Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, güvenli ve adil bir spor ortamı oluşturmak için dopinge karşı sıfır tolerans politikası uyguladıklarını vurgulayarak, “Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, başarılı girişimleri ve etkili faaliyetleri ile bölgede itici bir güç haline geldi. Laboratuvarımızın sadece ülkemiz için değil, diğer ülkeler için de yüksek kalitede hizmet vermesini hedefliyoruz.” dedi. Bakan Bak, ‘Ulusal Dopingle Mücadele’ yasa taslağı üzerinde titizlikle çalıştıklarını ve son aşamaya yaklaştıklarını bildirdi.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ve Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonunun (TDMK) ev sahipliğindeki Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) Yönetim Kurulu ve Alt Komisyonların Toplantısı, Antalya'daki bir otelde gerçekleştirildi.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, 42 ülkeden spor bakanı ve temsilcilerin katıldığı toplantının açılışında yaptığı konuşmada, WADA Yürütme Kurulunun ajansın tüm faaliyetlerini yürütme konusunda kritik bir sorumluluğa sahip olduğunu hatırlattı.
WADA'nın doping karşıtı faaliyetlerine güvenlerinin sağlam olduğunu belirten Bakan Bak, sporun aile ve arkadaşlarla kaliteli zaman geçirmeyi teşvik ederken, yabancıları bile ortak bir hedef etrafında topladığını söyledi.
Bu yüzden herkesin spor yapmanın faydalarını deneyimleme fırsatına sahip olmasının çok önemli olduğunu ifade eden Bakan Bak, sporun herkes için keyifli, adil ve kapsayıcı olması gerektiğinin altını çizdi.
“DOPİNGE KARŞI SIKI BİR SIFIR TOLERANS POLİTİKASI UYGULUYORUZ”
Bundan dolayı 20 yıldan bu yana sporun doping tarafından baltalanmasını önlemek için uğraştığını belirten Bakan Bak, “Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığım sırasında, genç sporcular arasında doping karşıtı farkındalığı teşvik etmek için tasarlanmış kampanyalara öncülük ettim. 2014 yılında Türk sporlarında doping sorununun araştırılmasına yönelik gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Parlamento Araştırma Komisyonuna başkanlık yaptım ve raporun hazırlanmasına katkıda bulundum.” diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak güvenli ve adil bir spor ortamı oluşturmak için dopinge karşı sıkı bir sıfır tolerans politikası uyguladıklarına işaret eden Bakan Bak, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonunun faaliyetlerini tam olarak desteklemek için cömert miktarda fon ayırmaya başladıklarını kaydetti.
Komisyonun operasyonel bağımsızlıklarının her zaman saygı görmesini sağlayarak etkili bir ulusal anti-doping programı yürütmek için mümkün olan en üst düzeyde gerekli desteği vermeye devam edeceklerini vurgulayan Bakan Bak, “Özellikle bu yıl başta olimpik ve paralimpik sporculara ve çevrelerine odaklanarak eğitim kampanyaları ve test faaliyetleri yoğunlaştırıldı. Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu, başarılı girişimleri ve etkili faaliyetleri ile bölgede itici bir güç haline geldi. Laboratuvarımızın sadece ülkemiz için değil, diğer ülkeler için de yüksek kalitede hizmet vermesini hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
ULUSAL DOPİNGLE MÜCADELE YASA TASLAĞI ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Bakan Bak, dopinge karşı mücadelede devletlerin katılımının hayati önem taşıdığına inandığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güçlü bir dopingle mücadele programının etkili şekilde uygulanmasını sağlamak ve dopingle mücadele sistemine ilişkin kamuoyu algısını güçlendirmek için ilgili paydaşlarla iş birliği yapılması gerekli. Bakanlık olarak Türkiye'deki ilgili kamu kurumları arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmak ve dopingle mücadele faaliyetlerine dahil olmalarını sağlamak için inisiyatif alıyoruz. Devletler, bir spor organizasyonu, WADA ya da ulusal dopingle mücadele organizasyonlarının tek başına çözemeyeceği sorunları da ele alabilir. Bu nedenle, ülkemizde ve küresel ölçekte, güçlü yönetişim sistemlerinin sürdürülmesi yoluyla, devletlerin dopinge karşı yürüttüğü faaliyetlerin, WADA'nın gayretlerini tamamlamasını sağlamak büyük önem taşımaktadır."
