Kırşehir’in ekmeğinden mi, suyundan mı bilinmez, insanlarının üstünde sanki ölü toprağı var. Ölmüşlerde de ağlayanları yok gibi! Ya da “Vur eline, al ekmeğini!” gibi…

Tarih ve kültür şehri Kırşehir ve halkı hep devletinin ve milletinin yanında yer alırken demokrasiden yana tavır almış ve bunun karşılığında başına gelmedik şeyler kalmamış. Ama inandıklarından da asla geri adım atmayarak bu günlere gelmiş.

Bir asırlık Cumhuriyet tarihinde hep demokrasiden yana olan ve bu uğurda çekmedik çileler kalmayan, il iken ilçeliğe bile düşürülen Kırşehir hâlâ bunun bedelini ödüyor. Başka iller her alanda gelişip kalkınırken Kırşehir kendi yağıyla kavrulmanın çabasını veriyor.

Çok partili demokratik hayata geçtiğimiz 1950 yılından sonra dönemin iktidarına oy vermeyip kendi bağrından çıkmış evlâdına oy verdiği için ilçe yapılıp il bile olmayan Nevşehir’e bağlanan ve o günden bu güne geçen 70 yılda belini bir türlü düzeltemeyen Kırşehir’e ne yazık ki hâlâ bedel ödetenler ve ödetmek isteyenler var günümüzde…

Bu nedenle çok gerilere gitmeye gerek yok. İşte, 2019 seçimlerine kadar hep iktidarın yanında yer alan, milletvekilliği ve belediye başkanlığını veren Kırşehir halkı beklediği ve özlediği hizmetleri alamadığı için, ya da adaylarını beğenmediği için muhalefetin adaylarının yanında yer almaya başladı.

Sen misin bunu yapan? Kırşehir’de devam eden yatırımları durdurdular, devam eden projelerde tadilât yapıp başka amaçlarda kullanılmasına kalkışarak sözde Kırşehir halkını cezalandırmayı tercih ettiler.

Bunlardan birisi de Hükûmet Konağı. Kırşehir’de AKP iktidarının yıktığı hükûmet binasının yerinde yeni hükûmet binası yapmamak için çevrilen dümenlerin, sonra yaptıkları yanlışın farkına varıp 360 derece dönüş yaparak gecikmeyle de olsa yeniden Hükûmet Konağı olarak yapmaya başladılar.

Peki, geçen beş yıllık gecikmenin faturası kime kesildi? Tabiî ki yine iktidara...

Kırşehir halkı çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile bildikleri Selâhattin Ekicioğlu’na Belediye Başkanlığı’nı bir kez daha verdiler.

Ama bugün anlaşılıyor ki iktidar partisi ve mensupları Kırşehir halkının kendisine verdiği dersi hâlâ anlamayarak yanlış yapmaya ve Kırşehir’i kendilerince cezalandırmaya çalışıyorlar.

Bildiğiniz gibi Kırşehir’de son aylarda maden arama çalışmalarına yönelik bir takım çalışmalar ve buna karşı tepkiler var.

Kırşehir’de maden şirketlerinde arama müsaadesinin verilmesi halinde tarım ve hayvancılığın biteceği, havasının ve suyunun zehirlenmesi nedeniyle insanlarının yaşamı tehlikeye gireceği için başka illere göç edebileceği gündemde.

Peki, bu konuyu kim gündemde tutuyor?

Ana muhalefet partisinin Belediye Başkanı Selâhattin Ekicioğlu ile Milletvekili Metin İlhan, CHP’liler ve birkaç sivil toplum kuruluşu dediğimiz derneklerin başkanları ve bir avuç basın mensupları... Başka? Başka kimse yok!

Ne il yöneticileri, ne iktidar partisinin milletvekili Necmettin Erkan, ne AK Parti İl Başkanı Seher Ünsal, ne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, ne Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı, ne Ziraat Odası Başkanı, ne de diğer oda ve dernek başkanları, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri...

Dağımız taşımız, suyumuz, havamız, yer altı kaynaklarımız siyanürle zehirlenecek, Kırşehir’de insanların yaşamı tehlikeye girecek, ama hâlâ memleketin önde gelen yöneticileri, milletvekilleri, siyasîleri durumun ciddîyetinin farkına varmadan oturdukları koltuklarda günlerini gün edecekler!

Kırşehir’in sivil toplum kuruluşları hani neredeler, ne yapıyorlar? Oturdukları koltuktan Kırşehir’in hayatî konularında biraz zahmet kalkıp bir kez olsun memleketlerinin yanında olduklarını haykırsalar olmaz mı?

Ama onlarda böyle bir düşünce ve istek olmadığı için günlerini gün etmeye, iktidarın yanlışlarına ortak olmaya devam ediyorlar.

Yapmayın bunu. Kendiniz için değil, geleceğiniz için, çocuklarınız ve torunlarınız için bari bunu yapmayın! Tabiî ki böyle sessiz kalmaya devam ederlerse tarih ve zaman onları asla affetmeyecektir.

Evet, altın madeni aranması Kırşehir’in altına konan kimyasal bir bomba gibi büyük bir felâket, bizler hâlâ gelecek felâketin ciddîyetini anlayamıyoruz!

Maalesef son yıllarda ülkemizin her yerinde maden arama çalışmaları ile cennet vatanımızın ormanları, suları, nehirleri, yeraltı kaynakları zehirleniyor, âdeta yok ediliyor. İnsanların toprağı, ormanı talan ediliyor, insanlar göçe zorlanıyor. Buna rağmen iktidar partisi mensupları bunları görmezden gelerek yanlış yapmakta direniyorlar.  

