Ana­do­lu boz­kı­rın­da­ki gönül şehri Kır­şe­hir’deyim. Öğ­ret­me­ne­vi bah­çe­sin­de ak­lım­dan ge­çen­ler bir çığ­lık. Bu çığ­lık Si­ya­si, eko­no­mik, top­lum­sal ve kül­tü­rel yön­le­riy­le Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti’nin bu­gün­kü du­ru­mu üze­rin­den bir ÇAĞRI 'ya dö­nü­şü­yor...
Otur­du­ğum yer­den bu­gü­nün Tür­ki­ye’sine dair kap­sam­lı ve açık­la­ma­lı bir mu­ha­se­be yap­mak hem ta­ri­hi ha­fı­za­yı ta­ze­le­mek hem de mev­cut tab­lo­yu an­la­yıp ya­rı­nı kur­mak için ha­fı­zam­da ki geri çağ­rı­la­bi­len­le­ri to­par­la­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum.

1-Cum­hu­ri­yet Neyi Vaat Et­miş­ti?
1923 yı­lın­da ilan edi­len Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti, Os­man­lı’nın en­ka­zın­dan mo­dern, laik, milli bir dev­let kur­ma­yı amaç­la­dı. Temel il­ke­le­ri ara­sın­da hukuk dev­le­ti, mil­let ege­men­li­ği, eği­tim­de iler­le­me, ka­dın-er­kek eşit­li­ği ve çağ­daş­laş­ma vardı. Ata­türk’ün “mu­asır me­de­ni­yet­ler se­vi­ye­si­ne ulaş­ma” he­de­fi, Cum­hu­ri­yet’in pu­su­la­sıy­dı.
Peki, bu he­def­ler doğ­rul­tu­sun­da bugün Tür­ki­ye ne­re­de du­ru­yor?

2-Cum­hur­baş­kan­lı­ğı Hü­kû­met Sis­te­mi, 2017 re­fe­ran­du­muy­la kabul edi­le­rek 2018’de yü­rür­lü­ğe girdi. Bu sis­tem, kuv­vet­ler ay­rı­lı­ğı­nı za­yıf­la­ta­rak denge ve de­net­le­me me­ka­niz­ma­la­rı­nı ciddi şe­kil­de aşın­dır­dı.
Ya­sa­ma ve yargı or­gan­la­rı­nın ba­ğım­sız­lı­ğı tar­tış­ma­lı hâle geldi. TBMM’nin et­ki­si sı­nır­la­nır­ken, yargı ka­rar­la­rı sıkça si­ya­set­le iliş­ki­len­di­ri­li­yor.
Se­çim­ler ya­pı­lı­yor, ancak özgür ve adil olup ol­ma­dı­ğı tar­tış­ma­lı. Medya ço­ğun­luk­la ik­ti­da­rın kont­ro­lün­de; mu­ha­lif ses­ler, baskı ve san­sür­le karşı kar­şı­ya ka­lı­yor.
Tes­pit:
Tür­ki­ye, öz­gür­lük ve ada­let açı­sın­dan de­mok­ra­tik stan­dart­la­ra ula­şa­ma­mak­ta­dır. Artık de­mok­ra­tik re­jim­den çok 'oto­ri­ter­lik" kav­ra­mı­na yakın bir ya­pı­ya bü­rün­müş du­rum­da.

3. Eko­no­mi: Yük­sek Enf­las­yon ve Dur­gun­luk Kıs­ka­cı
Enf­las­yon son yıl­lar­da %70’leri aşa­rak hal­kın alım gü­cü­nü ciddi bi­çim­de dü­şür­dü. As­ga­ri ücret ar­tar­ken hayat pa­ha­lı­lı­ğı daha hızlı yük­sel­di.
TL'nin de­ğe­ri kü­re­sel para bi­rim­le­ri kar­şı­sın­da büyük öl­çü­de eridi. Va­tan­daş bi­ri­ki­mi­ni do­lar­da, al­tın­da, krip­to pa­ra­da tutar hâle geldi.
Genç iş­siz­lik %25'in üze­rin­de sey­re­di­yor. Üni­ver­si­te me­zun­la­rı bile ge­le­ce­ği­ni yurt dı­şın­da arı­yor.
Eko­no­mik güven azal­dı; yerli ve ya­ban­cı ya­tı­rım­cı için hukuk gü­ven­ce­si ve ön­gö­rü­le­bi­lir­lik or­ta­dan kalk­tı.
Tes­pit: Tür­ki­ye eko­no­mi­si, bü­yü­me değil “ayak­ta kalma” mü­ca­de­le­si ve­ri­yor. Kap­sa­yı­cı, üre­ti­me da­ya­lı bir mo­de­le ge­çil­me­dik­çe kriz sü­re­cek­tir.

