Maraş'tan Bir Haber Geldi
Dediler Ki Merik Öldü (Oy Oy Oy)
Keşke Merik Ölmeseydi
Kesileydi Elim Kolum (Oy Oy Oy)
Kahramanmaraş-Kadir Kurtyol-Dilber Ay
Kahramanmaraş /Aytaç Ela, Ayşe Ela, Didem Ela ve iki çocuk…
06 Şubat 2023 gece yarısı Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki 10 ilimizde yürekleri yakan etkili bir deprem oldu! İnsanlarımız derin uykularında yakalandılar!
7.7 Gücündeki depremden etkilenen 10 ilimiz: Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye, Adana…
Yazılacak ve okura aktarılacak çok mu çok haber var, bilgi var ve görüntü var. Ne ki bu sınırlı köşemizde anlatılmaz, yaşanır! Edindiğim depremden doğan duyguları ve görüntülerin bir bölümünü aktarmaya çalışacağım.
Kara Şarkı
Karanlığın yine o saatinde
Kapkara sularda uyandılar
Gözlerinden karanlık şarkılar geçiyordu
Uzanıp karanlığa baktılar
Kadının kapkara saçları
Kapkara elleri adamın
Yanıtsız nedenler gibi, odanın
Dört yanında dört kara duvar
İki ucu karanlıkta bir çizginin
Karanlık ortasında aldandılar
Kapkara mısralar kurdular karanlıkta
Ve iki zenci gibi sustular
En olumlu yerinde sevgilerinin
Birden soluk soluğa yoruldular
Azar azar öldüğünü duydular
Karanlıkta kalan bir yerlerinin
Ataol Behramoğlu
Aldı bu sinemi dert ile sızı suna gelin ağlama
Dilerim Allah'tan kurtarsın bizi derdi güzel ağlama
Sen bir koyun ol ben de bir kuzu kuzuolam ağlama
Beraber geçirsek bahan yazı derdi güzel ağlama
Ağlamaağlama yaren olam ağlama
Karşıki yaylanın cılğa yolları suna gelin ağlama
Çağlayıp gider de dere suları suna boylum ağlama
Bize mesken oldu gurbet elleri derdi güzel ağlama
Soldu bu yaz ömrümüz gülleri derdi güzel ağlama
Ağlamaağlama yaren olam ağlama
Hasan Durak-Arguvan
MARAŞ
Yedi nokta yediyle altın üstüne çıkmış
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
Canlar enkaz altında haneni afet yıkmış
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
El ele tutuşarak on ili sallamışsın
Feryat figan acını aleme yollamışsın
Depremin şiddetinde bölgeyi sollamışsın
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
Malatya Elazığ’ı, Adıyaman Hatay’ı
Adana Osmaniye, Diyarbakır Urfa’yı
Antep Kilis Sivas’ı, titretmişsin kıtayı
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
Yaşadığın felaket dilerim son olmuştur
En az can kaybı ile çilelerin dolmuştur
Lanet olası fayın zeminini bulmuştur
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
Bunu da atlatırız bölüşerek acını
Fakir’e evlat belle kardeşini bacını
Daha da parlatırız Kahraman’lık tacını
Şanlı tarihimizin Kahraman ili Maraş.
Mehmet Çiçek (Fakir) 06.02.2023
Diyarbakır etrafında bağlar var
Fitil işler içerimde yaram var
Sen gidersen benim başka kimim var
İsterem ki bir gün evvel gelesenamman
Ramazan Şenses
Adana yollarında
Pamuklar dallarında
Allah canımı alsın
Yârimin kollarında
Abdurrahman Yağdıran
Ağla Gönül Yine Bugün
Ağlamanın Zamanı Geldi (Vah Vah)
Yas Matem Giyip Karaları
Bağlamanın Zamanı Geldi (Yar Aman)
Di Gel Anam Di Gel Başın İçin Olsun
Ağlatma Beni Ah Garalara Bağlatma Beni
Felek Bahtıma Gara Dedi
Harap Etti Ömrümü (Vah Vah)
Gel Kurtar Ecel Bu Canı
Gitmek Zamanı Geldi (Yar Aman)
Adıyaman-Mehmet Ali Erdem-TRT
Kara Bir Rüzgâr
Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun,
Kara bir vicdan, kapkara.
Esip durdu hışım gibi, taun gibi;
Akla düşman, aydınlığa.
Kara bir rüzgârdı, kötücül, zalim,
Daha doğmadan söndüren tomurcuğu.
Genç kızın ergenlik düşüne düşman,
Bebek bakışındaki meraka.
Kara bir rüzgârdı, kara kalpli,
Mağaralarda beslenmişti,
Yarasalardan esinlenmişti,
Nefretle bilenmişti, hınçla.
Kara bir rüzgârdı, geçtiği her yerde
Zehirliyordu iyi ve canlı ne varsa;
Aydınlık uç vermesin diye
O topraklarda bir daha.
Kara bir rüzgârdı, hiçbir şey
Daha ölümcül olamazdı ondan;
İnsanın sapkınlığıydı çünkü
İnsan görünümlü, insana düşman.
Kara bir rüzgârdı, zifir kara,
Uçurum gibi açılmıştı ağzı;
Esti üzerinde toplulukların,
Boyun eğmiş, yazgıya razı.
Kara bir rüzgârdı, can alıcı,
Yedeğinde cellatlar, mezbahalar, ceza evleri;
Buyruğunda kara büyü, kara ruh, kararmış adalet,
Elinde ölüm terazisi, cinayet kılıcı.
Kara bir rüzgârdı, esmekte hâlâ,
Karanlık saçarak, kötülük ve riya;
Gömmek için iskelet elleriyle
Bir ülkeyi dönüşsüz karanlığa.
14 Ocak 2012
Ataol Behramoğlu
Antep'in etrafı gül ile diken
Ayrılıktır benim belimi büken
Sineni sineme saraydım derken
Felek bizi nazlı yardan ayırdı.
Hasan Beydilli
Anşam gelir kopa kopa
Kulağında altın küpe
Anşa kızım can veriyor
Ak kolların ata ata
Mor beliği yelepyelep
Bana kara yazmış felek
Anam demiş kaçmış kızım
Kurtaramamış teyzem Melek
Hükümetten atlı bindi
Anca ben yanmadım kızım
Dağlar taşlar toprak yandı
Şaşmış kızcağızım şaşmış
Yalımdan ciğeri pişmiş
Kasım edem evde diye
Evinin üstüne düşmüş
Uçtu da şahinim uçtu
Görenin tebdili şaştı
İsmaili hiç arama
Şimdiye hududu geçti
Evimizin önü çimler
Anşa kızın kanı damlar
Nafizeyi demem amma
Hacer bacım berkten ağlar
Yaşar Kema–Osmaniye
(Ah) Adam ağladan oldum
Ciğer dağladan oldum
Evvel baş bağlar idim
Şimdi bağladan oldum
Bana zulmeden öz beğim yar di yar yar ey
(ah) Zaman sinemi dövdürdü
Dost bildiğimi güldürdü
Anamdan yakın yoğumuş
Onu da bu gün öldürdü
Bana zulmeden öz beğim yar di yar yar ey
Hamza Şenses-Urfa