Temiz spor için yasal temelleri oluşturmanın atmaları gereken önemli adımlardan biri olduğuna değinen Bakan Bak, ulusal dopingle mücadele yasa taslağı üzerinde titizlikle çalıştıklarını ve son aşamalara yaklaştıklarını bildirdi.
Bakan Bak, yasanın, güncellenmekte olan dünya dopingle mücadele kurallarının yeni versiyonu da dahil olmak üzere, dopingle mücadele sisteminin mevcut ihtiyaçları ve eğilimleri ile uyumlu olmasını sağlamak için önemli çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.
WADA'nın bu süreçte verdiği desteğin son derece değerli olduğunu ifade eden Bakan Bak, şöyle devam etti: “Bu sürecin bir diğer önemli parçası da sporcuların ihtiyaçlarını dinlemektir. Bu yüzden, onlarla etkileşim kurmak için mümkün olduğunca çok fırsat oluşturmak adına elimden geleni yapıyorum. Onların görüşlerine büyük değer veriyorum. Temiz spora olan inançlarını güçlendirecek doğru politikaları geliştirmek için bu görüşleri dikkate alıyorum. Sporda hileye asla müsamaha gösterilmeyeceğine dair güçlü bir mesaj vermek için mümkün olan her fırsatı değerlendiriyorum.”
Bakan Bak, son zamanlarda dünya çapında dikkati çeken yüksek profilli doping vakalarının kritik bir sorunu ortaya çıkardığına değinerek, birçok sporcu ve kamuoyunun dopingle mücadele süreçleri hakkında yeterince bilgilendirmediğini söyledi.
Bu bilgi boşluğunun kamuoyunun manipüle etmek ve durumu istismar etmek için kullanılabilecek yanlış bilgi ve söylentilerin yayılmasını kolaylaştırdığı uyarısında bulunan Bakan Bak, bu gelişmelerin dopingle mücadele eğitimi ve farkındalık oluşturma girişimlerinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.
WADA'nın kuruluşundan bu yana her vakayı yüksek profesyonellik ve tarafsızlıkla ele aldığını anlatan Bakan Bak, “Dolayısıyla, bu dönemde desteğimizi göstermek ve dopingle mücadele sistemine olan genel güveni yeniden tesis etmek bizim için önemli. WADA, mevcut kaynaklarının sınırları dahilinde iyi niyetle elinden geleni yapmakta. Küçük kusurlarına rağmen küresel dopingle mücadele sistemine güvenmeye devam etmeliyiz. Birlikte atacağımız kararlı adımların küresel dopingle mücadele çabalarını güçlendireceğinden eminim.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE, AVRUPA VE ASYA ARASINDA BİR KÖPRÜ OLMUŞTUR”
Türkiye'nin Avrupa Konseyi Dopingle Mücadele Sözleşmesi'ne ve UNESCO Sporda Dopinge Karşı Uluslararası Sözleşmeleri'ne taraf bir devlet olduğunu anımsatan Bakan Bak, sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa, WADA'nın yönetiminde önemli role ve etkili konuma sahip. Bu nedenle, Avrupalı temsilcilerin, mevcut zorlukları etkili şekilde ele alan pratik ve uygulanabilir çözümleriyle önemli faydalar sağlayabileceğinden eminim. Türkiye, hem kültürel hem de ekonomik açıdan her zaman Avrupa ve Asya arasında bir köprü olmuştur. Avrupa'nın uzmanlığını ve deneyimini, bunlara ihtiyaç duyan diğer bölgelere aktarma arzusuna ve kapasitesine sahibiz. Dopingden arındırılmış bir spor ortamına yönelik ortak kararlılığımızı ilerletmek için sizinle ve bu salondaki herkesle iş birliği yapmayı dört gözle bekliyorum.”
Toplantıda, WADA'nın dopingle mücadele ve sporcu sağlığının korunmasına yönelik çalışmaları değerlendirildi.