4. Top­lum­sal Tablo: Kim­lik­ler Arası Derin Ya­rık­lar
Ku­tup­laş­ma de­rin­leş­miş du­rum­da: din­dar-la­ik, Kürt-Türk, mu­ha­fa­za­kâr-mo­dern ça­tış­ma­la­rı kö­rük­le­ni­yor.
Sı­ğın­ma­cı ve göç­men so­ru­nu, özel­lik­le Su­ri­ye­li­ler üze­rin­den büyük bir sos­yal hu­zur­suz­lu­ğa dö­nüş­tü. “De­mog­ra­fik de­ği­şim” ve “gü­ven­lik” tar­tış­ma­la­rı top­lu­mun her kat­ma­nı­na si­ra­yet edi­yor.
Kadın ci­na­yet­le­ri, genç­le­rin uyuş­tu­ru­cu­ya yö­ne­li­mi, sokak şid­de­ti ve top­lum­sal ya­ban­cı­laş­ma, sağ­lık­lı bir sos­yal dü­ze­nin kı­rıl­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor.
Tes­pit: Tür­ki­ye top­lu­mu yor­gun, en­di­şe­li ve umut ko­nu­sun­da te­red­düt­lü. Ortak bir ge­lecek ha­ya­li za­yıf­la­mış du­rum­da.

5. Eği­tim ve Kül­tür: Ezber, Baskı ve Ge­ri­le­me
Eği­tim­de ni­te­lik so­ru­nu kro­nik­leş­ti. Sınav sis­tem­le­ri sü­rek­li de­ği­şi­yor; müf­re­dat ide­olo­jik yön­len­dir­me­ler­le şe­kil­le­ni­yor.
Üni­ver­si­te­ler özgür dü­şün­ce­nin değil, ço­ğun­luk­la me­mu­ri­ye­tin alanı hâ­li­ne geldi. Aka­de­mik li­ya­kat ze­de­len­miş du­rum­da.
Kül­tü­rel üre­tim san­sür­le­ni­yor, sa­nat­çı­lar hedef gös­te­ri­li­yor, ki­tap­lar ya­sak­la­nı­yor ya da fon ke­si­li­yor.
Tes­pit: Fikri öz­gür­lük­ler da­ral­mış, ya­ra­tı­cı dü­şün­ce bas­tı­rıl­mış, eği­tim po­li­ti­ka­la­rı günü kur­tar­ma­ya odak­lan­mış­tır.

6. Dış Po­li­ti­ka: Yal­nız­lık mı, Çok Yön­lü­lük mü?
Tür­ki­ye, NATO ve Batı it­ti­fa­kıy­la iliş­ki­le­ri­ni za­yıf­la­tır­ken Rusya, Çin, Kör­fez gibi ak­tör­ler­le prag­ma­tik iliş­ki­ler kurdu.
Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci fi­ilen dur­muş du­rum­da.
Or­ta­do­ğu'da ise sü­rek­li eksen de­ğiş­ti­ren po­li­ti­ka­lar güven kay­bı­na neden oldu.
Tes­pit: Tür­ki­ye'nin dış po­li­ti­ka­sı, st­ra­te­jik de­rin­lik­ten çok tak­tik ma­nev­ra­lar­la iler­li­yor. Bu da uzun va­de­li güven te­si­si­ni en­gel­li­yor.

7. Genel De­ğer­len­dir­me: Ne­re­de­yiz, Ne­re­ye Gi­di­yo­ruz?
Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti, 101. yılı aşar­ken vaat et­ti­ği mo­dern­leş­me, öz­gür­lük ve refah he­def­le­rin­den uzak­laş­mış gö­rü­nü­yor. Cum­hu­ri­yet’in ku­ru­cu de­ğer­le­ri ile gü­nü­müz uy­gu­la­ma­la­rı ara­sın­da­ki uçu­rum bü­yü­yor. Top­lu­mun büyük kısmı umut ye­ri­ne "idare etme" duy­gu­su­na sı­kış­mış du­rum­da.
Ancak bu tab­lo­yu de­ğiş­tir­mek hâlâ müm­kün:
Hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü ye­ni­den sağ­lan­ma­lı
Şef­faf ve li­ya­ka­te da­ya­lı bir yö­ne­tim be­nim­sen­me­li
Top­lum­sal ku­tup­laş­ma ye­ri­ne ortak pay­da­lar öne çı­ka­rıl­ma­lı
Eği­tim ve üre­tim mer­kez­li bir kal­kın­ma mo­de­li inşa edil­me­li.
8. Sonuç: Ye­ni­den Ku­ru­cu Akla Dön­mek
Tür­ki­ye’nin ih­ti­ya­cı olan şey; bir rejim değil, bir zih­ni­yet dö­nü­şü­mü­dür. Bu dö­nü­şüm, de­mok­ra­tik bi­linç, vic­dan­lı si­ya­set ve ortak akıl ile müm­kün­dür. Cum­hu­ri­yet’in mu­ha­se­be­si sa­de­ce bir geç­miş de­ğer­len­dir­me­si değil, aynı za­man­da ge­le­ce­ğe dair bir yüz­leş­me ve so­rum­lu­luk çağ­rı­sı­dır.

Cum­hu­ri­yet’in yo­lun­da, daha adil, özgür ve umut dolu bir Tür­ki­ye di­le­ğiy­le…
Say­gı­la­rım­la.

Önem­li Not;
"Türk­lü­ğün etnik bir şey ol­ma­dı­ğı­nı bize en iyi an­la­tan ör­nek­tir Meh­met Akif. Etnik ola­rak Ar­na­vut­tur İstik­lal Mar­şı­mı­zın şairi. Ken­di­ni Türk mil­le­ti­nin bir men­su­bu ola­rak görūr. Akif'in kav­ra­dı­ğı "Türk" ger­çe­ği­ni ay­dın­la­rı­mı­zın, si­ya­set­çi­le­ri­mi­zin an­la­ya­ma­ma­sı acı değil mi?"