Uzmanlar, sosyal medyada sıkça karşılaşılan “muhteşem hayat” paylaşımlarının genç bireylerde özgüven eksikliği, yetersizlik hissi ve başarısızlık duygusunu tetiklediğini belirtiyor. Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında yapılan değerlendirmelere göre, dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte sosyal medya kullanımı gençlerin ruhsal dengesi üzerinde ciddi etkiler yaratıyor.
Balıklı Rum Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Yeraz Sivaslıoğlu, sosyal medyada gösterilen kusursuz yaşamların bireylerde kıyaslama davranışını artırdığını, bunun da benlik algısını zedelediğini ifade etti. Sürekli çevrim içi olma hali, dikkat dağınıklığı, ekran bağımlılığı ve siber zorbalık gibi sorunları beraberinde getiriyor. Gençlerde uyku bozukluğu, yalnızlık hissi, stres artışı ve motivasyon eksikliği gibi belirtiler gözlemleniyor.
Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Elif Solmaz ise sosyal medyada sunulan abartılı mutluluk ve gösterişli yaşamların, bireylerde değersizlik ve başarısızlık duygularını beslediğini, ekran bağımlılığının sosyal ilişkilerden kopuşa ve fiziksel sağlığa zarar verecek düzeyde bozulmalara yol açtığını belirtti. Solmaz, dijital alanla bağın tamamen kesilmesinin mümkün olmadığını ancak kullanımın sınırlandırılması gerektiğini vurguladı.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nden Uzman Klinik Psikolog Harika Yanık da sosyal medyada beğeni ve onay alma ihtiyacının bireyleri dışsal geri bildirimlere bağımlı hale getirdiğini, bunun da zamanla benlik algısında dalgalanmalara ve depresif belirtilere neden olabileceğini söyledi. Sürekli karşılaştırma döngüsünün özgüven kaybını artırdığını, gerçek ilişkilerin yerini sanal etkileşimlerin almasının duygusal bağları zayıflattığını ifade etti.
Uzmanlar, gençlerin sosyal medyada gördüklerinin tamamının gerçek olmadığını bilmeleri, kendilerini başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınmaları ve gerekirse profesyonel destek almaktan çekinmemeleri gerektiğini vurguluyor.





