TFF Başkanı Hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıdan sonra “artık yeteeeeerrrrrrrr” diye isyan etti!..
Çok güzel, ama size de artık yeteeeerrrrrrrrrrr… Bırakın gidin de artık bildiğiniz işi yapın!
Ankaragücü-Rizespor maçının bitiminden sonra sahaya inen Ankaragücü Başkanı Faruk Koca hakem Halil Umut Meler’e saldırdı, yumrukladı ve yere düşen hakeme tekmeli, tokatlı saldırı devam etti.
Öncelikli profesyonel bir futbolcu ve hakem olarak bu hain saldırıyı yapanları şiddetli kınıyor, hakem Halil Umut Meler’e büyük geçmiş olsun diyorum.
Bu kabul edilemez saldırının nedenine bakalım.
Bu ortamı kimler hazırladı, bugünlere nasıl geldik şöyle bir geriye doğru giderek örnekler verelim.
Fenerbahçe Futbol takımının kafilesi Rizespor deplasmanından dönerken yolun çok tehlikeli bölümlerinde Fenerbahçe otobüsü seyir halinde iken kurşunlandı. Kurşun şoföre isabet etti, ancak sürücü soğukkanlı davranarak otobüsü durdurmayı başardı. Aksi halde iki yanı uçurum olan yolda otobüs uçuruma yuvarlansa Fenerbahçe kafilesi tamamen yok olabilirdi.
O zaman maçları neden ertelemediniz? Olayı neden detaylı şekilde araştırıp suçluları buluş cezalandırmadınız? Daha basit bir olaydı bu?
Her kesimden kınamaların dışında ne yapıldı?
Koca bir hiç ve hala bundan ders çıkaramadık. Bundan daha büyük bir saldırı olabilir mi?
Üstüne üstlük Fenerbahçe tehdit edildi TFF tarafından! “Maçlara çıkmazlarla sonuçlarına katlanırlar” denildi!
Yine bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçı. Tribünden sahaya atlayan bir taraftar hakem Volkan Bayaraslan’a saydırdı, yumrukladı, hakem yere düştü! Sonuç elde var sıfır!
Geçen sezon Fenerbahçe en yakın rakibinden 9 puan önde idi. Bir Galatasaray yöneticisi ekranlardan herkesi tehdit ediyor, “Kafamızın tasını attırmayın, bu işler böyle devam edemez!” dedikten sonra aradaki o kadar fark kapatılıyor ve Galatasaray şampiyon oluyor!
Nerede bu TFF ve MHK?
Bir başka örnek…
Altay-Göztepe maçında yine sahaya dalan taraftarlar rakip kaleciyi tekme tokat dövdüler! Sonuç yine elde sıfır!
Yine son bir örnek. Yılını ve tarihini hatırlamadığım bir maçta Trabzonspor Kulübü’nün Başkanı maç sonunda maçı yöneten hakemleri, hakem soyunma odasına kilitleyerek onları saatlerce mahsur bırakmıştı!
Son sıfıra sıfır, elde var sıfı!
Demek istediğim bunlar münferit olaylar değil. Stadlarda yaşanan bu olaylar bir sonraki tetikliyor.
Peki neden? Çünkü caydırıcı cezalar yok!
Sonuçta yapanın yanına kâr kalıyor!
Şu Ankaragücü seyircisine bakar mısın? Karakol önünde Başkanlarına tezahüratlar yapıyor, onu yüceltiyor, “Eline sağlık başkan!” diyebiliyorlar!
Bence bütün bu olayların baş sorumlusu TFF ve MHK’dır.
Nedenine gelince…
Maçlarda çok büyük hakem hataları var. Hata mı yapıyorlar, kasıtlı mı davranıyorlar tartışılır. Bütün bu olaylara karşı hakemi koruyorlar!
Hakemleri tabi ki koruyacaksın. Ama bu yapılan hatalar genelde alnı takımları kapsıyorsa oturup düşünmek, hesap sormak gerekmez mi?
Ama ne yazık ki TFF bütün bu olaylara gözünü kapıyor!
Bence bu saldırıların en büyük sorumlusu, hazırlayıcısı TFF ve MHK’dır.
TV’lerde spor programlarındaki eski ünlü hakem yorumcularının hiç mi suçu yok?
Kendi hakemliklerini unutup, ekranlarda ahkâm kesiyor, hakemleri hedef tahtasına oturtuyor, onları yerden yere vuruyorlar!
Hele bir tanesi var ki, hakemlere bir tek küfür etmediği kalıyor!
Gerçi ettiği laflar küfürden de beter. Sanki biz onun hakemliğini bilmiyoruz.
Bir spor kanalında bu ünlü hakem yorumcusu bir hakeme ağır hakaretler ediyor, o sözcüğü burada yazmaya dilim varmıyor. Hemen bu kanala mesaj attım. Bu kadar terbiyesizliğe nasıl tahammül ediyorsunuz? Para istemiyorum, beni bir programa davet edin, ben bu yorumcunun ipliğini pazara çıkarayım” dedim eski bir hakem olarak. Dönmediler bile!
Tabi en önemli olan şey onlar adına reyting!
Kısacası asıl suçlular belli TFF, MHK ve ekranlardaki spor yorumcuları.
Bu terbiyesiz ve ahlaksız saldırıyı tekrar kınıyor ve lanetliyorum.
“Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”