(KAMAN’DA)

Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki Heyet-i Temsiliye üyeleri üç otomobille Sofular (Bugünkü adı Aydınlar) köyünde kısa bir moladan sonra yola devam ederler. Bu sırada Kırşehir atlılarına Kaman yakınlarında Kurancılı ve İsahocalı Köyü atlıları da eklenir. Öğleye doğru Süt Gediği denilen Mevkide Kaman atlılarıyla buluşurlar. Görevi devreden Kırşehir atlıları dönerken, yeni gelen atlılar heyetin önünde cirit oynayarak gösteri yaparlar.

Kaman Millî Mücadeleye Ali Çavuş önderliğinde örgütlenmektedir. Heyet Dariözü mevkiinde Şevket Çavuş’un hanına ulaştığında otomobiller hanın avlusuna çekilir. Heyet üyeleri önceden hazırlanmış olan atlara binerek Kaman’a doğru yol alırlar. Yol üzerinde Kocapınar mevkiine vardıklarında Ali Çavuş, Kaman’ın ileri gelen ağaları, muhtar ve bir kısım halk onları karşılar.

Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyeleri Yıldırım Caddesini takip ederek Gazi Caddesi’ne gelirler. Bu sırada Kaman’ın üç mahallesi vardır. Safaoğlu’nun konağı önünde binek taşının üzerine çıkan ali Çavuş Mustafa Kemal Paşa ve Milli Mücadeleyi anlatır. Arkasından Mustafa Kemal Paşa binek taşı üzerine çıkar. “Sayın Kamanlılar, biz buraya niye geldik? Yurdumuzun her yanını düşman sardı. Yurdumuzun düşman çizmesi altında kalmasına kim razı olur?” der. Halk bu sırada heyecanla “Biz buna razı olmayız! Öl de ölelim Paşam!” gibi sözlerle karşılık verir. Mustafa Kemal Paşa halka kurtuluşun nasıl olacağını kısaca anlatır.

Bu konuşmalardan sonra Ali Çavuş halka seslenerek misafirlerin uzun yoldan geldiklerini dinlenmeye ihtiyaçları olduğunu belirtir. Yine atlara binerek heyeti evine götürür. Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti'nin kaldıkları yer, köyün ileri gelenlerinden ve Kaman Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı olan Bektaşoğlu Ali Çavuş'a ait olup, iki katlı geniş bir köy odasıdır. Eve gelen heyet, odada dinlenip kahvelerini içtikten sonra yemeklerini yerler. Yemek geleneksel olarak bir sini etrafında yer sofrasında yenir. İkindiye doğru verilen bu yemek kahvaltı şeklinde; yağda pişirilmiş yumurta, yoğurt, balbaşı pekmez ve meyveden ibarettir. Ardından Mustafa Kemal Paşa köylerin ileri gelenleri ile görüşmeler yapar ve onlara sürekli bilgiler verir. Bu arada Mustafa Kemal Paşa "aşar vergisi, mültezimlerin uygulamaları ve hayvan yetiştiriciliği" hakkında Kamanlılarla görüş alışverişinde bulunur.

Ali Çavuş'un odasında hazırlanan akşam yemeği, tavuklu bulgur pilavı ve çevre evlerden gelen yemeklerden oluşmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa eliyle tavuğu parçalamış ve kanadı yemeye başlamıştır. Rauf Orbay, beyaz göğüs eti dururken, kanadı sıyıran Mustafa Kemal'e:

-Paşam, neden kanadı yiyorsunuz? diye sorunca, Mustafa Kemal Paşa da:

-Uçacağız da ondan Rauf! cevabını vermiştir.

Akşam yemeğinden sonra Hamitli Rıza Bey’in geldiği haberi gelir. Baş başa uzun uzun görüşürler. Rıza Bey, Paşa’ya kendisinin yol güvenliğinin sağlandığını, güvenle Ankara’ya kadar gitmesi için eşlik edeceklerini belirtir. Heyet üyeleri bu görüşmeyi merak eder ve Rauf Bey, “Paşam neden Rıza Bey geldiğinde ayağa kalkıp karşıladınız?” diye sorunca “Anadolu’da bir misafir geldiğinde ayağa kalkıp karşılamak adettir.” diyerek meseleyi kapatır.

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları bu geceyi Kaman’da Ali Çavuş’un evinde geçirirler. Ertesi sabah Mustafa Kemal Paşa ve heyet üyeleri erken kalkarlar. Vedalaşma sırasında yüksek bir yere çıkan Mustafa Kemal Paşa Kamanlılara karşı şöyle bir konuşma yapar:

"-Köyünüz ne kadar güzel, her taraf ağaçlarla dolu, kim bilir yazın ne hoş ve serin havası olur. Şu cennet gibi köyünüzün içinde düşman çizmelerinin dolamasına hanginiz ve hangimiz razı oluruz. İşte şirin İzmir'e düşman girdi. Oradaki vatandaşlarımızın hepsi esir muamelesi görmektedir. Padişah da esir edilmiş bir haldedir ve memleketin derdine çare bulacak bir durumda değildir. Düşmanlar bin bir hile ile elbirliği yaparak bizi yok etmek istiyorlar. Sizlerin yardımı ile bu felaket günleri atmaya çalışacağız."

Köylüler ise "İnşallah Paşam, sen ne dersen biz oradayız" diyerek Mustafa Kemal Paşa'ya destek vermişlerdir.

Kamanlılar Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına iki hindi, beş büküm ekmek, balbaşı pekmez ve peynirden oluşan azığı, yolda yemeleri için Mustafa Kemal Paşa'nın çavuşuna teslim ederler. Heyet 26 Aralık 1919 Cuma günü şoseye çıkarak hanın önünde bekleyen otomobillerine binip Kaman'dan hareket ederler.

Neticede Mustafa Kemal, Kamanlıların Millî Mücadele yanlısı olduklarını görerek gönül ferahlığı içerisinde, arkadaşları ile birlikte Kaman'dan ayrılmıştır. Ayrıca Kamanlılar tüm Kırşehir halkı gibi Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti'ni sonsuz bir saygı ile karşılamışlar, heyet ile görüş alışverişinde bulunup onlardan bilgiler almışlardır. Bunun yanı sıra işgale karşı, Millî Mücadele'yi sonuna kadar destekleyeceklerini bildirmişlerdir.