Memleket adım adım yerel seçimlere doğru gidiyor da, gündemi yerel yönetimler seçimleri değil de, saadet zincirleri, banka müdüresine para kaptıran kimi futbolcular, güzellik salonu sahiplerinin şa şalı yaşamları ve kontrolsüz sınırsız para kazançları gündemi oluşturmaktadır.
Memlekette açlık sınırı altında yaşam mücadelesi verenleri, yoksulluğu, fakir fukaralığı konuşan yok. İşsizliği konuşan işsizliği…
Bugün ülkenin sağlık sorunu, tarım sorunu, eğitim sorunu, esnafın sorunları, sanayicinin sorunları hiç konuşulmuyor.
Evet, tüm bunlar önem arz eden insanlığın yaşamsal sorunlarıdır da, ne iktidar cephesinden ne de muhalefet cephesinden pek ses çıkmıyor.
İktidar cephesi yerel seçimlere Cumhur İttifakı olarak birlikte seçime girmeyi planlıyor, üst düzey toplantılar da yaparak neyi nasıl yapacaklarını, hangi seçim bölgelerinde tek çatı altında seçime gireceklerini tartışıyorlar. Yani kazanmak adına seçmeni etkilemeyi düşünüyor ve konuşuyorlar.
Ya muhalefet…
İYİ Parti’nin başka partilerle işbirliği yapmadan yerel seçimlere girme kararını yinelemesinden sonra, Millet İttifakının yeniden toplanma ihtimali kesinlikle ortadan kalktığı muhakkak. Burada tartışmalar, istifalar böylesi bir kararın alınmasını beraberinde getirdi, bunun doğru veya yanlışlığını seçimlerden sonra daha objektif düşünerek yorumlayacağız elbette, ama bu sistem içinde doğru yanı şimdilik gözükmüyor.
Hani hep denir ya, birlikten güç doğar, evet doğrudur. Bir ve beraber olunması halinde daha büyük, daha güçlü olunur zira bunu geçtiğimiz dönem yapılan yerel seçimlerde de gördük, farklı düşüncede olan siyasi partilerin gönülsüz de olsa bir araya gelmesi halinde güçlü olunmasını ve kazanılmasını gördük, iyi de olmayınca olmuyor demek ki bunu da yaşamak lazım.
CHP işbirliği için zeytin dalı uzattı, ama yerini bulmadı. CHP için hayırlı olacağını düşünüyorum.
Peki, şimdi ne olacak? Yerel seçimlerden, Cumhur ittifakının ve dolayısıyla AKP’nin kârlı çıkması olasılığı yüksek. Çoğu yerlerde özellikle de CHP’nin elinde olan belediyelerde ittifak yapmanın kendilerine yararlı olacağını sürekli dillendiriyorlar. Ancak adayın hangi ilde hangi partiden olacağı henüz netlik kazanmamış.
Bu senaryolar karşısından CHP elbette bu ülkenin en büyük partisidir, her seçim bölgesinde kendi adayını belirlemek suretiyle seçimlere girecektir, doğru olan da budur zaten.
Bir de CHP iktidar olduğu yerel yönetimlerde başarılı olarak kendini de ispat etmiş durumdadır. Buda seçimlerde CHP hanesine artı olarak elbette yazılacaktır.
Kırşehir yerelinde siyasi kulislerde konuşulan AKP ve MHP’nin birlikte seçime girecekleri yönünde.
Geleceğin öncüsü olan CHP ise seçimlere kendisi olarak, kendi öz evlatlarıyla kendi adaylarıyla girecek ve yükselen çıtasını zirveye taşıyacaktır, sokağın görüşü bu dile getirmek ve okurla paylaşmakta bize düşer…