AKP’nin kurucularından, eski vekil ve bakan, ayrıca CHP’nin de Konya eski milletvekili Abdüllatif Şener, konuk olduğu bir televizyon kanalında bir dizi açıklamalarda bulunarak, elinden tutup vekil yaptığı partisi CHP’ye ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini söylemesiyle partili-partisiz milyonları hayretler içinde bıraktı.

Yıllarca millet kendisini televizyon programlarından izlerken, hoşgörülü, ilkelerinden asla ödün vermeyen, doğrucu ve güvenilir bir siyasetçi olduğunu düşünmüştü. Fakat Abdüllatif Şener kendisinde bunların hiç birinden eser olmadığını anlatıverdi, testi kırıldı su döküldü, vefasız olduğunu gösterdi, kendisine verilen güveni derinden sarstı, değerini bitirdi.

Sadece Abdüllatif Şener mi? Tabi ki hayır…!

CHP kimleri sırtında taşımadı ki?

İhsan Özkes vakasını yaşadı,

Öztürk Yılmaz’ı vekil yaptı,

Mehmet Ali Çelebi vakası dün gibi zihinlerde sıcaklığını koruyor.

Dahası, cezaevlerinden kimleri getirip vekil yapmadı ki, anlatmakla bitmez. Hiç birinin ne Türk siyasetine, ne memlekete, ne de CHP’ye getirisi, önemli bir katkısı olmadığı gibi zararları oldu.

Bu seçimde daha açık bir şekilde görüldü ki, partisine yıllarca hizmet etmiş öz evlatları bir kenara bırakılarak, parti ile ilgisi alakası olmayan emek vermeyen, başka partilerde yıllarca boy gösterenlerle yola çıkılması doğru olmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi devşirme siyasetten hemen vaz geçmeli, öz değerleri ile siyasetine devam etmelidir. Yani yolda bulduklarını değil, yol arkadaşlarını tercih etmelidir.

Milletçe seçim sürecini ve bugüne kadar geçen süreci izliyoruz, doğrular olmuştur, yanlışlar olmuştur. Şöyle olmalıydı, böyle olmalıydı demenin, eleştirmenin, tartışmanın artık hiçbir yararı olmaz. Sadece geçmişten ders çıkartmalı ve doğru işler yapmaya koyularak, milletin geleceğine umut olmalıdır.

CHP’de kırgınlıklar, dargınlıklar olur ama asla ve asla küskünlükler, kırma, dökmeler olmaz. CHP bu zor zamanları geride bırakır, genel başkanı kim olursa olsun partisini demokratik işleyişe kavuşturup, değerler ve ilkeler üzerinden siyaset yaparak başarıyı yakalar.

Hani denir ya, “öldürmeyen acı güç verir.”

CHP bu süreçten güçlenerek pekala çıkmalıdır. Çalışkan, üretken kadrolarıyla toplumda umut ve heyecan yaratan söylem ve projelerle başarılı olacağından ve ülkemizin geleceğine umut olacağından kimsenin şüphesi olmasın.