Milletini, on bir yıllık bir savaşın yıkıntıları arasında, onurlu bir barış antlaşmasıyla çekip çıkartarak, Türkiye’yi, Anadolu’da bir avuç toprağa sıkıştırılmaktan kurtaran, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ni kuran;

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZE SAYGIYLA…

Bugün; 10 Kasım 2021

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 83. ölüm yıldönümü…

Özgürlük ve hürriyetin, bağımsızlık ve kurtuluşun mücadelesini veren Mustafa Kemal Atatürk’e Deccal deme cüretini gösterdiler. Atatürk’e bu çamuru atan güdümlü şahıslar, güttükleri ve fanatiklerine din adına uydurulmuş, düzmece hadis safsataları bile yutturdular. Bu büyük lokmaları yutamayan güdülü güruhlar her fırsatta zehirlerini kusmak için dillerini dışarı sarkıtıp, Milli Mücadelenin kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ e iftira oklarını atmaya devam ettiler, etmektedirler.

Osmanoğulları hanedanı üzerinden “yeni Osmanlıcılık” oynayarak ülkede “cumhuriyet karşıtlı”na yol vermek isteyenlere karşı bizzat Osmanoğulları hanedanından kişililerin bu konuda vaktiyle yapmış oldukları ibret verici açıklamalara dönün bakın…

Osmanlı Hanedanı’ndan 11. Abdülhamid’in Torunu, Şehzade Ertuğrul Osman Osmanoğlu vefatından 10 yıl kadar önce New York'ta Güneri Cıvaoğlu’nun “Durum” programına konuk olmuş ve Cıvaoğlu’nun sorularına son derece çarpıcı yanıtlar vermişti.

Abdülhamid’in Torunu Ertuğrul Osman;

 “BU MEMLEKETİ KURTARAN O’DUR. O OLMASAYDI ALLAH BİLİR NELER OLURDU.”

1.Abdülhamid’in torunu olup, kendilerinin resmi hanedan defterine kayıtlı, Ertuğrul Osman Efendi’nin 1999 yılında sağlığında kendisi ile yapılan röportajda  “Atatürk’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Her bir Türk’ün Atatürk’e borcu vardır. Benimde vardır. Bu memleketi kurtaran o’dur. O olmasaydı Allah bilir neler olurdu...” derken, “Cumhuriyet ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise;  “Bence Türkiye'de Cumhuriyet yönetimi olması lazım. Karışıklık olduğu zaman birisi çıkıp idareyi ele alması lazım fakat hanedandan olamaz. Çünkü hanedanlar bizde de bitti. İngiliz Hanedanlığı bugün bir lüksten ibarettir. Hanedan mensupları orayı idare eden adamlar değil…” demiştir.

Şehzade Osman Bayezid Efendi:

“ATATÜRK; TÜRKİYE’Yİ, ANADOLU’DA BİR AVUÇ TOPRAĞA SIKIŞTIRILMAKTAN KURTARDI.”

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’in torunu Şehzade Osman Bayezid Efendi’de “Atatürk ile ilgili ne düşündüğü” sorusuna şu yanıtı veriyordu:

“O, Türkiye’yi, Anadolu’da bir avuç toprağa sıkıştırılmaktan kurtardı. Annemden Türkiye hakkında hiçbir zaman kötü bir şey duymadım. Türkiye’yi çok seviyordu, sürgün kalkınca Türkiye’ye döndü” diyecekti…

Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu “monarşi” ve “oligarşi” kavramlarının tamda karşısında olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün söylem ve demeçlerinde dahası, gençliğe hitabesinde sık sık geleceğe dair uyardığı ve dikkat çektiği ve hatta “emanet” ettiği bir husus o’nun kurduğu “Cumhuriyet Rejimi” olmuştur. .

 DÜNYA ATATÜRK İÇİN NE DEDİ?

  • “Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu ‘nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.” WİNSTON CHURCHİLL - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1938

· Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere dönemin Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: "Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum." ARİSTİDE BRİAND - FRANSIZ BAŞBAKANI, 1921

· 1922'de Türk ordularının zaferi neticesi Anadolu'daki emelleri gerçekleşmeyen İngiltere'nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lloyd George, Parlamento'da kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri şöyle cevaplandırmıştır: "Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu. Mustafa Kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi."  DAVİD LLOYD GEORGE - İNGİLTERE BAŞBAKANI, 1922

· “Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.” VLADİMİR İLİÇ LENİN - RUS İHTİLALİ LİDERİ, 1921

·  “Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa'yla görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "Iron Duke"ın kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte ettirmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.” ERNEST HEMİNGWAY - AMERİKALI ROMANCI, YAZAR, 1922

· “Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.” SİR CHARLES TOWNSHEND - İNGİLİZ GENERALİ, 1922

· “Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi, O'nu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB'nin Dışişleri Bakanı Litvinof'la görüşürken, onun fikrince bütün Avrupa'nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara'da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.” FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1937

· ” Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi... Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.” FRANKLİN ROOSEVELT - ABD BAŞKANI, 1938

· “Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş zâtâ çok yerinde bir saygıdır.” DWİGHT D. EİSENHOWER - ABD BAŞKANI, 1953

· “O, Türkiye'yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk'ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hint Müslümanları bugünkü durumlarına hala razı olacaklar mı? “ MUHAMMED ALİ CİNNAH - PAKİSTAN'IN KURUCUSU, 1954

· “Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken O'nun bakışıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.” İKBAL - PAKİSTAN MİLLÎ ŞAİRİ, 1958

· Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biridir. Hiç bir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk'ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20-30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.” LORD KİNROSS - İNGİLİZ DEVLET ADAMI, 1960

· “Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan'da O'nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O'na çevirmişlerdir.” MUHAMMED EYÜP HAN - PAKİSTAN DEVLET BAŞKANI, 1963

· “Yakın ve Orta Doğu'da ilk cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun milli özgürlük Savaşlarına ışık tutmuştur. Atatürk'ün yönetimindeki Türkiye'nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.” NİKİTA S. KRUŞÇEV - SOVYETLER BİRLİĞİ BAŞKANI, 1963

· “Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük inşalarından birinin tarihi başarılarını, Türk ulusuna ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk'ün ve Türkiye'nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez.” JOHN F. KENNEDY - ABD BAŞKANI, 1963

· “Kemal Atatürk veya bizim O'nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Büyük devrimlerini okuduğum zaman çok duygulandım. Türkiye'yi modernleştirme yolunda Atatürk'ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. O'nun dinamizmi, yılmaz ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyor. O, Doğu'da modern çağın yapıcılarından biridir. O'nun en büyük hayranları arasında bulunmakta devam ediyorum.” JAWAHARLAL NEHRU - HİNDİSTAN BAŞKANI, 1963

· “Çağımızda; uzak görüşlü, cesur, siyasi ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi bugünkü modern cumhuriyet durumuna getiren Atatürk'tür. Aynı zamanda bugün Türkiye'nin Avrupa Ortak Pazarı'na girebilecek güce erişmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine o’dur.” JOSEPH LUNS - HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI, 1963

· “Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin en ileri memleketler arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Yine O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını oluşturan, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük övünç duyuyorum. “GENERAL DOUGLAS MAC ARTHUR - ABD UZAK DOĞU KUVVETLERİ BAŞKOMUTANI, 1963

  • “Ben Türk - Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal'di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı.” KURT GEORG KİESİNGER - FEDERAL ALMANYA BAŞBAKANI, 1968