Kırşehir’de de durum ne yazık ki bundan farksız olmayacak. Zaten Türk tarımı kuraklıktan dolayı su kaynaklarının kuruması ile can çekiştiriyor. Kırşehir’de de her geçen gün artan kuraklık nedeniyle önümüzdeki süreçte büyük su sıkıntısı yaşayacak. Hattâ bırakın tarım ve hayvancılıkta kullanılacak suyu, içme suyunda bile sıkıntılar görülecek.

Birileri bu durumu bilmelerine rağmen sanki kasıtlı olarak Kırşehir’i gözden çıkarıp altın madeni aranması için yandaş firmalara arama izinleri veriyor.

Valimiz Sayın Murat Sefa Demiryürek Kırşehir’de göreve başlayalı çok kısa bir süre oldu. Belki o bu konuda gerekli çalışmaları yapıyordur. Bu konuda bütün Kırşehirliler gibi ben de inanıyorum ki bir yerde bir yanlış varsa mutlaka buna engel olacak ve izin vermeyecektir diye düşünüyorum.

Peki bu şehirde Tarım ve Orman İl Müdürü ile Çevre ve Şehircilik müdürleri işin vahametini hâlâ idrak edemediler mi, ya da etmek mi istemiyorlar?

Kimbilir “Kırşehir iki dönemdir belediye başkanlığını iktidar partisine vermedi” diye Kırşehir’i gözden çıkaran iktidar partisi mensupları maden aramalarına izin vererek Kırşehir’i ikinci kez ilçe yapmanın zeminini mi hazırlıyorlar da madenciler aracılığı ile bunu yapıyorlar iddiaları kulaktan kulağa yayılıyor.

Buradan iktidar mensuplarını ve Kırşehir Milletvekili Sayın Necmettin Erkan’a Kırşehir halkı adına sesleniyorum. Lütfen maden arama çalışmalarını durdurun ve bunun yapılmasından vazgeçilmesini sağlayın. Yoksa bu yönde alınacak karar Kırşehir’i ikinci kez ilçe yapma anlamına gelecek. Sizler bu kararın altında kalacak, hiçbir zaman unutulmayacak ve hep ah ile anılacaksınız. Gelin dağımızın taşımızın, suyumuzun, havamızın, yeraltı kaynaklarımızın siyanürle zehirlenmesine, Kırşehir’in susuz ve kurak kalmasına, tarım ve hayvancılığının yok olmasına fırsat vermeden bu karardan derhal dönülmesini sağlayın.

Bakın, bu şehirde yaşayan ve maddî durumları iyi olan insanlar şimdiden başka illere gitmek için hazırlık yapıyorlar.

Madencilik sahasında içinde bulunan köylerde çiftçilerin elindeki tarlaları haraç mezat ucuza alarak onları ortada bırakmak isteyen şirketlerin emellerine ulaşmalarına izin vermeyin.

Gelin, bu yanlışta ısrar etmeyin ve Kırşehirimize sahip çıkın.

Bugün Kırşehir’in hakkını ve hukukunu koruyan Belediye Başkanımız Sayın Selâhattin Ekicioğlu tabiî ki yalnız değildir ve olmayacaktır da. Onun bu çabasını yok saymayın, onun her konuda olduğu gibi siyaset yaptığını düşünmeyin, Kırşehir’e ve Kırşehir halkına zarar vermeyin.

Kırşehir halkı CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan’ın Meclis’te konuştuğunu, ancak ilgililere sesini bu şekilde duyuramayacağını belirterek “Sayın milletvekilimiz bir konuşma yaparak bu sorunu ülkeyi yönetenlere sesini duyuramaz. Diğer milletvekilimiz Sayın Necmettin Erkan’dan ise hiçbir ses sada çıkmıyor. Buradan milletvekillerimize bir kere daha sesleniyoruz. Bu sorun siyasî değildir. Kırşehir’in geleceğinin en büyük sorunudur. Parti farkı gözetmeksizin herkes bu sorunun çözümü için tek yumruk olmalıdır. Sayın milletvekillerimiz Kırşehir’in sesini duyurmak için bir araya gelmeli ve gerekirse Meclis’te açlık grevi yapmalılar. Bütün Kırşehir halkı da onların yanında yer alacaklardır” diye konuşuyorlar.

Bir de geçmişte Kırşehir halkının oylarıyla milletvekili seçilenlere çağrıda bulunuyoruz. Siz Kırşehir’e hizmet edemediğinizi bildiğiniz için memlekete gelemediğinizi anlıyoruz. Bari bu önemli sorununda Kırşehir’in yanında yer aldığınızı gösterin ve memleketinize bir kez olsun katkı sunun.

Kırşehir’e kuzeyinden toz ve zehir yağacak, insanlar gelecek endişesi içinde başka illere göç yollarını arayacaklar da sizler onbinlerce lira emekli milletvekili maaşı alarak gönül rahatlığı içinde mi olacaksınız?

Hiç olmazsa aldığınız maaşı bir kez olsun helâl ettirmek istiyorsanız memleketinize sahip çıkın. Dağımızın taşımızın, suyumuzun, havamızın, yeraltı kaynaklarımızın siyanürle zehirlenmesine engel olanların safında yer alın!

Son olarak bir kere daha söylemek istiyorum. Kırşehir’de medfun Ahi Evran-ı Velî’nin, Caca Bey’in, Âşık Paşa’nın, Ahmed-i Gülşehrî’nin, Hacı Bektaş-ı Velî’nin, diğer tüm evliya ve erenlerimizin kemiklerini sızlatmayın. Tarih ve kültür şehri, ozanlar ve evliyalar diyarı, demokrasi gazisi Kırşehir’in çektiği cezalar yeter artık, iş işten geçmeden vazgeçin şu maden sevdasından!