Allah’a can ü gönülden dua edenleri Allah sever”  Hadis-i Şerif

                 Samimi ve şuurlu her Müslüman, Allah’ın yüceliğini ve her şeye gücünün yettiğini, verenin de alanın da O olduğunu bilip, başka varlıklardan yüz çevirip, istek ve dileklerini, içtenlikle Yüce Yaratıcıya halini anlatandır.

Kibirden, gurudan dolayı da dua etmeyen cehennemi hak eder.

Bizleri bu dünya misafirhanesine sınırlı bir ömürle gönderen, zamanı gelince tekrar dönüş yine O Sınırsız ve Sonsuz Yüce Kudrete olacaktır.

Zerrelerden yıldızlara kadar her şeyde O’nun izi ve gücü görünmektedir. O’nu tanıyıp, emirlerine itaat etmek, tam teslimiyetle kul olmak, her an O’nu hatırdan çıkarmayıp, devamlı dualar etmek en büyük mutluluk kaynağıdır.

Duanın ne kadar önemli bir ibadet olduğunu Peygamber Efendimizin şu kutlu beyanlarında anlamaktayız, “Allah’a duadan daha değerli bir şey yoktur.”, “Kader ancak dua ile alıkonur”, “Dua, belaları def eder.”, “Dua başa gelen bela ve musibetlere de (henüz) başa gelmeyen (gelebilecek olan musibetlere de) fayda verir. Ey Allah’ın kulları size dua etmenizi tavsiye ederim.” buyurmaktadır.

            Cenab-ı Hak, şu ayet-i kerimeleriyle duanın ne kadar önemli bir ibadet olduğuna dikkat çeker: “Kullarım, sana benden sorarlarsa (de ki): Ben (onlara)yakınım, dua edip yalvaran, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm.”(Bakara,2/186), “De ki: Kulluk ve yalvarmanız olmasa, Rabbiniz size ne değer versin.”(Furkan,25/77),”Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana dua(ibadet)etmeğe tenezzül etmeyenler, aşağılık olarak cehenneme gireceklerdir.”(Mü’min, 40/60).  

Duanın mahiyetini iyi bilen Allah dostları dillerinden ve gönlünden duayı bir an olsun eksik etmemişlerdir.

Hakk dostu Âşık Paşa Hazretleri de özlü ve özden dualarını, “Garib-name” isimli eserinde görmekteyiz. Şimdi bu Hakk aşığının yakarışlarına bakalım:

“Ey Allah’ım! Sevgili peygamberinin nuru hakkı için, sen bizi rahmetinden ayırma.

Ey Allah’ım! Sen bizi doğru yoldan ayırma ve rahmetini esirgeme.

Ey Allah’ım! Yardımını benden esirgeme ve beni her zaman doğru yolda bulundur.

Ey Allah’ım! Sen bizi doğru yoldan uzaklaştırma ve o velilerden ayırma.

Bizi Sadık dostlarla yoldaş et; sonunda cemalini görmekle sevindir.

Ey Allah’ım! Sen yardımını esirgeme ve her zaman doğru yolda eyle.

Ey Allah’ım! Bizi doğru yoldan ayırma ve sevdiklerinle beraber eyle.

Ey Allah’ım Sen bizi doğru yoldan ayırma ve daima seçtiğin kullarla beraber eyle.

Ey Allah’ım! Aşkını bizden ayırma ve hiçbir zaman senden uzak etme.

Ey Allah’ım bizi aşkından ayırma ve hiçbir zaman yolundan uzak tutma.

Ey Allah’ım bizi hep doğru yolda eyle ve kendi aşkından ayırma.

Hak şükürde devamlı kılsın ve hiçbir zaman doğru yoldan ayırmasın.

 Ey Allah’ım! Sen bize doğru yolu göster; biz düşkünüz, bize yardım et.

Ey Allah’ım! Bütün kullarını sen affet.

Ey Allah’ım! Sen bizi bunlardan(Hak âşıklarından) ayırma; hep gittikleri yolda eyle ve hiç uzaklaştırma.

Ey cömertler cömerdi olan, çok çok bağışlayan, ey çok acıyan Allah! Bunların(sevdiklerinin) hatırına sen bizi doğru yoldan uzaklaştırma.

Ey Allah’ım! Bizi doğru yolda eyle ve o cemaatten asla ayırma.

Yüce Allah o ulu kişiden bizi ayırmasın ve hiçbir zaman doğru yoldan uzaklaştırmasın.

Ey Allah’ım bizi doğru yoldan ayırma ve daima kendi aşkınla yoldaş eyle.

Ey Allah’ım! Sen bütün insanlara, kibri ve kini bir tarafa bırakıp aşka uymalarını nasip et.

Ey cömertler cömerdi olan, ey Müslümanlara ahirette de acıyan! Sen sevdiklerimize rahmetinden hikmetler görmelerini nasip et.

Ey Allah’ım! Bizi doğru yoldan uzaklaştırma ve kendi aşkından bir an bile ayırma.

Ey Allah! Sen bu mana sofrasını, yoksul kullarına kısmet et. Gönülden kendini vererek dinleyenlerin ve   bu sözden hâlini anlayanların aşkını ve isteklerini arttır.

Ey her işin yaratanı, çaresizlerin sığındığı kimseye muhtaç olmayan, cömertler cömerdi!

Ey Allah’ım! Sen bizi doğru yoldan uzaklaştırma ve büyüklerden ayırma.

Ey Allah’ım bizi doğru yoldan ayırma ve şefaatan mahrum etme.

Ey Allah’ım! Sen bize birlik olmayı nasip et, herkese sana lâyık şekilde yaşayacağı bir hayat ver.

Ey Allah’ım bizi doğru yoldan ayırma ve yardımını esirgeme.

Ey Allah’ım bizi doğru yoldan uzaklaştırma ve o büyüklerden ayırma.

O önderlerden Allah bizi ayırmasın; dünya ve ahrette de doğru yoldan uzaklaştırmasın.

Yüce Allah bizi birlikten ayırmasın; bu duamızı da kabul buyursun.

Ey Allah’ım sen bizi sana götüren aşktan ayırma ve doğru yoldan uzaklaştırma.”

 

             Cenab-ı Hakk’ı görür gibi yürekten edilen yalvarışlarla kul Yüce Yaratıcıya halini anlatır. Bu ruh haliyle yapılan dualar hem insanı rahatlatır, hem de Allah’ın sevdiği bir yakarıştır. İki Cihan Güneşi, “biriniz dua ettiği zaman, yürekten dua etsin. ” Kutlu beyanı nasıl dua edilmesini güzel bir şekilde özetlemektedir.

            Bir Hak dostu dua ile alakalı şöyle güzel bir tespitte bulunur, “Sen Cenab-ı mucib-üd daavata münacatta bulunduğun zaman, ona karşı öyle bir tarz-ı hitabta bulun ki, sanki Cenab-ı mucib-i rahim, senin yanındadır ve beraberindedir ve seni görmektedir ve rahmet ve keremiyle sana nüzul etmektedir gibi tasavvurla hitab et!...Duya eden adam anlar ki: Birisi var; onun hatırat-ı kalbini işitir, her şeye eli yetişir, her bir arzusunu yerine getirebilir. Aczine merhamet eder, fakrına meded eder.”

            “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al.”(Âl-i İmrân,3/193)