2024 yılının “Emekliler Yılı” olduğu söylenmişti. Ben de bir emekli olarak bu yılın “emeklilerin emekleme yılı” olduğunu gördüm. “Bunu da nereden çıkardın?” diye sorarsanız, ben bu soruya en uygun cevabı emeklilerin vereceğini düşünerek ve bu konuda neler düşündüklerini sormak için emekliler kahvesine gittim. Bakın neler gördüm, neler işittim. Ozan Seyfî neler söyledi size yorumsuz aktarayım:

  EMEKLİNİN KADERİ

Mahalle kahvesine düştü yolum

Emeklilerle doldu sağım solum

Söyleştik kırıldı kanadım kolum

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

Yaşı geçmiş yetmiş sekseni bulmuş

Benzi de iyice sararmış solmuş

Yaşamak artık bir eziyet olmuş

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

Sıkıntı kapıdan bir gün gitmiyor

Kazancı kiraya bile yetmiyor

Pazarda ne satsam para etmiyor

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

Her akşam ufuktan güneş batarken

Dertlerine yeni dertler katarken

Çoluk çocuk hanede aç yatarken

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

Emekliler geçim derdi çekerken

Çarşı pazar kabus olup çökerken

Masum analar gözyaşı dökerken

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

Seyfî der ki yokluk zor zanaattir

Katlanmanın çaresi kanaattir

Yaşlılık akşama yaklaşan saattir

Memnun olmak mümkün mü bu hayattan.

                                                       Ozan Seyfî

EMEKLİNİN HALİ

Peynir ateş pahası süt bulamaz

Bir gün olsun sofrada et bulamaz

Şeker olmazsa çayda tat bulamaz

Ne olacak bu emeklinin hali?

Yaşlılık akşama yaklaşan saattir

Katlanmanın çaresi kanaattir

Böyle hayata alışmak zor gelir

Ne olacak bu emeklinin hali?

Hiç aklım ermez böyle bir düzene

Hep aldandık siyasetin sözüne

Lanet olsun emekçiyi üzene

Ne olacak bu emeklinin hali?

Bu güne dek çok çileler yaşadım

Bir ömür çalıştım asla yılmadım

Yine insandan sayılmadı adım

Ne olacak bu emeklinin hali?

Seyfî de herkes gibi emeklidir

O da bu düzenden gayet dertlidir

Sabrederim imanım kuvvetlidir

Ne olacak bu emeklinin hali?

                                                Ozan Seyfî

EMEKLİ NE DİYOR

Biri kalkmış emekli yılı diyor

Hakikaten emekli emekliyor

Vekilimiz gitmiş ıstakoz yiyor

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Sokaklarda köpeklerden gezemem

Bir düşüncemi serbestçe yazamam

Gönlümce tatilde gezip tozamam

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Bir çay simitle öğün geçmez oldu

Hanım elbise dedi gözüm doldu

Gıdasız kalınca benzimiz soldu

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Asgari ücrete bir ay talim et

Yine de sofranda yok bir parça et

Bu ayı atlatırsak sağ selamet

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Hastaneye gitsem sıra alamam

Gittik diyelim bir doktor bulamam

Arap dolmuş muayene olamam

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Bu yıl da emekli kurban kesemez

Toruna beş lira harçlık veremez

Çay içmek için kahveye giremez

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

Seyfî der işte ben de bu haldeyim

Artık ne sen sor ne ben söyleyim

Örtün üstümü de artık öleyim

Böyle yaşam bize reva mı dostlar?

                                                Ozan Seyfî

Bir yıla daha yeni umutlarla giriyoruz. Öyle ya, “Umut fakirin ekmeği. Ye Memet ye!... 2025 yılında emeklilerimize sabır, ölmez de kalırsa eğer sağlık, huzur, mutluluk dileklerimle...

(Yazacak daha çok şey var ama yerim dar. Haftaya devam edeceğim. Birkaç şiirim daha var.)