Ahilikte Tüketiciyi Aldatma ve Tüketiciye Kastetmenin Sonuçları

Ahilikte her şeyden önce esnafta doğruluk ve dürüstlük aranırdı. Hileli ve çürük mal satılması, işin hakkıyla yerine getirilmemesi büyük suçlardan sayılırdı. Bozuk ve kalitesiz malı satın alan müşteriye isteğine bağlı olarak ya malın bedeli geri ödenir ya da aldığı mal daha sağlam ve iyisiyle değiştirilirdi.

Bozuk mal üreten, kurallara uymayan yüksek fiyata mal satan kısacası tüketiciyi aldatan esnafa veya sanatkâra çok ağır bir şekilde cezalar verilmiştir. Bu cezalar para cezası veya hürriyeti kısıtlayan cezalardan değillerdi. Bu cezalar sözü edilen cezalardan daha etkili olan “ihraç” cezasıydı.

Örneğin; bir sütçünün süte su katmasıyla onun kuyuya atılması, bozuk kantar kullanan esnafın âleme ibret olması için çarşı-pazar dolaştırılması bunun en büyük örneklerinden sadece birisidir. Bunun yanı sıra müşteri hakkının yenilmesinin en büyük yanlışlar olduğunu bilen ve savunan ahilik teşkilatı bunun kul hakkı gibi ağır bir yük olduğunu da bildiği için gerekli hassasiyeti göstermiştir. Ahilik teşkilatında çıraklıktan işyeri açmaya kadar devamlı kontrol altında tutulan, işyeri açtıktan sonra da birlikçe denetlenen üyeler zaten tüketiciyi aldatacak bir teşebbüs girişiminde bulunamazlar idi.

Ünlü Hammurabi Kanunları’nda şu kurala yer verilmiştir. “Eğer bir adama ev yapar ve yapılan ev yeterince sağlam olmayıp ev sahibinin üzerine çökerek ölümüne sebep olursa o inşaat ustasının başı uçurulur.

Ahilikte malın kalitesiz, çürük ve ayıplı üretimi yasaktır. Ayrıca ucuza mal etme gibi zayıf bir iktisadi ahlak geleneği yoktur.

Ahilikte Pabucunun Dama Atılması Deyimi

Ahiliğin kurucusu olan Ahi Evran ayakkabıları dama atar, esnafın dükkânını kapatır ve dükkân sahibinin peştamalını kapıya bağlardı. Ayrıca müşteriye de yeni bir ayakkabı verilerek müşteri mağduriyeti önlenmiş olurdu.

Bu yaşanan olay zaman ile esnafın arasında duyulur ve “Falanca ustanın pabucu dama atıldı” denilirmiş usta da uzunca bir müddet insan içine çıkamaz ve hatta oradan uzaklaştığı bile olurmuş.

Ahilikte müşteriyi aldatan esnafa meslekten ihraç cezası verilmeden evvel bazı işlemler yapılmaktaydı.

Birlikten iki üye ve işyeri sahibi müşterisini dinler ve satılan malın kalitesini ve kullanılan hammaddesinin evsafını, ürünün daha önceki tespit edilen standartlara uyup uymadığını kontrol ederler, eğer uymuyorsa işyerine il defa gelen ve arabuluculuk yapan iki üyenin yapabileceği hiçbir şey yoktur. Bu kez yiğitbaşı oraya giderek dükkânı kilitler ve dükkân sahibinin sağ ayağındaki pabucu işyerinin damına atardı. Bu uygulama pabucunu dama atma geleneği olarak bilinirdi. Bunun yanı sıra pabucu dama atılan esnafın yeniden ülke sınırları içerisinde aynı mesleği yapabilmesi imkânsız hale gelirdi. Bunun sebebi ise meslektaşlarının ve sanat birliklerinin birbirlerine durumu ihbar etmesidir. Bu durum ise esnafın iyi halinin kesinleşmesine kadar devam ederdi.

Bütün esnaf ve sanatkârlarımıza ahice yaşam ve bol kazanç dileklerimle.

KAYNAKÇA

ANADOL, Cemal, Ahilik Kültürü ve Fütüvvetnameler, TC Kültür Bakanlığı,C.II, Ankara, 2001.

Büyük Kültür Ansiklopedisi, Başkent Yayınları, C.II, Ankara, 1984.

DEMİR, Galip, “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu ve Ahilik”, Ahilik Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı yayınları, İstanbul, 2000.

DEMİR, Galip, “Ahilik ve Demokrasi”, Ahi Kültürünü Araştırma yayınları, İstanbul, 2002.

DOĞAN, Hulusi, “Ahilik ve Örtülü Bilgi”, Ekin kitabevi, Bursa, 2006.

EKİNCİ, Yusuf, “Ahilik”, Türk Standartları Enstitüsü, C.XI, Ankara, 2011.

ERKEN, Veysi, “Bir Sivil Örgütlenme Modeli; Ahilik, Berikan yayınevi, Ankara, 2008,

Grolier İnternational Americana Encyclopedia, Sabah yayınları, C.I, İstanbul, 1993,

ÖZKAYA, Remzi, “Dünden Bugüne Ahilik” Çırak Eğitim Öğretim yayınları, Ankara, 2011.