluk, insani değerlerin kan kaybının temeli insan kaynaklı değil midir? Sağlam bir niyet, haktan ve hukuktan taraf bir anlayış bizim içimizdedir. İçimizdeki bu hakikat damarını yakalayıp, insanlık için daha güzel bir hayat ve yaşanılabilir bir dünya için hiç bırakmamak adına bir çabanın içinde olmalıyız.

Bu çaba, insani ve dünyevi kazanımların olumlu ve olumsuz bir seyirde rol almasında önemli bir etkendir. Aslında bir örnek verecek olursak, bizi her ne kadar da siyasi bir irade yönetiyor olsa da, aslında bizi veya bizleri yöneten bizleriz. Niyetlerimiz, düşünce ve eylemlerimiz ne ise, açığa çıkan sonuçta o olacaktır. Bugün açığa çıkan sonuçlara baktığımızda, tam anlamıyla ferdi olarak olay ve olgulara, hak hukuk periyodunda, gerçek bir niyetle hareket edilmediği, menfaat ve çıkar esasına dayalı bir niyete gönül bağlandığı için, bir nevi adil bir dünya ve düzenin bozulmasına da çanak tutmaktayız. Kısacası, yaşadığımız bu dünyanın tabiri caizse tozunu ve biberini atan gene bizleriz.

Ünlü şairimiz Usta Yunus Emre'nin de dediği gibi: "Kader gayrete aşık". Bu sözü boşuna söylememiştir. Bizim gayretimiz, hak için, hukuk için, insanlık için, adil bir yönetim için, gönül ve niyetlerimizin tek adresi doğru islahtan geçer. Biz gönül ve niyetlerimizi ıslah ettikçe, seyrinde ve rayında gitmeyen tüm kötü gidişatların ve yakındığımız dert ve sorunların da beraberinde biteceğini göreceğiz.