Çarşı pazar boş, insanlar vakit geçirmek için cadde ve sokaklarda volta atıp gezerek vakit geçirmeye çalışıyor.

Peki yanında işçi çalıştıran, kirasını ödemek zorunda olan esnaf bu sıkıntıları nasıl atlatacak, ödemelerini yapacak?

2024 yılını da maalesef Kırşehir adına kayıp bir yıl olarak geride bıraktık. Doğru dürüst yatırım alamadık, yatırımcı getiremedik. Sorunlarımızla, sıkıntılarımızla debelendik, boğuştuk durduk.

“Kırşehir Çiğdem” Gazetesi olarak ilimizin tüm sorunlarını gündemde tutmaya, ilgili ve yetkilileri bunları çözmeleri için kamuoyu oluşturmaya çalıştık.

Ama üzülerek söylüyorum ki çoğunda bir arpa boyu yol alamadık.

Yani başka bir deyimle kendimiz çaldık, kendimiz oynadık.

İlin yöneticileri ne yazık ki hiçbir konuda yazdıklarımızın üzerine ciddiyetle gidip, çözme yolunu aramadı, hatta bilgi verme gereği duymadılar.

Eleştirince bozuluyorlar, ya da küsüyorlar!

Oysa biz onları Kırşehir adına eleştiriyor, göreve çağırıyoruz.

Onlardan iş, ihale, torpil, adam kayırma gibi taleplerimiz olmadı, zaten olamazda.

Ufku, vizyonu olmayan insanlardan ne beklenebilir ki?

Kırşehir’in iktidara mensup milletvekilinden, il başkanından. Belediye Başkanlarımızdan Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirip, çözüm istemek hepimizin beklentisi değil mi?

Ama bazen üzülüyoruz tabi ki, yazdığımız ya da gündeme getirdiğimiz sorunları ilimizin tüm yöneticileri çok iyi biliyor değil mi?

Peki bu sorunları çözmek onların göreve iken, neden çözümlenmiyor, ya da çözümlenemiyor?

Tabi ki son yıllarda ülkemizin ekonomik sıkıntıları ortada, acil olanların dışındaki yeni yatırımların durdurulduğunu biliyoruz. Devam eden ve belli bir seviyeye gelen yatırımların tamamlanmasına çalışıldığını da görüyoruz.

Peki devam eden yatırımların tamamlanmasının dışında Kırşehir’in sorunları, talepleri yok mu?

Elbette var. Peki kim çözecek onları?

Bazen küçük ve basit sorunları bile çözümlenemiyor.

Yani Kırşehir ölmüş, ağlayanı yok!

Şimdi Kırşehir yatırımlardan gereği gibi faydalanamıyor, “yatırım fakiri”, “yatırım alamıyor, göç veriyor” desek, ya da Kırşehir turizm fakiri desek milletvekilleri hemen bozuluyor.

Kırşehir'de yatırımcının yüzüne bakılmıyor, yatırımcıların sorununu kimse çözmüyor desek birileri bozuluyor.

Kırşehir Belediyesi bazı hizmetleri ağır aksak yürütüyor desek Belediye yetkilileri bozuluyor.

Daire müdürlerimiz siyasetçilerle el ele, kol kola, onlarla birlikte siyasetçi gibi gezip duruyor desek müdürler bozuluyor.

Kırşehir'de sanayi ve ticaret durdu, mükelleflerin üzerine gidiliyor desek maliyecilerimiz bozuluyor.

Kırşehir’de görev yapan oda ve birlik başkanları birlikteliği sağlayamıyor, güçlerini birleştirip yatırım yapmıyor, yapamıyor, günlerini makamında oturarak çay-kahve muhabbetleri ile geçiriyor, Kırşehir’in hiçbir sorununa parmak basmıyor desek bu kurumların başındaki başkanlar bozuluyor.

Okullarda öğrenciler gerekli eğitimi alamıyor, okullarda birçok sorunlar var, bazı öğretmenler dışarıda saati en az bin liradan öğrencilere özel ders veriyor desek öğretmenlerimiz, okul müdürlerimiz, Milli Eğitimcilerimiz bozuluyor.

