Günümüzün en sık karşılaşılan modern toplum problemlerinden biri ekran bağımlılığı. Sadece çocuklar değil yetişkinler de etkisi altında. Uzmanlar, bu bağımlılığın günlük görev ve sorumlulukların aksatmalarının yansıra, birçok fiziksel, sosyal ve ruhsal probleme de neden olduğuna dikkat çekiyorlar.

Sezeryan oranlarının düşürülmesi amacıyla çalışmalar başladı Sezeryan oranlarının düşürülmesi amacıyla çalışmalar başladı

Altınbaş Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Serdar Ay, “Gece uykusundan hemen önce veya sabah uyanır uyanmaz ilk iş cep telefonunuza bakıyor, WhatsApp mesajlarını, güncel son haberleri veya diğer paylaşımları kontrol etmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz, şarjınız bittiğinde ya da kapsama alanı dışında kaldığınızda yoğun stres, üzüntü ve yoksunluk hissediyorsanız nomofobi yani ekran bağımlısı olmuş olabilirsiniz.” açıklamalarını yaptı.

“ÖĞRENMEDE YAVAŞLIK VE KONUŞMA GERİLİĞİNE NEDEN OLUYOR”

Dr. Serdar Ay, yaz mevsiminin, sosyalleşme ve açık hava aktiviteleri açısından olağanüstü imkanlar sunduğu halde başta çocukların saatlerce ekran karşısında, sanal ortamlarda zaman harcamasının aile ve çevre ilişkilerini de sekteye uğrattığını belirtti.

Ay, bu konuda aileleri eleştirerek, “Küçük çocukların yemek yemelerini kolaylaştırmak veya dost ortamlarında çocukları meşgul etmek için ebeveynlerin çocuklara cep telefonu ve tablet gibi dijital materyaller vermeleri, çocuklarda ekran bağımlılığının başlangıcı oluyor. Kullanım arttıkça da dış dünyaya odaklanma sorunu ortaya çıkıveriyor.” dedi. Bunun da çocuğun öğrenmesinde ve zihinsel gelişiminde yavaşlık, adaptasyon güçlükleri, konuşma dahil iletişim yeteneklerinde, sosyalleşme süreçlerinde ve fiziksel gelişiminde gecikme, göz ve duruş bozuklukları gibi sağlık problemleri ortaya çıkabiliyor.” diyerek önemli tespitlerde bulundu.

“KENDİNİZİ TEST EDİN”

Serdar Ay, bağımlılığın derecesini fark etmek ve kontrol altınına alabilmek için insanların kendi kendilerini test etmelerini önerdi. “Sürekli ekran karşısında olma isteğiniz var mı? Sık sık cep telefonu, tablet veya bilgisayarı kontrol ediyor musunuz? Evden veya ofisten dışarı çıkmak istemiyor musunuz? Aile bireyleri, okul ve iş arkadaşlarıyla yüz yüze iletişiminiz azaldı mı? İşyerinde toplantıya veya aile bireyleri ile yemeğe çıkma durumunda katılım zorluğu ya da gergin davranışlar sergiliyor musunuz? Buna bağlı olarak görev ve sorumlulukların aksatılması ve erteleme alışkanlığı mı geliştirdiniz? Özellikle geceleri ekran başında uzun saatler geçiriyor, gün içinde sıklıkla uykusuz ve yorgun hissediyor musunuz? Yanıtlarınız evet ise odaklanma ve sağlıklı iletişim kurmada zorlukla birlikte verimsiz ve başarısız bir iş hayatı çabası olur.” diye konuştu.

“BASİT ÖNLEMLER UYKUSUZLUĞUN VE VERİMSİZLİĞİN ÖNÜNE GEÇER”

Serdar Ay’a göre basit önlemlerle buna karşı önlemler alınabilir. İşe sesli veya sessiz bildirimlerinizi kapatarak başlayabilirsiniz. Sağlıklı iletişimi ve verimliliği artırmak için toplantılarda, bu cihazların bulundurulmasını kısıtlayabilirsiniz. Yatak odası gibi yaşam alanlarınızı telefon, tablet ve bilgisayar gibi cihazlardan arındırabilirsiniz. Özellikle aile bireyleri veya dostlarla birlikte bulunulan sosyal ortamlarda söz konusu cihazları kapalı tutmayı veya bulundurmamayı kural haline getirebilir ve sohbet ortamları oluşturabilirsiniz. Yatmadan önce belli bir saatten sonra bu cihazları kullanmamayı veya kapatmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınızı yüzme, basketbol, futbol vb. sporları yapmaya yönlendirerek ekrana bağlı kalmalarının önüne geçebilirsiniz. Böylece fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimleri de artar. Serdar Ay ayrıca rol model olarak aile içinde anne babaların, işyerlerinde yöneticilerin ve okullarda da eğitimcilerin öğrencilere, çocuklara ve çalışanlara bu cihazların kontrollü kullanımı konusunda iyi birer örnek olması gerektiğinin altını çizdi. “Bu sorun çözüldüğünde birey, uyku alışkanlığının düzene girmesinden vücut duruşu, odaklanma, iletişim ve başarı gibi konularda pozitif ilerleme sağladığını görecektir” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)

Editör: İlknur öncü