Sekiz aydır atama bekleyen öğretmenlerden biri de benim kızım. Canım yavrum ne zorluklarla okudu. Önce Eğitim Fakültesini kazanmak için gecesini gündüzüne katıp çalıştı. Sonra hazırlıkla beraber beş sene okudu.
Anadan, babadan, memleketinden uzakta özlem dolu beş yıl... Küçücük yurt odalarında hiç tanımadığı dört-beş insanla birlikte yaşadı. Yeri geldi tartıştı, yeri geldi sessizce katlandı huysuz insanların huylarına.
Aç kaldı, susuz kaldı, bir kuru simitle öğün atlattı. Harçlığım bitti diyemedi. Kafelere oturup çay, kahve keyfi yapmadı. Çarşı, pazar gezmedi. Oh, özgürüm! deyip de gününü gün etmedi. Bir an önce ekmeğini eline almak için çabaladı. Okuldan yurda, yurttan okuluna gidip geldi. Başını kitaptan defterden kaldırmadı. Okudu ve kapı gibi diplomasını da aldı.
Çocuğumuzun mezuniyeti ile birlikte bizim mutluluğumuz da katlandı. “Öğretmen kızımız var, öğretmen oğlumuz var” diye gururlandık. Çok şükür yavrumuz emeklerimizi zayi etmedi. Dişimizden tırnağımızdan artırarak gönderdiğimiz paralarla okuduk. O okumanın mücadelesini verirken biz anne babalarda çocuklarımızı okutmanın derdindeydik. Yemedik içmedik çocuklarımıza üç beş kuruş fazla para göndermeye çalıştık. Okul masraflarının, kitap kırtasiye borçlarının altından kalkmaya çalıştık. Cebimizde metelik yokken eşe dosta halimizi belli etmemek için gülücükler saçtık. O karttan çekip öbür kartın borcunu kapattık. Ayağımıza bir çift çorap alırken bile düşündük. Böyle böyle beş yılı bitirdik.
Nazlı yavrumuz, kınalı kuzumuz, girdi KPSS sınavına, aldı puanını, başladı beklemeye. Sadece o mu binlerce öğretmen sekiz aydır bekliyor. Eylül'de Ekim'de beklenen atama takvimi Kasım'a sarktı. Cumhurbaşkanı 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir müjde verecek haberleri yayıldı. Öğretmenler heyecanla bekledi Öğretmenler Gününü. Ama maalesef o gün de açıklama gelmedi. Günler, aylar geçti. Geçti ama nasıl geçti? Gelin de bir de bize sorun!
Sabah gözümüzü açar açmaz atama haberi var mı diye mesajlara baktık. Akşam haber saatlerini sabırsızlıkla bekledik. Geceleri sosyal medyayı takip ettik. Her Kabine Toplantısı'nda, işte açıklanacak, umudu ile televizyon ekranlarına kilitlendik.
Seçimden önce müjde verilecek, yüz bin atama yapılacak, lafları yayıldı öğretmenler arasında... Ama seçimde geldi geçti. Yok yok yok... Hiçbir haber yok. Moraller sıfır. Bu iş yılan hikâyesine döndü.
Şimdi de, “bir miktar öğretmen alacağız” dendi. 2024 KPSS sınavına üç ay kaldı. 2023 KPSS sınavı ile atama bekleyen öğretmenler ne yapacağını bilmez bir halde deli koyun gibi gezip duruyor.
Çocuklarımız geleceğini planlamak, hayatlarına yön vermek istiyor. Öğretmen olarak görevlerine başlamak, çalışmak istiyor.
Yeni nesillerimizi yetiştirmeye talip olan öğretmenlerimiz bir an önce atanmak istiyor.
Ya toprak ol
Ya da su
Sakın ateş olma