Kırşehirspor 2. Lig'ten 3. Lig’e düştü, kimse destek vermiyor, takım sefilleri oynuyor desek ilin yöneticileri bozuluyor.

Kırşehir'de söz verip de belli mevkii ve makamlara gelenler verdikleri sözlerini tutmuyorlar desek milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, oda başkanlarımız bozuluyor.

Kırşehir'de basın ayağa düştü, birileri tehdit ve şantajla malı götürüyor desek medyacı geçinenler bozuluyor.

Kısaca kimseye kaşının altında gözün var demeye gelmiyor.

Yani uzun lâfın kısası bozulan bozulana…

Ne yapalım kimseye kaşının üstünde gözün var demeyelim mi?

Kimseye sen niye böyle yapıyorsun demeyelim mi?

Niye sözünüzü yerine getirmiyorsunuz demeyelim mi?

Sürekli birilerinin yaptığı gibi biz de yağcılık ve yalakalık mı yapalım?

Kırşehir sürekli kan kaybediyor, bu kafayla kaybetmeye de devam edecek.

Bunları gören ve yaşayan birileri olarak yazmak benim gazeteci olarak görevim.

Benim kitabımda yağcılık ve yalakalık yok. Tehdit ve şantaj hiç yok.

Şunu yaparsan gelene ağam, gidene paşam dersen senden iyi zaten kimse olmaz. Ben de bunu yapamıyorum ne yazık ki…

Gazete olarak biz başkaları gibi önce yeni atanan daire müdürlerini şöyle bir ziyaret edip, ardından iş ve ihale isteyemiyoruz.

Başkaları gibi söğüşçülük yapamıyoruz, kamu kuruluşlarından iş almak için onursuzca ayak altında dolaşıp duramıyoruz.

Gerçi bunları herkes çok iyi biliyor ama ne yazık ki bu ilin seçilmiş ve atanmışları bilmemezlikten gelip, vurdumduymazlık içindeler.

Şimdi Kırşehir’imde ilk Valilik görevini yaşayan Valimiz Sayın Murat Sefa Demiryürek’ten umutluyuz.

Kırşehir’e geldiği günden bu yana bir takım girişimleri, çalışmalarını görüyoruz, halkımız onu yakından takip ediyor.

Umarız Sayın Valimiz Demiryürek, Kırşehir’de şu veya bu nedenle, siyasi görüşleri farklı diye ayırım yapılan, koparılan şu birlik ve beraberliği yeniden tesis eder yıllardır çözümlenmeyen, kangrenleşen sorunlara neşter vurur ve bunları çözümler.

Yüce dinimiz İslam’ın birlik ve dayanışmaya verdiği önemi bilmeyenimiz var mı?

Biliyoruz ama nedense yerine getirmiyoruz, ya da farklı nedenle getirmek istemiyoruz.

Sayın Valimiz Kırşehir’de kaybolan bu birlikteliği ilimizin önde gelen aklıselim insanlarla, başka bir deyimle akil insanlarla birlikte sağlarsa ben ve benim gibi memleketini düşünen insanlar Kırşehir’in pek çok alandaki sorunlarının çözümleneceğini inancı tamdır.

Yoksa küçük ve basit çıkarlarla, küçük olsun benim olsun menfaatiyle gelecek hesabı yapanlara fırsat verildiği sürece Kırşehir’in hiçbir sorunu çözümlenemeyeceği için hiçbir alanda gelişip kalkınamaz.

İnşallah Sayın Valimiz Murat Sefa Demiryürek ilk valiliğinde bazı ilkleri gerçekleştirir ve tarihe geçer. Umarız onu da diğer valilerimizin konumuna getirmeyiz.

Özetle burası Kırşehir…

Kırşehir'in niye gelişip kalkınmadığını fazla irdelemeye gerek var mı?

Biz yazıp, biz eleştiriyoruz, kimseden çıt yok.

Bu memleketin fedaisi biz miyiz?

Boş verelim artık, Kırşehir ölmüş, ağlayanı yok!..