2021 yılının bahar ve yaz aylarında pek fazla yağış olmayınca ülkemizin birçok bölgelerinde kuraklık yaşandı ve buna dayalı olarak tarım da verim düştü.

Milletçe kuraklıktan etkilendik, tarım alanları etkilendi, damızlık ve besi hayvancılığı yapanlar etkilendi. Yani memleket kuraklıktan etkilenince çözüm yolları da iyiden iyiye aranmaya başlandı.

2022 yılının hemen ilk ayında memleketimizin her bir köşesine kar yağmaya başladı. Tabii kar demek toprağın suya doyması demektir. Bereket demek, bolluk demektir.

Bundan toprak beslenecek, tarım ürünleri, sebze, meyve verimi artacak, tüm canlılar bundan beslenecektir. Tabii kar yağınca yollar kapanıyor, ulaşım aksıyor. Fırtına şeklinde gelen kar yağışı ile birlikte siyasette de fırtınalar esmeye başladı.

İktidar kendilerinden olmayan belediyelere veryansın etmeye başladı bin bir türlü bahaneler üreterek gündem yaratmaya çalıştılar. Bundan en büyük payı da İstanbul Büyükşehir belediyesi nasibini aldı.

Neymiş efendim karla mücadele edilemiyormuş, yollar kapalıymış, insanlar mağdur olmuşlar. Tabi fırtına var kar yağıyor, yıllarca yağmayan kar bu sene kendini hissettirdi, çokta iyi oldu, bu fırtına da yolda kalanlar da elbette ki olacaktır.

İstanbul da ikamet eden yakınlarımız var sürekli iletişim halinde olduk ve konunun abartıldığı gibi olmadığını öğrendik. Kaldı ki İstanbul gibi büyük bir kentte Büyükşehir belediyesinin başarılı çalışmalarından dolayı uzun süreli kapalı kalan ve insanların mağduriyetine sebebiyet verecek cadde, sokak v.s yerde olmadı bilgisi mevcut.

Oysaki tüm şehirlerarası yollar kapandı otobüs seferleri iptal edildi, havaalanları kar nedeniyle uçuşa kapatıldı, hatta İstanbul’a yeni yapılan havaalanı çatısının uçtuğunu bile gördük, bunlardan söz eden yok nedense…

Genel siyaset böyle ama yerel de pek farklı değil tabi ki. Kırşehir de de kar siyaseti yapanlar oldu da pek etkisi olmadı. Maalesef kimi siyasi partilerin temsilcileri şehir içinde yağan kar resimlerini göstererek belediye başkanını eleştirmeye kalktılar. Oysa Kırşehir’in hiçbir caddesi, sokağı kar nedeniyle kapanmadı.

Yağışın olduğu günler boyunca iş makineleri 24 saat çalışıp tüm yolları açık durumda olmasını sağladılar. Başka ne yapılacaktı ki…

Hani bir söz vardır kendi gözündeki çuvaldızı görmeyen, başkasının gözündeki iğneyi görür derler ya, Kırşehir’in merkezinde yağan kar nedeniyle fırtınalar koparanlar, nedense kapanan köy yollarını görmüyorlar.

Şehrimizin birçok yerinde mevcut hayvan besi çiftlikleri yollarının kar fırtınası nedeniyle kapandığını ve uzun süre açılmadığını görüp herhangi bir söz edemiyorlar. Zira siyasiler ya işlerine geldiği gibi konuşup öyle davranmayı tercih ediyorlar, ya da tüm bu olaylardan haberleri yok.

Keşke böyle defalarca kar yağsa, yollar sokaklar kapansa insanlar evlerinden bile çıkamaz hale gelse, ne var bunda, memlekete bereket gelir, üç beş gün sonra kar erir beyaz örtü kalkar ve yerini verimli topraklara bırakır.

Korona virüsü nedeniyle günlerce, haftalarca insanlar zorunlu olarak evlerine kapandı, kar fırtınası nedeniyle birkaç gün sabretsek ne olur sanki.

Kırşehir’de siyasi partilerin değerli temsilcileri, hadi bırakın kar fırtınası siyasetini. Çünkü buradan elde edeceğiniz bir sonuç yok. Ülkenin ve insanımızın gerçek gündemine dönün. İşsizliği konuşun, açlığı, yokluğu ve yoksulluğu konuşun. Petrol fiyatlarının yüksekliğini, gübre fiyatlarını, elektrik, doğalgaz fiyatlarını konuşun. Fakirin karnını doyuracağı ekmek fiyatlarını konuşun.

Konuşun konuşun halkın geçim derdi çektiğini konuşun ve sonra sokağa çıkın halk ne diyor dinleyin bakalım sonucu nereye varacak.