Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. Yeni bir yıla başlıyoruz.

"Kapattığınız sadece evinizin ışığı olsun. Umut ışığınız hiç sönmesin."

Yıl bitmedi. Ömrümüzden bir yıl daha gitti. Geçen yıllarımızı hatırlayacak olursak; depremler, çeşitli hastalıklar, kazalar belimizi büktü. Gönül isterdi ki hiç birisi olmasın.

Geçen yıl geride kaldı diye üzülmeyelim. Yaprak bile vakti gelince dalından düşüyor. Çocuktuk, ne hayallerimiz vardı. Neler umduk, neler bulduk?

Güzel bir yıldı ne çabuk geçti diye üzülmeyin. Karşınıza öyle yıllar çıkar ki belki geçen o yıllardan daha güzel yıllar görürsünüz.

Bir zamanlar bizde çocuktuk.78 yıl nasıl da geçmiş? Yaş ilerledikçe gelene de gidene de boyun kesip "olur" deyip geçiyorsun.

Geçen yıllar içerisinde sevenlerimizi, sevdiklerimizi kaybettik. Bazı şeylerin kıymetini bilemedik. Büyüklerimize karşı asi davrandık. Gönüllerini kırdığımız oldu. Onlar yılların geçip gittiği gibi gittiler ve toprak oldular. Neden kırdık? Niçin kırdık? Kırdığımızı bizleri kıran insanları görünce anladık. Lakin son pişmanlık fayda vermedi.

Nedenini bilmediğimiz halde, şu dünyada garip ve hüzünlü yaşadık. Kendimizi yaşadığımız yerde fazla gördük. Ya biz fazlaydık bu dünyada ya da bir eksik vardı.

Goethe der ki; "İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman anlar."

Kısa bir ömürde babamıza ve büyüklerimize karşı saygısız davrandık. Onların kalplerini kırdık. Yüreklerini yorgun düşürdük. Bir şeyler söylemek için yutkundular, ancak yaşları gereği "atılırım" korkusu ile bir şey söyleyemediler.

Kısa bir ömürde; bakacağımız yüze utanacağımız sözler söyledik. Sonradan utansak bile ok yaydan çıktı. Hesaplarımızı iyi yapamadık. Dara düştüğümüz zaman suçlu aradık. Daima büyüklerimizi suçladık. Oysa ki; öfkenin öncesinin delilik, sonrasının pişmanlık olduğunu hesap edemedik.

Hep yılı ve yılları suçladık. Kimselere bir şey demeden tek başımıza sorunlarla cebelleştik. Yıllar öyle güzel geçmedi.

Yaşadığımız o seneler içerisinde hal ve hatırımızı sorarak öldün mü, kaldın mı diyen olmadı. Geçen yıllarda yolda yürürken, ayaklarımızdan çok yüreğimiz yoruldu. Yaşlandığımızdan bahsettik. Yaşın değil, yaşadıkların öğretiyor sana hayatı.

Yaşam içerisinde gülmekten çok hüzünlü yaşadık. Yaşam bize ağzımızın payını verdi.

Sevgili dost ve arkadaşlarım. Yeni yıl hüzün değil, huzur getirsin evinize, yüreğinize. Yağmurlar kadar güzel, umutlar kadar huzurlu bir yıl diliyorum.

Unutmayın !

"Yüreğinde sevgi ve merhamet olanın; dili de, yüzü de, gülüşü de güzel olur.

En kalbi saygı, hürmet ve muhabbetlerimle...