Yazmayacağım yazmayacağım diyorum. Haydi yazma. Kaçıncı gazeteciye gözaltı, tutuklama.

    Ben küçükken annemin işi varsa, evi süpür kızım; derdi. Ben de çöp süpürgeyle odayı süpürür; çöplerini de kürekle almam gerekirken kapının arkasında bırakır, süpürgeyi de çöpleri göstermeyecek şekilde duvara dayardım.Annem gelince yine çöpü bırakmışsın diye kızar, pislikleri halının altına süpürerek temizlik olmaz. Senin yaptığın işin hiç değeri yok diye  söylenip dururdu.

    Bunları neden yazdım? Her gün gazeteciler ya gözaltına alınıyor, ya da tutuklanıyor. Toplumdaki çürümüşlükleri göstermek için yazmak. Aslında bu gazetecileri kutlamamız ve ödüllendirmemiz gerekmez mi? Biz tam tersini yapıyoruz. Kimsenin bu çürükleri görmemesi için gazetecileri suçlayıp kapatıyoruz. Bilmiyorlar ki gazeteciler onların işlerini kolaylaştırıyorlar.

     Tolga Şardan beyi götürürlerken bir yakını para uzattı. Sayın Şardan'ın gözleri doldu. Gözyaşlarını tutamadı. Sen üzülme Tolga Şardan bey,  seni ödüllendirmeleri gerekirken tutuklayanlar üzülsünler. Böyle çalışkan gazetecileri, eğitimli insanları, milletvekillerini tutuklayarak ne elde edeceğinizi sanıyorsunuz acaba. Sanki İsrail Filistin  savaş yapmıyor da biz savaştayız. Gerçi israil,  Filistin savaşı da başka bir dert. Eskiden savaş cephelerde olurdu. Şimdi sivillerin kaldığı kampları bombalıyorlar. Yaşlı, hasta, çocuklar öldürüyorlar. Deniliyorlar ki kamların içine savaş militanları saklanıyorlarmış.o yüzden kamplar  bombalanıyormış. Tabi ki çok sayıda insan ölüyor. Nedir bunlar; insanlık ölmüş de başında ağlayanlar yok. Dünyanın hali çok zor. Ne diyeyim " yurtta sulh, cihanda sulh" demiş Atatürk'ümüz. dünyanın hali bu.

    Dünyadaki tüm ülkelerin başına" fikrı hür, vicdanı hür, irfanı hür yöneticiler gelmeli, öldürmeyi değil, yaşatmayı düşünen, onun için çalışıp, didinen yöneticiler gelmeli.

     Dünya yaşlandı, yoruldu. Yöneticileri de iyice vicdansız oldu. Hak yok, hukuk yok, adalet yok. Geçer mi böyle bekleyerek, özleyerek.

     Saygı ve sevgiler canım arkadaşlarım. Hoşça kalın, dostça kalın.