Özde, sözde, yaşayışta, doğru ve tutarlı olmak diye bilinir. Dürüst olmak, vefayı, güven duygusuna bağlılığı, sevgiyi ve saygıyı beraber getirir ve kişiye onur kazandırır. Özetle insanın içinin ve dışının bir olmasıdır.

"Unutma! Senin niyeti güzel olursa, Allah seni unuttuğun her şeye kavuşturur."

Karnı cıvıt çarşısı, birilerinin kuyularını kazan, ekmek peşinde koşan kişinin elinde ekmeğini almaya çalışan bir insandan ne türlü dürüstlük bekleyebilirsiniz?

İnsanların hakkında ne düşünüldüğü çok da önemli değil. Netice de insanoğlu hazmedemediğini kusar.

Bir insanın işlerinin düzenli gitmesini kıskanır, hakkında kötülükler yapma yarışına gireriz. Doğrusu barsaklarımızda bir buruntu başlar sancı çekeriz. Neyimizi aldı bu vatandaş?

Paulo Coelho  der ki ;

"Hiç bir insanın ömrü başka bir insanın egosunu taşıyacak veya başkasının nazını, niyazını çekecek kadar uzun değildir."

Öyleyse bu karın ağrısı niye ?  Bir insan doğru şeyler yapsa da hiç kimseye yaranamaz. Çünkü başkaları senin yaptıklarını hatırlamak istemez.

Tartı da, alış verişte, devletin mallarını koruma da daima dürüst olmalıyız. Birilerinden borç alıp, o borcu söz verdiğimiz tarihte ödememek dolandırıcılık olduğu gibi asla dürüstlük değildir.

Dürüst olarak yaşamak isteniyorsa, sonunda pişman olunacak şeyler yapmak doğru değildir. Hiç bir kimse de bu hatayı affedecek kadar vefalı olamaz.

Dürüst ve kişilik sahibi insanların dostu az, seyircisi ve düşmanı çok olur. Size emanet edilmiş bir şeyi muhafaza etmek, onu korumak dürüstlüktür.

Bir kadının namusuna göz dikmek, aleyhinde çeşitli olur olmaz sözler söylemek ve iftira atmak asla dürüstlük olamaz. Dürüst olmayan insanlarla asla doğru yolda yürüyemezsin. Bir gün ya elini, ya umutlarını, ya da hayallerini yarı yolda bırakır.

Tolstoy şöyle söyler ;

"Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma !

İlk önce senin ellerin kirlenecek."

Gözünde ihanet olan birinin sözünde sadakat aramak, ciddi bir hatadır. Size yardımcı olan, sıkıntılarınıza ortak olan, doğru yolda ilerlemenizi sağlayan kişilere karışı kötü davranmamalıyız. onların güvenini kazanmalıyız.

"Beraberken dertleştiği birinin sırrını, ayrıldıktan sonra muhabbetine meze edenler kadar aşağılık  kimse yoktur."

İnsanlar arasında ne konuşulmuşsa asla başkalarına kötü şavırlar yapılmamalı. Unutmayın ki, acı söyleyen değil, acıyı tatlı dille söyleyen dosttur.

"Geveze birine sır söylemek,

Kırık testiye su koymaya benzer."

Sırlarını başkalarına ifşa eden kişiden ne dostluk beklersin. Ayıplı mal satan, borcunun karşılığını aldığı halde külliyen inkar eden bir kişiden nasıl bir dürüstlük beklersiniz ?

Maizem şöyle der ;

"Dünyadaki en değerli şey,

Temiz bir vicdandır."

Hareket saati belli olmayan bileti kesilmiş bir yolcuyuz bu hayatta. Öyleyse niçin doğru dürüst hareket etmiyoruz. İyilik kaldı kaldı da kötülükten de mi geri kaldı ?

Sözün özü ;

"Gözünde ihanet olan birinin, sözünde sadakat aramak, ciddi bir hatadır."

Dürüst olursak hiç bir mesele kalmaz İnsanlar bakacağı yüze utanacağı söz söylememeli. Herkes bir yaşam seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder.

Yüreğimin selamı var yorgun bedenlere, günlük kırık dostlara, uzaktan yakından tanıdığım tüm ahbaplarına, yaranlarıma.

Gönlünüz hoş, sağlığınız yerinde olsun. En kalbi saygı ve muhabbetlerimle efendim.